Bugün, insanlık, yörüngesini, yolunu, yönünü şaşırmış haldedir. Geri dönüp bulmak gibi bir derdi de yoktur. Tüm sorunların, sıkıntıların, bireysel, devletsel, toplumsal hastalıkların sebebi budur. Gerçekle insanlığın arasında aşılması kabil olmayacak mesafe vardır. Aşabilmek içinde yürek ve cesaret gerektir ama o da insan denilen de yoktur. Bu yüzden de paramparça, sersefil, perişan bir hayat yaşamaktadır. Gerçek gözlerinin önünde olsa bile, görse bile gerçeği, yine de elinin tersiyle itmektedir, çünkü gerçekten korkmaktadır. Zira gerçek ona kazandırmamaktadır. Gerçek herkese kazandırmaktadır ama herkes münhasıran kendisi kazansın istemektedir. Gerçek ve insani olan hiçbir şey insançocuklarının umurlarında değildir. Maksat dünyadır, yol o dünyaya seni behemehâl ulaştıracak olan yoldur. O yolda, seni maksada ulaştıracak her şey mubahtır. Bu yüzden de kimsenin hiçbir şeyden haberi yoktur. Herkes kazandığına bakmaktadır, işini gördüğüne bakmaktadır, gemisinin yürüdüğüne bakmaktadır. Gemisini yürüten kaptandır telakkisi yegâne geçerli telakkidir. Bunlar oluyorsa, isterse dünya batsın, isterse insanlık sürünsün kimsenin umurunda değildir. Kimsenin de birbirinden farkı yoktur. Çünkü herkes vicdanını yitirmiştir, herkes aklını yitirmiştir bu dünyada. Herkes bulunduğu yerde, köleci, faizci kapitalist düzenin idamesini sağlamak için kendisine verilmiş görevi ifa etmektedir. İnsanlığın asıl fark etmesi gereken en büyük gerçeklerden birisi budur. Çünkü kimse gerçek yüzünü göstermeden görevini yapıyor ama arkasından gelenlere sanki farklı bir şey yapıyormuş gibi aksettirmektedirler. Arkadan gelenler de sürüleşince sorgusuz sualsiz inanıp takibe devam etmektedir. Ve işin en acısı da güya dini anlattıklarını söyleyenlerin tüm bu olan bitenler muvacehesinde kör, sağır, dilsiz, elsiz, hissiz kalmalarıdır. Sonra da bizim karşımıza gelip din anlattıklarını ifade etmektedirler. Din afyon deyince de güya küplere biniyorlarmış gibi bir ruh haline bürünüyorlar. Haddizatında dinin insanları afyonladığını çokta iyi biliyorlar ama bunu yapanların kendileri olduğu için görmezden, bilmezden, duymazdan geliyorlar. Bu bir şeyi değiştiriyor mu? Hayır. Ama kazandırıyor ya, orasına bak sen değil mi?

YORUMLAR