İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...254...

Özgür DENİZ - 08.10.2021

Lütfen insaflı ve izanlı olalım, bugüne kadar egemenliğini sürdürmüş ve sürekli de pekiştirmiş kapitalist düzeninin yeni baştan biçimlendirdiği hangi olgu ihtiyaçlarımıza cevap verebilmiştir? Ki, zaten taammüden cevap veremez hale getirilmemiş midir? Yani tüm olguları çürütmüş, çökertmiş ve olguları kendi bakış açısına ve yaşam tarzına uygun olarak yeniden tanımlamıştır ve bu tanımlama doğrultusuna anlamlandırmış ve bireyin, toplumun, siyasetin damarlarına zerk etmiştir. Nihayet kendi kurumlarını ihdas ederek, kendi insanını üreterek, istediği düzeni ikame etmiştir. Artık her şeyin insicamı bu sessiz vuruşla peyderpey nakzolunmuştur. Din, devlet, vatan, millet olgularına kapitalist algıya göre yeniden içerik yüklenmemiş midir? Yaln mıdır bu? Bugün bu olguların mevcut mahiyetleri mucübince olaylaşmalarından kimler kazanmaktadır? İnsanlığa ait bu olgular insanlığa mı yoksa kapitalist mihraklara mı hizmet evrmektedir? Mesela hep birkaç soru zihnimde yuva yapmış kıymık gibi batıp duruyor ve sor deyip duruyor içimde bir şey; şöyle ki, hırsızlığın dinen hükmü nedir ve din bugüne kadar bize ne vermiştir? Gerçekten merak ettiğim için soruyorum. Şimdi bizler insicamı olmayan hayatların başıbozuk insanları olarak fırtınaya tutulmuş yaprak gibi savruluyoruz çöle döndürülmüş halk toprağında, soframız da bizim hükmümüz ilga edilmiştir. Yemeğimizin yüzde doksan dokuzu çalınmıştır, bize kala kala kurmu bir ekmek parçası kalmıştır, bakınız ekmekte değil münhasıran parçası. Yani insançocuklarının böylesi bir kahpe düzen içerisinde, insanca kalabileceklerine inanıyor olabilmelerine gerçekten inanmak mümkün değildir. Çünkü bu düzen zaten insanın düşmanıdır ve insansızlaştırmanın sistemleştirilmiş rejimidir. İnsan üretemez ama insanı en iyi tüketebilen yegâne rejimdir. Bir de tükenmekten hazzeden bir insanlık varsa düzenin çarklarına gönüllü şekilde atılan, tamamdır. Biz bu düzene iyice alışmışız, en büyük felaketimiz, belamız bu alışkanlığımızdır. Çünkü alışkanlıklarımızdan sıyrılıp çıkamıyoruz bir türlü. Kahrolasıca alışkanlıklar nasıl alışkanlıklarsa ciğerlerimizi afyonlamış bizim. Haddizatında bir bütün olarak her şeyimizle afyonlanmış insançocuklarıyız. Sarsıcı bir içsel devrime muhtacız, akabinde de kısa bir süreliğine acımasız bir toplumsal devrime, elbette taşlar yerine oturunca merhamet tebeyyün edecektir!

Tarih: 08.10.2021 Okunma: 289

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

i. Hakkı Cengiz

09.10.2021 - 13:53

Derin fikirler... Derin sorgulamalar! Bilhassa DİN, sadece kapitalizme değil, ne yazık ki her devrin iktidarına, güçlülerine ve suçlularına göre eğilip bükülebilen bir kurum haline gelmiş, getirilmiş! "İktidara zarar verecekse gerçekler söylenmemeli" ne demek ya? Eline, diline sağlık can kardeşim. Selâmlar...

Özgür DENİZ

09.10.2021 - 19:27

Kalben sonsuz teşekkürler saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey. Maalesef artık din bu topraklarda ölmüştür. Münhasıran aldatma ve rant toplama aracıdır. Aynı duygu ve düşüncelerle kalben bilmukabele. Derin saygılar.