Mesela; muayyen kitlelere hitap eden,
onları peşlerinden sürükleyen, onlara yol ve yön gösterme mevkiinde bulunan,
onlara hakikati anlatmak zorunda olan, bahusus vazifeleri dini doğru anlatmak
olan, kendilerini hep üstlerde bir yerde konumlandırmış zatlar bazı zamanlarda,
bazı durumlarda nasıl davranmaları gerekir? Niye daha teennili olmazlar? Daha
akl-ı selim, kalb-i selim temelinde hareket etmezler? Niye bağımsız hareket
etmek zorunda oldukları gerçeğini sarf-ı nazar eyleyipte, bağımlı hareket
etmeleri gerekiyormuş gibi hissederler? Bunun nereye zarar vereceğini hesap
etmezler mi? Ederler ederlerde maalesef dünya umuru bir yeri değil her yeri
etkisi altına almış bulunmaktadır ve herkeste artık konumunun değil şartların gerektirdiği
gibi hareket etmeyi tercih etmektedir. Yani işlerine geldiği gibi söylemekte ve
eylemektedirler. Çivisi çıkmış bir dünya, özlerin kaybolup kabukların kaldığı
bir dünya, bozulmadık tek bir şeyin kalmadığı bir dünya olunca böyle oluyor
galiba. bu dünya leşinin başına üşüşmüş olanların merhameti var mı, vicdanı var
mı, adaleti var mı, ahlakı var mı? Cevabı kendiniz verin. Sizleri ezerler,
döverler, soyarlar ama uslu durun, insan olun, haddinizi ve hududunuzu bilin
diye önünüze bir avuç din koyarlar ve sizler de aynen söyleneni yaparsınız. Din
alanında söz söylemek salahiyetine sahip olanlar bile memurluk yapıyorlarsa,
orada her şeyin şirazesinden çıkmaması için hiçbir sebep yoktur. Biz niye
böyleyiz gerçekten, her alanda ki etkin ve salahiyetli kişilerimiz dâhil? Yani
bizim gerçeğe, akla, vicdana hiç mi saygımız, bağlılığımız kalmadı gerçekten?
Yekpare insanlık artık bir tiyatro sahnesindedir ve trajikomik bir gösteri
yapılmaktadır insanlığa karşı. Böyle yaparak haddizatında yarınlara ihanet
ettiğimizin farkında mıyız? Dünya tiyatro sahnesi değildir, bir imtihan
alanıdır. Ve herkes sorulara gerek sözlü gerek fiili olarak vereceği
cevaplardan mesuldür, oyununu nasıl oynadığından değil. Ben oyunlara değil,
gerçeklere inanıyorum. Ve bahusus benimle oynayan, aklımla dalga geçen
oyunlardan tiksiniyorum ama gerçeklere saygı duyuyor, gerçekler karşısında
boyun eğiyorum. Çünkü beni gerçeğe ihanet mahvetti ve tüm ömrümü pespaye
oyunlar çaldı. Yalanlarınızdan ve kirli oyunlarınızdan bıktım zira,
iğreniyorum, tiksiniyorum hepinizden ve yalan hayatlarınızdan, yalan
sözlerinizden, kirli ve karanlık yüzlerinizden.
EKSTRA:
https://www.youtube.com/watch?v=Uf-AsTaOJJI&feature=youtu.be