Bendeniz bu topraklarda barış olsun, kardeşlik olsun, eşit ve adil bir şekilde paylaşım olsun istiyorum kardeşim. Artık acılarla, sancılarla yaşamak istemiyorum. Birileri domuz gibi yerken, kimsenin kuru ekmeğe muhtaç olduğunu, birilerinin açlıktan kanının çekildiğini görmek istemiyorum. Faşizmin, Kapitalizmin, Liberalizmin her türlüsüne lanet ediyorum. İnsanca yaşamak hakkımı ve sevincimi çalanlardan nefret ediyorum ve bu nefretimi ölçebilecek herhangi bir alet mevcut değil henüz. Hani diyor ya Halikarnas Balıkçısı; ‘’sabırlı insanların ağır ağır kabaran öfkeleri korkunç olur’’ diye, o misal insanların sabrının sınanmamasından yanayım, herkesin iyiliği adına. Ülkemin her köşesinde insanca ve özgürce gezmek dolaşmak istiyorum, endişesiz, tereddütsüz, belirsizliğin mahkûmu olmadan, her anın tadını çıkararak. Üzerinde yaşadığım ve yekpare olarak bana ait olan toprakların her metrekaresinde böyle yaşamak istiyorum. Bendeniz üzerime düşen işimi yapıyorum, sizlerde gidin vazifeniz ne ise onu yapın lütfen, yaşamı azaltacak işlerden elinizi çekin. Bu milleti aldatmayı, soymayı, ezmeyi, sömürmeyi ve sömürtmeyi bırakın, çekin ellerinizi insanların üzerinden. Malayani ile iştigal edeceğinize bunun nasıl mümkün olabileceği üzerinde kafa yorun birazda. Ekranlara çıkıyorsunuz, güya söz ettiğinizi sanıyorsunuz, ama izleyenlerin duygularını bilmiyorsunuz, yemin ediyorum yüzünüze tüküresim geliyor. Bu kadar cahil insan nasıl olurda bendenizi yönetmeye, devlet sorumluluğu almaya yeltenir diyorum, her devirde böyle diyorum, münhasıran bir devre ait böyle demiyorum. Yemin ediyorum zır cahilsiniz. Politikayı münhasıran zenginleşmek yeri olarak görüyorsunuz, ki, zenginleşiyorsunuz da ama bizim yaşamlarımızı da çalmayın lütfen, yemin ederim ağır olur bedeli. Vebalinden zaten söz etmiyorum, ki, ağırlığını tarif edemem. Zekâdan ve ahlaktan yoksunuz. Adalet hak getire zaten. Konuşmayı, dinlemeyi, anlamayı bile bilmiyorsunuz. Aldattığınızı düşünüyorsunuz muhtemelen ama yanılıyorsunuz. Siz ancak sizi tekrar edenleri, sizin kuyruğunuzda dolaşanları aldatabilirsiniz. Üç beş çapul köşe kadısı da tuz biber oluyor muhabbetinizin üzerine. Yoksa düşmanlıktan kazanıldığını, rant elde edildiğini düşüneceğim ve böyle düşünmem için de mebzul miktarda alamet ve hüccet mevcuttur. Kardeşim sizler oturup konuşmayı beceremiyor musunuz? Kalbiniz, kafanız, ağzınız, diliniz yok mu ya da onları niçin kullanıyorsunuz? Ama sizler bunu yapacağınıza bilakis düşmanlığı nüksettirmek ve pekiştirmek için varmışsınız gibi bu minvalde söz söylüyor, iş eyliyorsunuz. Lütfen biraz akıl, izan, insaf, vicdan, mizan, onur, namus, şeref.

YORUMLAR