Dini de, dünyayı da elbirliğiyle öyle
bir bozdunuz ki, düzeltebilecek bir yiğit çıkar mı bilinmez. Ya da insanlık
uyanır da birleşik güç oluştur da o güçle bozduğunuz dini de, dünyayı da
başınıza mı geçirir bilinmez. Elbette temenni edilir ama her temenni gerçek
olmaz ama elbette birleşik güçle de tüm temenniler gerçeğe dönüşebilir. Çünkü
tüm olgular ters yüz edilmiş, tüm olaylar rastgele tezahür etmekte, kimse önüne
konanın ne olduğunu bilmemekte ve sormamakta. Maalesef insanlık resmen ve
alenen mal gibi bir moddadır ve koyun gibi güdülmektedir. İnsanlığın çektiği
acıları tarif etmek kabil değil. Ne yaptınız siz gerçekten? Yaptığınız şeyin
farkında mısınız? Nedamet getirip af dileyecek misiniz? Ama hiç beklemeden
hemen şimdi, zira yarın çok geç olacaktır. Firavun’a bir aşamadan sonra tövbesi
fayda etmedi biliyorsunuz. Çünkü her şey mevsiminde gerektir değil mi? Mevsimi
geçen şeyin değeri olmaz. Her şeyin tadı da, tuzu de hangi mevsime layıksa,
layık olduğu mevsim de var olmasıdır. Her yaş bir mevsim gibidir ve ayrı
gerektirdikleri, güzellikleri, ayrı özellikleri vardır. Gerekenler gerektiği
zamanda yapılmalı, güzellikler de zamanında yaşanmalıdır. Zamanında yaşatılmayan
güzelliğin, zamanında tatbik edilmeyen adalet kadar pislikleri vardır. Son
pişmanlık fayda etmemektedir hiçbir zaman. Yani nedametinde, tövbenin de zamanı
vardır. Zamanı geçince kıymeti kalmıyor. Gönlünce yaşa, yaşayacağın hiçbir şey
kalmadığı yahut bir şeyler yaşayabilmenin mümkün olmadığı zamanda nedamet
getir, tövbe et. Üstelikte yaşattığın ne kadar acı varsa yanına kâr kalsın. Ohhh
ne güzel dünya öyle mi? Anlatsam, anlatsam, anlatsam, bir ömür gece gündüz
anlatsam, günahlarınızı saymakla bitiremem ama ödevim günahlarınızı saymak
değil. Kurtuluşun nasıl mümkün olduğunun yolunu bulmak ve o yolda nasıl yürümem
gerekiyorsa öyle yürümek çabasında olmaktır. Sonsuza kadar tüm kahpeliklere
direneceğim, insanım ve beni insan kılan direncimdir. Tabi bu meydanda
uyarılması gerekenleri uyarmaktır. Nihayetinde de iyilerin ve kötülerin ayrılacağı
günde şahitlik etmek ve kötülerin layık oldukları şekilde tecziye edilmelerine
müzahir olmaktır. Ve elbette şahitliğimiz de, tanıklığımız da olacaktır. Bendeniz
birileriyle aynı cennete gitmeyeceğim, buradan bildiriyorum Tanrı’da beni aynı
cennete koymasın, eğer birileri cennete gidecekse bendeniz cehennemi istiyorum
ve bu konuda taviz vermiyorum, merhamet istemiyorum ve Tanrı’nın tercihime
hayır demeyeceğine inanıyorum. Zaten olmazsa sorun yoktur ve olmayan şeye göre
hesap yapmakta ahmaklıktır.
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...326...
Özgür DENİZ - 22.12.2021
Tarih: 22.12.2021
Okunma: 307
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.