Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. İşte bu yüzden
susamıyorum, susamam, susmayacağım, susarsam bedelini ödeyemem. Emrolunduğun
gibi dosdoğru ol. İşte bu yüzden eğri olamıyorum, olamam, olmayacağım, olursam
bedelini ödeyemem. Gerçek ile yalan kesin olarak birbirinden ayrılmıştır, bile
bile gerçeği yalanla örtme, gizleme. İşte bu yüzden bile isteye, bile göre
gerçeği yalanla örtemem, gizleyemem, örtüp gizlemeyeceğim, örtüp gizlersem
bedelini ödeyemem. Ben insanım, sadece insan, çıplak bir insan, karışımsız ve
eklemesiz bir insan. Yapmam gerekeni yapmadığımda, uyarmam gereken bir şey
varsa uyarmadığımda uyuyamıyor, huzur içinde yaşayamıyorum hiçbir şey yokmuş
gibi. Geçelim! Vicdanının sesine kulak vermeyenlerce suçlanacağımı bilsem de,
gadre uğrayacağımı bilsem de Tanrı’nın içimde ki sesi olan vicdanımı
konuşturacağım. Olgu ve olay üzerinden konuşacağım. Ne yapılar ne de şahıslar
umurumda değildir ve mevzumun parçası da değildir. Sen de dinle devlet! Ne
ruhum ne de vicdanım bunu tolere edemiyor zira. Yemin olsun ki Tanrı hesap
soracak! Yemin olsun ki büyük mahkemede adil bir yargılama yapılacak ve yegâne
adil yargıç olan Tanrı’nın huzurunda yargılanılacak. Mutlak kazancı, hesapsız
kitapsız kazancı baz alan kapitalist bir zihniyetin ürününe karşı ortak kazancı
ve paylaşımı baz alan insani zihniyetin terennümüdür tüm bu sözlerim. Önce
iddihar eylediler, sonra ihtikâr yaptılar. Birileri şişerken, birilerinin
kanları çekildi. Bunu yapanların, bunu yaparken haz alanların eğer zerre vicdanları
sızlamadıysa, sızlamıyorsa, bilakis bunu yaparlarken zevk alıyorlarsa onlar
insan değillerdir. Yemin ederim ruhum öyle acıyor ki, cehennem alevleri o acıyı
dindiremez. Kazandığınız her kuruş haramdır biliyor musunuz? Yiyin
yiyebiliyorsanız. Kim piyasalardaki durumu fırsat bilip ihtikâr yaptıysa ve her
doğan fırsatta ihtikâr yaptıysa hatta ihtikâr yapmaya yol vermek için bu
yapıldıysa yemin ediyorum her bir garibin, yetimin, gurabanın, mazlumun hakkını
yemiştir, yiyecektir, yedirmiştir. Onların karınları alevli ateşle
doldurulacak, sırtları kızgın demirlerle dağlanacaktır. Böyle bir şey olmamalı,
olamaz, oldurulamaz, oldurulmamalı. Mutlaka tahkikat yapılmalı ve kimler haksız
kazanç elde ettiyse behemehâl tüm kazancına el konulmalı ve beytülmale ilave
edilmelidir. Mideleriniz nasıl alacak o haramı yerken? Gerçekten huzur içinde
yiyebilecek misiniz? Gerçekten ailelerinize, eşlerinize, evlatlarınıza
yedirecek misiniz o haram kazançları? Birilerinin cepleri boşalırken ama
sizlerin cepleriniz dolarken, birileri açlığa mahkûm olup sizler tok yatarken
vicdanlarınız gerçekten rahat olabilecek mi? Haksız kazançla kasalarınızın
dolmasından memnun musunuz? Birileri fakirleşip, sizler zenginleşirken ve
fakirleşenler hayatın her boyutunda sefalete maruz kalırlarken gerçekten
sizlerin yüzleriniz gülebiliyor mu? Kazandıklarınızla alacaklarınızla yeniden
kazandığınızda temizlenmiş olacak mı kirli kazançlarınız? Bu kirli ve haram kazançlarınızla
alacağınız evlerinizde huzurla oturabilecek misiniz? Alacağınız arabalarınızla huzur
içinde seyahat yapabilecek misiniz? Milyonlara alacağınız teknelerinizde
gönlünüzce eğlenebilecek misiniz? Boğazınıza takılmayacak mı ansızın
yedikleriniz? Ne kadar ter, yaş, kan akıtıp, ne kadar emek verdiniz? Hiçbir
emek sarf etmeden, ter, yaş, kan akıtmadan, oturduğunuz yerden, üstelikte
milyonların kaybetmeleri uğruna kazandıklarınız ruhlarınızı mutmain kılıyor mu?
Haddizatında hırsızlıktan farkı nedir böylesi bir kazancın? Vahşi bir sömürüden
farkı nedir? Milyonların emeğinin gasp edilmesi değil midir gerçekte böylesi
bir şey? Böylesi bir şeyle pahalılık sizlere sökmüyor ama daha da
fakirleşenlerin bellerini büküyor. Böylesi bir durumdan mutluluk duyabiliyor
musunuz? Tek başına tokluk utanç verici bir şeydir, komşu açken tok yatılamaz,
hiç hicap duyuyor musunuz, birleri bakıp sizler topladığınız leşlerin başında
gülerken? Veyl olsun ölmüş ruhlarınıza, kurumuş vicdanlarınıza, dumura uğramış
akıllarınıza ve bütünüyle insanlığınıza. Olmaz ya, olamaz böyle bir şey, nasıl
olabilir ya? Ruhta, vicdanda, akılda, ahlakta, adalette tolere etmez bunu. Sizden
sonra gelecek tüm nesillerinizin hayatlarını kirlettiğinizin farkında mısınız,
onlarında midelerini haramla dolduracağınızı biliyor musunuz? Lütfen geniş
çaplı bir tahkikat yapınız ve iddihar ettikleriyle ihtikâr yapanları tespit
edip isticalen gereken ne ise behemehâl yapınız. Adalet, insan haysiyetine
saygıdır ve adalet ancak gerçekle, mutlulukta ancak adaletle kabildir ve adalet
halkın ekmeğidir, halka ekmeğini teslim ediniz.
OLMAZ, OLAMAZ...
Özgür DENİZ - 17.12.2021
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
i. Hakkı Cengiz
18.12.2021 - 09:03
Sevgili kardeşim, her şey aleni, her şey göz göre göre, bile bile yapılıyor, yaptırılıyor, göz yumuluyor, yol veriliyor. Son bir ay içinde her gün, her Allah''ın günü saat başı yüzde 10 kazanmak, daha doğrusu rant elde etmek mümkün hale geldi. Günde 10 kere yüzde 10 rant elde edebilirsiniz! Tabii başka birileri de ki büyük çoğunluk her gün yüzde 10 kaybeder hale geldi. Fakirleşti. Tekrar ediyorum, bu biline biline yapıldı, belki de yıkıldı. Selâmlar...
Özgür DENİZ
18.12.2021 - 10:28
Artık karar yüce mahkemenindir, gerçek hekemindir yani halkındır. nasıl yaşamak istiyorsa, neye layıksa kararı kendisi verecektir. İnsan gibi mi yoksa köle gibi mi. Gerisi umurumda bile değildir. Şikayetçi olan şereflice şikayetçi olmalı, memnun olan şereflice memnun olmalı. Şikayet eden gereğini yapar memnun olan da gereğini yapar. Karar herkesin hür iradesinindir. Kalben bilmukabele ve derin saygılar selamlar.