İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...336...

Özgür DENİZ - 03.01.2022

Bilgiyle donan ey insançocuğu. Zor biliyorum, hem de çok zor ve bu zorluğu yaratan dünyanın mevcut hali. Hayat cehennem gibi, üç kuruş kazanmak için canın çıkıyor, bir de kazandığını kitaba vermek bayağı bir yük ama yine de diren be ey insan! Ama yine de okumak çok ağır geliyor bu toprağın çocuklarına. Çünkü okumanın hiçbir getirisi yok ve sen getirisi olmayan şeylere yüzünü dönmeyi sevmiyorsun, bilakis ondan yüz çeviriyorsun. Zira bu topraklarda okuyanın, bilgili olanın bir gram bile değeri yok, bilakis köpek muamelesi görüyorlar. Yalan diyenin pis mikrop suratına tükürürüm. Ama birazcık zaman ayırmayı da başarmalısın. Böyle diyorum da yine de bilemiyorum işte. Bunu nasıl söylesem, anlatsam bilemiyorum ki. Çünkü gidişattan memnunuz maalesef, öyleyse değiştirmeye çalıştığın dünyayı nasıl değiştireceksin başka türlü diye bir soru soramayız, anlamsız kalır. Böyle diyoruz da ama bazen öyle an geliyor ki şikâyet etmeyenimiz kalmıyor dünya halinden. İşte bir paradoks var ortada, bizde bu yüzden söyleyeceğimizi mevcut gerçekliğe göre söylemeye çalışıyoruz. Çünkü öyle bir derdimiz olmayınca böyle bir sorunumuz da doğal olarak kalmıyor ama biz de şikâyetten geri kalmıyoruz bazen. Ama bu dünyayı da değiştirmek, dönüştürmek zorundayız. Böyle gitmez bu dünya, böyle devam edemeyiz yaşama. Kafamızda ki bilgi kadar, o bilginin gücü kadar ve gücün ateşi kadar dünyayı değiştirme iradesine sahibiz. Çünkü kafamız ne kadar aydınlıksa dünyayı da o aydınlık oranında aydınlatabiliriz ancak. Bu yüzden de okumalıyız ama okuduklarımızdan anladıklarımızı da eylemleştirmeliyiz. Ne teorisiz pratik olur, ne de pratiksiz teori işe yarar. İkisi dengede olmalıdır. Pratiği teoriye göre ortaya koyarız, teoriye de pratiğimizle güç veririz. İkisi birbirini besleyeni büyüten, etkinleştiren şeylerdir. Öyleyse kim olursan ol, nerede olursan ol, mutlaka okuyacaksın, teori üreteceksin, o teoriden de pratik üreteceksin, o pratikle de yenidünyaya giden yolu açacaksın. Sen değişeceksin, ailen değişecek, çevren değişecek, arkadaşın değişecek, arkadaşının arkadaşları değişecek, toplum değişecek ve dünya değişecek o zaman. İster hedeflerine var istersen varma, bu bir süreçtir, bu süreçte hayat boyudur. Öyleyse karar ver ve ilk adımı at bebeğim! KORKMA! Cesaret biraz daha cesaret kurtuluş bizim ellerimizde.

 

EKSTRA:

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/vicdansiz-gazetecilikte-son-nokta-yuzu-kizarmayan-yandas-medya-sogan-ekmek-yemeye-boyle-kilif-uydurdu-bunu-yazarken-eliniz-ve-kalbiniz-hic-mi-titremedi-496996h.htm

 

Valla billa haber doğru. Bizatihi gerçek kaynağında baktım. Hayır, kötü niyetle bakmadım, gerçekten Müslüman ağabeyler, yerli ve milli ağabeyler, böyle bir haber yapmışlar mı diye baktım, sevinmek, övünmek için. Ama şöyle bir durum var. Bu vatan bölünse, bayrak inse, ezan sussa daha mı iyi? Hem onlara yerli ve milli diye kızıyorsunuz de mi? Allah’a inanıyorlar, Müslümanlar, İslamcılar, Milliyetçiler, Muhafazakârlar diye kızıyorsunuz de mi? Sürekli şeriat gelsin dedikleri için kızıyorsunuz de mi? Şimdi bide tutar karşı çıkarsınız Müslüman böyle mi olur diye. Tabi böyle olur, olacak, ya nasıl olur, olacak? Başka türlüsü mü var bi de? Ben başka türlüsünden anlamam ve görmedim de. Benim bildiğim tüm İslamcılar ve Milliyetçiler Allah der, Peygamber der, Kur’an der, vatan bölünmez, bayrak inmez, ezan susmaz der. Neresi kötü bunun? Hem ne yaparlarsa Allah için yaparlar. Sizin imanlarınızı kurtarmayı başarabilselerdi, sizde farklı düşünmezdiniz ama demek ki kurtulanlardan değilsiniz!

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/van-sinirinda-siginmaci-anne-cocuklarini-soguktan-korumaya-calisirken-donarak-oldu--497021h.htm

 

Yaşasın kapitalizm!!!

 

VATANDAŞ BUYRUĞU

 

Siyasete değil sana söylüyorum devlet! Bu ay, şerefim ve namusumla temin ederim ki, ELEKTRİK FATURASINI geçen ayın tam iki katı ödedim. Hadi bir şey daha söyleyeyim, dün markete gittim, daha önce aldığım, ki bu şeyler mutlak ihtiyaç olan şeyler ve sürekli alınan şeyler, kimisi yüzde elli, kimisi yüzde yüz yirmi artmış. Ötesini merak etme farklı bir şey yok hiçbir şey de. Yoksa daha fazla örnek verebilirim. Yalan söylüyorsam dünyanın en şerefsiz ve namussuz insanıyım. Şimdi soruyorum sana devlet, eğer ki bizleri evladın olarak görüyorsan bizlerin şerefli yaşaması senin de yüce bir devlet olmanın önkoşuludur, söyle şimdi; evlatlarının şerefli yaşamasını istiyor musun? Bana masal anlatma sakın. Ben boş sözlere değil, onurlu eylemlere inanıyorum. Zenginsin ve güçlüsün. Bana fakirlik edebiyatı da yapma. Milyonlarca insandan alınan kallavi vergiler senin kasana akıyor, benim kasama değil. Hep kodamanları gözeteceğine, biraz da mazlum evlatlarını düşün. Onlar açıktan ya da kapalıdan zaten hayal edemeyecekleri şekilde kazanıyorlar. Hayat kodamanlara göre yürüyor, mazlumlara göre değil yani hayat ekstrem şekilde pahalanıyor ama onlar da aynı düzeyde kazanıyorlar velakin mazlumlar ise sürekli hayatın gerisinde kalıp, hayatın ağırlığının altında eziliyorlar. Şimdi adaletinin zamanı ve üstat Cemil Meriç’e göre adalet; insan haysiyetine saygıdır.

Tarih: 03.01.2022 Okunma: 416

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?