RUSYA Gözüyle TÜRKİYE, SURİYE ve İDLİB

İsmail Hakkı CENGİZ - 02.10.2021

Rusya neden Suriye'nin yanında duruyor da koskoca Türkiye'yi,

S-400 sattığı, yıllık 20 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz müşterisi,

Nükleer santrallar inşa ettiği, 

Vatandaşlarının bir numaralı turistik seyahat tercihi olan Türkiye'yi karşısına alıyor? 

Kendisine on milyarlarca dolara ve en iyi yetişmiş pilotlarının, istihbaratçılarının kaybına mâl olan Suriye için, “bana ne Suriye'den, bana ne İdlib'den” deyip de bu ülkeyi terk etmiyor? Üstelik, Suriye meselesinde, Türkiye'nin yanında dursa, ticarî ve ekonomik menfaatinin çok daha yüksek olacağı gayet açıkken, Rusya, neden ısrarla Suriye'nin yanında, Türkiye'nin karşısında yer alıyor?

Rusya’nın bu tutumunu anlamak için şu üç konuya odaklanmak gerekir:

1.    SICAK DENİZLER MESELESİ:

Büyük Petro (1672-1725), nam-ı diğer Deli Petro, Milletine, “sıcak denizler”e inme hedefini göstermişti. Tabii sıcak denizlere turistik tesisler kurmak için değil, Karadeniz ve Kuzey Buz Denizi arasına sıkışmamak için, dünya siyasetinde söz sahibi olmak için inmek istiyorlardı. Rusya, bu hedefine, “Suriye’nin talebiyle”, Tartus limanına üs kurduğu 1972’de ulaştı. O günden sonra da her gün Suriye’ye biraz daha yerleşti.

Bu tarihî emelinden, başarısından geri adım atmasını beklemek akıl işi mi?

2.    AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ (ABD)’NİN YAYILMASI MESELESİ:

Bugünün dünyasında, Rusya’yı en fazla rahatsız eden husus; ABD’nin yayılmasıdır.  Soğuk Savaş’ın bittiği 1990 yılından beri Amerika, daima Rusya’nın aleyhine nüfuz alanını genişletmektedir. ABD’nin yayılması, sürekli olarak Rus nüfuz alanını daraltmaktadır.

Rusya, buna bir noktada “dur” demek zorundaydı. Eğer Suriye de ABD nüfuz alanına girseydi, sıra doğal olarak İran’a gelecekti. İran’ın da düşmesiyle Rusya, ABD güdümündeki İran’la kuşatılmış olacaktı.

Rusya’nın buna izin vermesi düşünülebilir mi?

Onun için Rusya, ne pahasına olursa olsun, Suriye’ye sıkı sıkıya sarıldı ve ABD’nin, kendi nüfuz alanına girmesini önlemeye çalıştı. Buradan geri adım atmasını beklemek akıl kârı mı?

3.    RUSYA VATANDAŞI CİHATÇILAR MESELESİ:

Bilindiği gibi, Rusya devleti bir “federasyon”… Bu federasyona, misâl, Tataristan Cumhuriyeti gibi, birçok Türk ve “Müslüman” özerk cumhuriyeti dâhil. Buralarda milyonlarca Müslüman yaşıyor. Bu cumhuriyetlerden on binlerce “savaşçı”, Esad’a karşı savaşmak üzere Suriye’ye geldi.

8-10 yıldır Suriye ordusuna karşı savaşan bu “cihatçılar” şimdi nerede?

İdlib’de! İdlib’e sıkıştılar. Suriye’deki “iç savaş” bitince bu cihatçılar ne olacak?

Her türlü “gerilla” savaşı deneyimi kazanmış ve hayat felsefeleri “cihat” olan on binlerce kişi… Bunların yeniden Rusya’ya döndüğünü düşünün!

Putin, böyle bir durumda, bu cihatçıların Rusya’yı cehenneme çevireceğini öngörüyor.

Onun için, “asla ve kat’a bunlar Rusya’ya girmez, girmemeli”, diyor!

Bugün geldiğimiz noktada, Rusya’nın en iyi yetişmiş elemanlarının kaybını göze almasının, milyarlarca doları gözden çıkarmasının birinci sebebi budur. Bu “terörist” meselesini Suriye’de çözmek, “bitirmek” istiyor.

ÖZET VEYA SON SÖZ:

Rusya, Suriye’yi asla bırakmayacak… Oradan asla çıkmayacak…

Siz ne diyorsunuz; Putin, Suriye’yi Esad’dan daha fazla benimsiyor.

“Sahipleniyor”!

Bunu görün, “anlayın” ve hesabınızı buna göre yapın!

x   x   x

TAVSİYE

Vatanımda sular akar BAŞIBOŞ ve DUA Şiirleri, Necip FAZIL

https://www.youtube.com/watch?v=4VVDgxWFoa4

Tarih: 02.10.2021 Okunma: 740

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Özgür Deniz

02.10.2021 - 17:53

Hedef belirleyen, belirlediği hedefe bağlı kalanlar er geç hedeflerine ulaşırlar. Onların göğüslerinde sürekli bir kor gibi taşıdıkları ve ateşi asla kül olmayan hedefleri var ve hedefleri dilde değil ve var olduğu haliyle kalmıyor. Ama bizim ne hedefimiz var ne de o hedefimize matuf bir hareketimiz ve hamlemiz. Sadece varmış gibi yani mış gibi. Bizim tüm hedeflerimizin göbek taşı din ve kimliktir ama o olgularda da halimiz malumdur. Bu toprakların çocuklarını bile bu olgulara düşman edecek kaçarız ancak. Ahhhhhhhhhhhhhhhh ah. Kalben sonsuz teşekkürler ve tüm kalbimle bilincimle içtenliğimle samimiyetimle benliğimle ciddiyetimle derin saygılar selamlar inşaAllah saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey.

i. Hakkı Cengiz

02.10.2021 - 18:28

Ne yazık ki hedefsiz, ilkesiz avara kasnak gibi dönüyoruz. Çok derin aaaah çekmişsin! Yazdıklarıma açıklama getiren değerli yorumun için çok teşekkür ederim. Sağ ol can kardeşim. Selâmlar...