İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...258...

Özgür DENİZ - 12.10.2021

Bakınız bugün piyasada zımnen kotarılmaya çalışılan şeyler vardır ve bu şeyler en azından elli yıllık bir planın izdüşümleridir. Bunu devlette mi görmemektedir ya da görmeyi mi istememektedir? Birilerinin sicili pek parlak olmadığı için sözleri itibar görmüyor ama birileri de kolayca yer bulabildiği için bir yerlerde ve laflarını da ağızlarına geldiği gibi boşalttıkları için istedikleri gibi algı yaratıp yönlendirme yapabiliyorlar. Sorup sorgulama cesareti gösteremeyen garip halkta önüne atılan yeme uzanıyor ve ağa takılıyor tıpkı bir balık gibi. Yoksa aklın ve havsalanın almayacağı işler yapılmaktadır. Ağaç lanetleniyor ama o ağacın meyvelerine de göz dikiliyor. O meyveler o ağaçta dururlarsa ağaç zehirli oluyor ama o meyveler bizim kasamıza konulursa zehir falan kalmıyor. Haddizatında biz ağacı göz göre göre topraklarımızdan söküp atmak istiyoruz ama sonra da diyoruz ki nasıl olurda köklerinden kopupta köksüz diyarlarda varolmak istersin? Bakınız zımnen zihinleri biçimlendiriyoruz ve yeni zihinler inşa ediyoruz. Biz fark etmeyebiliriz ama istenmedik yönde şekillenebilir zihinler ve bir gün bakarsınız artık isteseniz de elinizden bir şeyin gelmeyeceği bir durum tezahür edebilir. Hayır, ortak akıl ve vicdan diye bir şey var. O ortak akılı ve vicdanı buluşturabilecek ve gerekiyorsa hesap sorabilecek bir devlet var, o zaman niye böyle oluyor? Oturur konuşursun kardeşim, karşılıklı hesaplaşma yapılır, böyle gidilemeyeceğini, artık bir yolun yordamın olması gerektiğini, gelecek için bugün yapılanların büyük ve netameli tehditler, tehlikeler oluşturabileceğini söylersin. Yani benim olursa iyisin ama başkasının olursan hainsin, şerefsizsin diye bir şeyin hangi yasada, hangi vicdanda, hangi akılda, hangi adalette yeri vardır? İlle kavga mı etmek gerekiyor, niçin oturulup konuşulmuyor ve uyarılması icap ediyorsa uyarılmıyor? Her şeye göz kapa, uyarma, üstüne her şeyi ver ama tut lanetle. Akıl, vicdan, insaf, izan lütfen. Lütfen geleceğimizi kendi ellerimizle tehlikeye atmayalım! Bugün yapılanların yarınlarda nasıl algılanacağını, anlaşılacağını, hissedileceğini, toprak altında ki iz bırakmadan ve ses çıkarmadan dolaşanları düşünelim lütfen. Aklıselim diye bir şey vardı hani! Gerçekten bu toplumu anlayamıyorum, çok cahil çok, yemin ediyorum çok cahil. Ya kendi alın terinin, kanının, yaşının, emeğinin ürünün nasıl, ne şekilde, nerelere harcandığının hesabını sormayan bir topluma ne demeli? Ya senin olan senin için değil, zevk, sefa, keyif için göz göre göre israf ediliyor ya israf ve sen susuyorsun. Şöyle bir şey sorayım; ya diyelim ki toprağın var, o toprak üstünde oturacak evin var ve sen gidiyorsun hiçbir işe yaramayacak ama seni bitirecek bir ev daha yapıyorsun ve o ev bitevi senden alıyor, seni peyderpey tüketiyor, şimdi sana zerre faydası olmayacak ama sonsuz zararı olacak hatta başkalarına da sonsuz zararlar verecek o evi niçin yaptın diye sormayana ne dersin? Yani daha bunu bile beceremiyor, başka şeyleri nasıl anlasın da tepki versin ve gereğini yapsın? Eee hayatı okumazsan, görmezsen, bilmezsen, anlamazsan sürüm sürüm sürünürsün, insan gibi değil hayvan gibi yaşamaya mahkûm olursun.

Tarih: 12.10.2021 Okunma: 276

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?