İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...286...

Özgür DENİZ - 09.11.2021

Ya sizler, aydın oldukları iddiasıyla orta yerde bir avuç yal için başıboş itler gibi dolaşanlar, ne haldesiniz, ne yapıyorsunuz? Az eğitilmiş pitbul köpekleri gibisiniz. Uyuşturulmuş, iliştirilmiş, sünepeleştirilmiş mikroplarsınız. Güya faşizme muhalifsiniz ama faşistin önde gidenlerisiniz. Zevahirde amansız düşman olduğunuzu ilan ettiğiniz odaklar için mesai yapmaktasınız. Niçin gerçekleri olduğu haliyle haykırmıyorsunuz? Niçin adaletin, eşitliğin, barışın nasıl geleceği ve nasıl olması gerektiği yönünde namusluca beyanlarda bulunmuyorsunuz? Aydınsanız zaten sıkıntı yok ve saygı da kuşkusuz olacaktır. Ama hangi aydınlığı getiripte hangi karanlığı aydınlığa tedvir eylemişliğiniz vardır? Cerbeze yapmayı, malayani ile iştigal etmeyi, bi milyon lafın içinde hakikati boğmayı aydın olmak mı sanıyorsunuz? Bunların sınıfından sayılan köşe kadısı pezevenklere zaten bir şey diyemiyorum, onlar insan gibi görünen ama bir lokma yal peşinde koşan amorf tiplerdir. Gerek aydın diye tavsif ettiklerim, gerekse köşe kapmış tipler içersinde namuslu, onurlu, kişilikli olanlara, hakikati birazcıkta olsa yüreklice ve cesurca ve pervasızca haykıranlara elbette sözüm yoktur ve olamaz. Bilakis siz ey aydınım diyenler sizler neredeyseniz orası karanlığın en kesif olduğu yer oluyor, ne iştir ve nasıl iştir bu? Amansız bir tenakuz yok mudur burada? Sizler laf kalabalığı yapıp, cukkayı kakıp, başın gövde üstünde durmasını sağlayıp dem sürmeye mi geldiniz dünyaya ve aydınlık vasfını bunun için mi edindiniz? Hiç mi namusunuz, şerefiniz, onurunuz, haysiyetiniz, hissiyatınız, hassasiyetiniz, mesuliyetiniz yok? Dünyaya ve insanlığa söyleyeceğiniz tek bir şey yok mu? Sorunsuz bir dünyada mıyız ki, çözüm üretip önlerine koymanız gerekenlerin önlerine koymuyorsunuz? Gerçekleri söylemekten niçin korkuyorsunuz, korkuyorsanız niçin aydınmışsınız gibi caka satıyorsunuz? Ne acıdır ki, halk toprağında insanlık sofrasına el uzatan hain ne kadar mebzul miktarda ise, aydın vasfıyla temayüz etmiş şahsiyet o kadar azdır. Bu kuru bir iddiadan ibaret değildir, gerçeğin ta kendisidir. Münhasıran ihanet etmekle hain olunmuyor, hakikati gizleyen de haindir. Nasıl âlim geçinen müptezellerin, pespaye tiplerin bünyesinde mebzul miktarda hain varsa, sizlerin bünyesi de hainlerle lebaleptir. Çünkü halka düşmanlık etmektedir hakikati gizlemekle, hakikati örten ve gizleyen. Kimin düşman, kimin dost olduğunu söylemeyen de haindir. Çünkü halkı korumasız ve savunmaz bırakmaktadır karşısında duranlara karşı. Halka, kendisini aldatanların ve sömürenlerin kimler olduklarını izah ve izhar etmeyenlerde haindir. Öyle halka kurşun sıkmadım ben hain değilim diye bir şey yoktur. Ki, hainlerin en tehlikelisi sinsi olanlarıdır (((tıpkı sömürgenlerin en tehlikelisinin gizli olanlar olduğu gibi))), ve yaptıklarını kendilerini halktanmış gibi göstererek yapanlardır. Ama tabi sizlerinde kafanız ne kadar aydınlıktır ki, aydınlatacaksınız halkı, çünkü herkes kafasının aydınlığı kadar aydınlık sunar değil mi? Yanmayanın ateşi, ateşi olmayanın aydınlığı olur mu hiç?

 

EKSTRA:

 

BİR: Zafere giden yol çetindir, dikenlidir. Her türlü engelle, tehlikeyle, tuzakla, tezgâhla karşılaşabilirsiniz. Dikkatli, teennili ama aynı zamanda sonsuz sabırlı olmalısınız. Sabırda acizlik gösterenler, sahip olduklarına sahip olamayanlar oyundan atılmalıdırlar, kalanlar ise koşuya aynı suratla devam etmelidirler. Tökezlediğiniz an düştüğünüz andır ve düşerseniz çiğnerler ve daha kalkmanıza müsaade etmezler. İzleyenlerde gözlerine gösterilen her şeye asla ve kata inanmamalıdırlar. Küçük numaraları yiyecek kadar küçük olmamalıdırlar. Ucuz, basit, kurnazca ve küçük hesaplara alet olmamalıdırlar. Çünkü söyleyeceği, vereceği, anlatacağı tek bir şeyleri olmayanların ve kalmayanların bu tür tezgâhlara yeltenmekten başka çareleri kalmamıştır. Onlar elbette bunu yapacaklardır ama biz mutlak surette uyanık olmak ve tezgâha gelmemek zorundayız. Çünkü bizimde zaferden başka şansımız kalmamıştır, bir daha uyumak sonsuza kadar uyanamamak demek olacaktır. Lütfen uyumayınız ve aldanmayınız, tezgâha alet olmayınız.

 

İKİ: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/burasi-bir-devlet-hastanesi-basibos-kopeklerle-dolu-485596h.htm

 

Gerçekten burası nasıl bir ülke ya? Kahkahayla gülüyorum ama şerefsizim ciğerim sızlıyor. Çok hazin ya.

Tarih: 09.11.2021 Okunma: 368

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?