İnsan, bugün olan biten hiçbir şeyi algılayamıyor, anlayamıyor, üzerinde düşünemiyor. Çünkü anlamadan önce inanmayı seçmiş ve inandığı içinde artık anlaması imkânsız olmuş. Zira anlayarak inanırsan doğru yaparsın ama inandıktan sonra anlamaya çabalarsan işte bu artık geri dönülmez bir yoldur ve anlaman kabil olmayacaktır badema. İnsan öldü, insanı öldürdüler! Bizler ölüleriz, ölücanlarız ey insanlar! Bu yüzden de, insan, hiçbir şeyi çözümleyemiyor, yorumlayamıyor, soru soramıyor, sorgulama yapamıyor. Böyle olunca da gerçekçi bir yargıya varamıyor. Ruhu sarsılıyor, vicdanı körleşiyor, kafası karışıyor. Karşısında duranın kim olduğu aşikâr olduğu halde onu tanıyamıyor. Birisi karşısına geçip din diye bir şey sunsa, küçücük bir sevgi gösterisinde bulunsa, bir yalanı allayıp pullasa, Allah, Peygamber, Kitap, vatan, milliyet dese hemen ona inanıveriyor, arkasını önünü düşünmeden. Acaba burada bir hinlik olabilir mi demeden, gerçek dinle kendisine din diye sunulanı kıyaslamadan. Böylesi bir inanışta onun dünyasını mahvediyor. Gerçeği atıp yalanı dünyasına buyur etmesine cevaz veriyor. Çünkü feci bir şekilde narkozlanmıştır insan. Din, bugün, dünyayı ele geçirmek için basit bir araç olmuştur ve din üzerinden her türlü manipülasyon kolayca yapılabilmektedir. Bir yerde sıkıştınız mı hemen Allah deyin yahut insanlara Allah’la savaşıyor diye birilerini gösterin, emin olun ki istediğinize erişmenizin önünde hiçbir engel kalmayacaktır. Çünkü düzen böyle kurulmuş, düzenin çarkı bu yörüngede dönüyor. Düzen yalanla besleniyor. Düzen riyakârlıkla besleniyor. Üretilen din, köleci, faizci kapitalist düzenin sigortası olmuş. Bu yüzden de insanlar gerçek dinden koparılıp, üretilen dine bağlanmak isteniyorlar. Çünkü gerçek din, bu düzenin yegâne düşmanıdır. Öyleyse bizi besleyen ağacı ve bizi yukarılara taşıyan dalı kesip atmak nasıl kabil olabilir değil mi? Birgün insanlığın uyanacağına ve bu düzeni behemehâl devireceğine kesinlikle inanıyorum. Çünkü bu düzen devrilmeden insan dirilmeyecektir!

YORUMLAR