Aydın; sahipsizdir, yalnızdır,
yabancıdır. Ama gerçekten aydın olan aydın, namuslu, izzetli, şerefli, onurlu,
dürüst, haysiyetli, hassasiyetli, hissiyatlı, mesuliyetli, karakterli,
kişilikli olan aydın, ki aydınsa zaten biri böyle olur. Bu yüzden de; acı
yoldaşıdır, otağı yalnızlıktır onun. Halktan başka dostu yoktur. Halk
toprağında, insanlık sofrasında, dostlarının meclisinde bağdaş kurup oturabilir
ancak o. Düşüncenin yıldırımları halk toprağına onun beyin göklerinden iner. Beyin
göklerinde sonsuz düşünce yıldızları dolaşır. Ateşlidir aydın ve ateşiyle yakar
kara bulutları ve aydınlatır karanlığı. Aydın, hiçbir zaman, hiçbir şekilde,
hiçbir şartta ve koşulda, bir partinin, bir cemaatin, bir şeyhin, bir zümrenin,
bir yapının elemanı olamaz. O, ezilenin, gasp edilenin, sömürülenin,
aldatılanın yanındadır daima. O gerçeğin peşinde olması hasebiyle eleştiri
mızrağını bitevi cebinde taşır, bu yüzden de kendisine hoşgörüyle bakılmaz,
bilakis kendisinden çekinilen birisidir her daim, öyle de olmalıdır zaten, zira
karanlık daima aydınlıktan korkar. Aydın hain olamaz, o içinden çıktığı ve
kendisinden beslendiği halkına ihanet edemez. Ama ihanet içinde olanları afişe
etmekten de çekinmez. Yapmamayı, susmayı, durmayı beceremez o. Bunları yapmazsa
yanar, küle döner. Onun varoluş kaynağıdır direnci, mücadelesi, kavgası,
aydınlığa ve özgürlüğe susamışlığı. O katıksız ve tam anlamıyla bir insanlık
savaşçısıdır. Savaşçıdır o. Zalimlerin heyulasıdır. Kompradorların kâbusudur.
Her şeyi gerçek sahibine iade etmekle görevlendirmiştir kendi kendisini
kendisi. Aydın, kendisine dokunanı yakar. Dokunduğu da yanar. Yanarsa da
küllerinden yeniden doğar aydın. Aydının ahı dağları yerinden oynatır,
denizleri kurutur, yeri sarsar, göğü çökertir. Aydının kalemi karanlığa fırlatılmış
bir oktur. O’nun söz cehaleti yok eder. Susturulamayan bir yürektir o. Narkozun
tesir etmediği bir kafadır. Ne sürüye katılır ne de sürüleştirir. O, herkesin
hür bireyler olmasını ister. Gençliktedir tüm umudu, çünkü kavgasını yarınlara
taşıyacak ve yarınlarda, yarım bıraktığı savaşı sürdürecek ve aydınlığın
sancağını taşıyacak olanlar gençlerdir. Aydınlar, aydın olunuz ama önce insan
olunuz! Çünkü insan olunmadan aydın olunamaz!
EKSTRA:
Şimdi bir soru sorabilirim. Herkesin
televizyonu olduğu iddiasında olan ((çünkü herkesten kendisine pay gidiyor
metazori olarak)), TRT 1 de 3 TE 3 diye bir yarışma var. O yarışma da jüri olan
ve görevi sadece ama sadece bir şıkkı elemek olan bir profesör tarihçi var.
Peki, yarışmacılara bir şıkkın elenmesini sağlayan joker hakkı verilemez mi?
Yani bu milletin parasını nasıl bu şekilde tasarruf hakkına sahip olabilirler
ve bir profesör bunu nasıl tolere edebilir? Akılla, bilimle, vicdanımla
soruyorum. Sonsuz acı bir şey. TRT millet için var, zaten milyonlar içinde
yüzenleri milyarlar içinde yüzdürmek için değil. Paranız fazla geliyorsa,
milletten aldıklarınızı almayınız beyler.
https://odatv4.com/guncel/kadir-inanir-acile-kaldirildi-222013
Tüm kalbimle acil şifalar diliyorum
DELİ KADİR abimiz. Türk sinemasının unutulmazlarındansın, efsanesin.
Filmlerinle büyüdük sayılır.
Ne münasebet efendiler. Haddinizi
bilin. Onlar Türkiye Cumhuriyeti Devletini temsil ediyorlar. Bu devletin bir
itibarı, onuru var. Siz kim oluyorsunuz ki böyle kendini bilmez şekilde
hadsizlik ediyorsunuz? Hem güvenlik durumu var hem de itibar diye bir şey var.
Siz anlamazsınız böylesi şeylerden.
https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/kilicdaroglu-helallesme-cagrisinin-nedenini-acikladi-1886509
Akılla, bilimle, dinle, vicdanla
düşününüz bakalım nereye varacaksınız? İslamcılar, Milliyetçiler eleştiriyor.
Bazı Kemalistler, bazı Sosyalistler eleştiriyor. Peki, niçin herkes
eleştiriyor? Bu adam ne demek istiyor, ne yapmak istiyor ki bu kadar
eleştiriliyor? Mesela; her cümleyi çözümlesek ve neyin yanlış olduğunu söylesek
olmaz mı? Gerçekten merak ediyorum, bilimsel temelde, rasyonel ve nesnel olarak
tetkik ve tahkik etsek ve gerçek bir fikri müzakere yapsak, nihayetinde bir
sonuca ulaşıp yargıya varsak daha rasyonel olmaz mı? Nedir bu insanı öteleten? Hayır,
birilerin bilip bizim bilmediğimiz nedir acaba? İhanet mi ediyor bu insan? Ali
Şeriati’nin bir sözü vardı; ‘’Şiiler bana Sünni diyor, Sünniler beni Şii
olmakla suçluyor. Demek ki ben doğru yoldayım.’’
Saygıdeğer Başkan aşağıdaki sözleri söylüyor;
mesela yanlış olan bir cümleyi birisi söylerse çok sevinirim. Yahut yalan olan
bir cümleyi birisi söylerse çok sevinirim. Sizce elimizin tersiyle itmeli miyiz
yoksa önemsemeli ve tarihi bir fırsat olarak mı değerlendirmeliyiz?
“Ben bu çağrıyı yaparken
bir iktidar tanımı yapmadım. Sadece bizim iktidarımızdan da söz etmedim. Bizden sonra
gelecek yüz iktidardan söz ettim. Benim çağrım iktidar-muhalefet ayırımı yapmıyor. Toplumsal bir çağrıdır.
Hatalarla yüzleşmek ve asıl olarak kucaklaşmış şekilde geleceğe bakmak
çağrısıdır. Bakın, helalleşmek, geçmişte olan acıları ortadan kaldırmaz ama
geleceği inşa etmemizi sağlar. Bu ülkenin büyük yaraları var, bu yaraları
sarmalıyız ki bundan sonra hiç kimse kanatmaya cesaret dahi edemesin.”