İnsanlığa bir faydanız olacaksa din ne
ise olduğu gibi anlatmaktır. Cesaretiniz var mı? Yahut gerçekten böylesi bir
şeyi gönülden ister misiniz? İşte soruyorum bende, napayım, haddizatında
biliyorum cevabını ama neyse. İnanın bugün insanlığa hangi faydanız olduğunu,
dokunduğunu çok merak ediyorum. Şöyle gözle görülür, elle tutulur, beyinle
algılanır, kalple hissedilir bir şey gösterin saygıyla eğileyim karşınızda. Çünkü
bu gidişle tutunduğunuz ve varlığıyla varlık kazandığınız kulpu da
kaybedeceksiniz. Yani bilmediğiniz halde kendisiyle varlıklarınıza varlık
kattığınız, gücünüze güç eklediğiniz, manevi bir hegemonya kurduğunuz dini de
kaybedeceksiniz, zaten var sayılmaz. Olmayacak bir şey mi diyorsunuz, hayatı
okumakta acizsiniz o zaman, ki hep aciz kaldınız zaten. Ne insanı, ne dünyayı,
ne de hayatı okuyamadınız, ürettiğiniz dinin içinde boğuluyorsunuz. Ürettiğiniz
din insanlığa hiçbir şey vermedi ama insanlıktan her şeyini çaldı. Çünkü din
özünü kaybedip, çoğaldığı vakit, artık o din insana bir şey vermez olur ama
üretenler, başka neleri eklesem de insanları keklesem diye ürettikleri dinin
içerisinde kendilerini vazgeçilmez kılmak ve o dine yeni şeyler katmak için çırpınmaya
başlarlar. Zaten dini çoğaltmayı istemek, dünyayı çoğaltmak istemektir ama hep
gizlenir arkadaki gaye, zira din ne kadar çoğalırsa anlaşılmaz hale gelir ve
anlaşılmasını sağlayacak birileri beklenir ve orada anında sizler gibiler
bitiverir ve dini öyle bir anlatıverir ki, dini getiren Peygamber gelse
tanıyamaz o dini. Söz birdi bin ettiler diye bir söz vardır ya, sizin ki de
odur işte. Din bir idi, bin din ürettiniz ya da dine başka şeyleri de ekledikçe
ekleyip dini kaybettiniz, elinizde de dine ekledikleriniz kaldı. Yani öz gitti
kabuk kaldı. Hakikat gitti hurafeler yığını kaldı. Bakınız bugün bilinmeyen,
görülmeyen dünyalarda insanlık ne acılar çekiyor, din bu acılara çare
üretemiyorsa, merhem olmuyorsa, o din gerçek din olamaz. İnsanların açlıktan
öldüğü görülmüyor da, bin kilometreden görülecek camiler yapılıyorsa orada din
ölmüştür. Bugünün dünyasına dinin söyleyeceği tek bir sözü yok mu yani şimdi,
yoksa o din benim bu dünyama hangi katkıyı sunacak? Çünkü gerçek din sorun
üretmez, sorunlara çare üretir. Ama maalesef muayyen zümrelerin inhisarına
girmiş olan, tasallutları altında bulunan din her daim sorun üretti, hiçbir
zaman çare üretmedi. Dini bilmeyenler dinle kazandılar, alıştıkları için kazanmayı
bir türlü bırakmadılar, bunu yapmadıkları için dini tahrif etmekten de
vazgeçmediler. Yani işin özü kendisiyle kazandılar ama kazandıkları şeyi de
bilmiyorlardı. Çünkü din tahrif edildikçe para getiriyordu, güç getiriyordu,
dünya nimetlerine ulaştırıyordu. Ama din, özüyle kaldıkça, kaldığı gibi sunuldukça,
yegâne kazanç kapısı olan insanları ayartmak kabil olamazdı. Öyleyse dinin
özünü bırakıp kabuğunu almak ve o kabuğa bir damla bal akıtıp onunla insanları
bir sinek gibi çekmek gerekiyordu ve çektiler de, yıllarca çektiler.
EKSTRA:
TEŞKİLAT: Bu
kadar basit, çocuksu, oyunculuğun sıfır, mevzunun sıfır, kalitenin sıfır olduğu
bir dizi izlemedim. Yani bir ilk bir de son bölümünü izledim baştan sona
sadece. İki bölümle bu değerlendirme olur mu? Evet oluyor, oldu işte. Şerefim
ve namusum üzerine çok büyük yemin ederim MİT’in yerinde olsam bu diziyi
yayından kaldırtırdım. Çünkü MİT’in gövdesine de, ruhuna da zarar verdiğine
mutlak ve muhakkak olarak inanıyorum. Güya Teşkilat filmi ama tüm Teşkilat
üyeleri beceriksiz ve çocuksu. Acaba zaten amaç dizi çekmek değil mi, bu yüzden
nasıl olursa olsun mu? Yani böyle bir dizi çekeceksen bence biraz ciddiyeti
olması lazım, diğerlerinden ayrılması lazım. Biraz gerçekçi olması lazım,
diğerlerindeki nasıl böyle olur denilen hareketler olmaması lazım. Hiç mi
istihbarat filmi izlememiş bunlar acaba.
Ulan başka yerlerden görüntü çekip bu
milleti kandırmak için burasıymış gibi veriyorsunuz. Güya işte yerli ve
millilerin eseri demek istiyorsunuz. İşte İslamcıların ve Milliyetçilerin
mutlak birliktelikle yarattıkları Türkiye demek istiyorsunuz. Yer miyiz lan
bunları? Geçiniz, hepsi yalan. Ben niye görmüyorum ekmek kuyruklarını, ben öküz
müyüm, mal mıyım, angut muyum?
Yalan abicim yalan. Montaj. Yemiyoruz
bu tür haberleri abiler, hadiyn işinize bakın.
Pür dikkat, harf harf dinledim. Ne
demek istiyorsunuz yani? Şimdi söylediklerinizin doğru olduğuna inanmamızı mı
istiyorsunuz Sayın Başkan? Sizde dinleyin bakalım mutlak dikkatle ne
anlayacaksınız?
Yerli ve milli değilsin. Bu yüzden boş
konuşuyorsun.
https://www.korkusuz.com.tr/10-milyar-gelir-mi.html
Yerli ve milli değilsin. Bu yüzden boş
konuşuyorsun.
Yerli ve milli değilsin. Bu yüzden boş
konuşuyorsun.