Lütfen insaflı ve izanlı olalım,
bugüne kadar egemenliğini sürdürmüş ve sürekli de pekiştirmiş kapitalist
düzeninin yeni baştan biçimlendirdiği hangi olgu ihtiyaçlarımıza cevap
verebilmiştir? Ki, zaten taammüden cevap veremez hale getirilmemiş midir? Yani
tüm olguları çürütmüş, çökertmiş ve olguları kendi bakış açısına ve yaşam
tarzına uygun olarak yeniden tanımlamıştır ve bu tanımlama doğrultusuna anlamlandırmış
ve bireyin, toplumun, siyasetin damarlarına zerk etmiştir. Nihayet kendi
kurumlarını ihdas ederek, kendi insanını üreterek, istediği düzeni ikame
etmiştir. Artık her şeyin insicamı bu sessiz vuruşla peyderpey nakzolunmuştur. Din,
devlet, vatan, millet olgularına kapitalist algıya göre yeniden içerik
yüklenmemiş midir? Yaln mıdır bu? Bugün bu olguların mevcut mahiyetleri
mucübince olaylaşmalarından kimler kazanmaktadır? İnsanlığa ait bu olgular
insanlığa mı yoksa kapitalist mihraklara mı hizmet evrmektedir? Mesela hep
birkaç soru zihnimde yuva yapmış kıymık gibi batıp duruyor ve sor deyip duruyor
içimde bir şey; şöyle ki, hırsızlığın dinen hükmü nedir ve din bugüne kadar
bize ne vermiştir? Gerçekten merak ettiğim için soruyorum. Şimdi bizler insicamı
olmayan hayatların başıbozuk insanları olarak fırtınaya tutulmuş yaprak gibi
savruluyoruz çöle döndürülmüş halk toprağında, soframız da bizim hükmümüz ilga
edilmiştir. Yemeğimizin yüzde doksan dokuzu çalınmıştır, bize kala kala kurmu
bir ekmek parçası kalmıştır, bakınız ekmekte değil münhasıran parçası. Yani
insançocuklarının böylesi bir kahpe düzen içerisinde, insanca kalabileceklerine
inanıyor olabilmelerine gerçekten inanmak mümkün değildir. Çünkü bu düzen zaten
insanın düşmanıdır ve insansızlaştırmanın sistemleştirilmiş rejimidir. İnsan
üretemez ama insanı en iyi tüketebilen yegâne rejimdir. Bir de tükenmekten
hazzeden bir insanlık varsa düzenin çarklarına gönüllü şekilde atılan,
tamamdır. Biz bu düzene iyice alışmışız, en büyük felaketimiz, belamız bu
alışkanlığımızdır. Çünkü alışkanlıklarımızdan sıyrılıp çıkamıyoruz bir türlü.
Kahrolasıca alışkanlıklar nasıl alışkanlıklarsa ciğerlerimizi afyonlamış bizim.
Haddizatında bir bütün olarak her şeyimizle afyonlanmış insançocuklarıyız. Sarsıcı
bir içsel devrime muhtacız, akabinde de kısa bir süreliğine acımasız bir
toplumsal devrime, elbette taşlar yerine oturunca merhamet tebeyyün edecektir!
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...254...
Özgür DENİZ - 08.10.2021
Tarih: 08.10.2021
Okunma: 289
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
i. Hakkı Cengiz
09.10.2021 - 13:53
Derin fikirler... Derin sorgulamalar! Bilhassa DİN, sadece kapitalizme değil, ne yazık ki her devrin iktidarına, güçlülerine ve suçlularına göre eğilip bükülebilen bir kurum haline gelmiş, getirilmiş! "İktidara zarar verecekse gerçekler söylenmemeli" ne demek ya? Eline, diline sağlık can kardeşim. Selâmlar...
Özgür DENİZ
09.10.2021 - 19:27
Kalben sonsuz teşekkürler saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey. Maalesef artık din bu topraklarda ölmüştür. Münhasıran aldatma ve rant toplama aracıdır. Aynı duygu ve düşüncelerle kalben bilmukabele. Derin saygılar.