Türküm diyorsanız, Türk nasıl
algılanıp anlaşılıyorsa tarihsel bağlamda öyle olun, Türklüğünüze yaraşır
şekilde hareket edin. Duruşunuz, bakışınız, sözünüz, eyleminiz belli olsun.
Böyle olmuyorlarsa sizlerde inanmayın ey insançocukları böyle olduklarını iddia
edenlere. Sizin Tanrı’nız değil kimse ve siz kendiniz için yaşıyorsunuz! Mesela;
bugün Dündar Taşer kalitesinde, Remzi Oğuz Arık kalitesinde kaç tane Türk
vardır? Müslüman’ım diyorsanız, Müslüman nasıl algılanıp anlaşılıyorsa tarihsel
bağlamda öyle olun, Müslüman gibi olun ve yaşayın. Yapmayacağınızı söylemeyin,
söylediğinizi yapanlar olun. Böyle olmuyorlarsa sizlerde inanmayın böyle
olduklarını iddia edenlere ey insançocukları. Sizin Tanrı’nız değil kimse ve
siz kendiniz için yaşıyorsunuz! Atatürk diyorsanız, Atatürk nasıl algılanıp
anlaşılıyorsa tarihsel bağlamda öyle olun, Atatürk’ün ilkelerine bağlı kalın ve
o ilkelere uygun hareket edin. Atatürk’ün bağımsızlık duygusuna sımsıkı sarılın
ve behemehâl bu duygudan taviz vermeyin. Mesela; Cumhuriyeti açıkça savunun ve
öyle bir savunun ki, halk ne dediğiniz mutlak olarak idrak etsin. İlkelere
mugayir eylemler ortaya koyduğunuzu görmeyelim. Böyle olmuyorlarsa sizlerde
inanmayın ey insançocukları münhasıran iddiada bulunup ispatını
gösteremeyenlere. Sizin Tanrı’nız değil kimse ve siz kendiniz için
yaşıyorsunuz! İman Kurtarmaktan bahsediyorsanız, o zaman önce kendinizin
imanlarınız sahih, sağlam ve tahkiki iman olsun ki, iman kurtarmaya
geldiğinizde imanınız bozulmasın, oynamasın ve sizde öyle bir iman görsün ki
kurtulacak iman, hemen giriversin içine getirilen imanın. Ve bunlar
göründükleri gibi olmadıkları takdirde bunları terk etmekte tereddüt etmeyin ey
insançocukları. Hem sizler niçin dinlere ve kimliklere tutsak kalıyorsunuz ki?
Din de, kimlikte sizin içinizde. İlla birilerinin size kimlik ve din
anlatmasına gerek yok ki, ipin ucu kaçınca bu iki olgu dehşetli bir sömürü
nesnesi olurlar. Zira insanlar en çok bu iki olguyla aldatılırlar, tezgâha
gelirler, tuzağa çekilirler. Çünkü ipiniz mezkûr tiplere bağlı değildir,
kaderiniz bunlarla bir yazılmadı. Sizlerin kurtarıcılarınız değillerdir
bunların hiçbirisi. Siz yine olgulara bağlı kalabilirsiniz ama olgulara bağlı
kalmak bunların köleleri olmanız gerektiği anlamına gelmez. Yahut hangileri
gerçekten olgularıyla tutarlı eylemler ortaya koymaktadırlar onların yanlarında
yer almaktan da endişe etmeyin. Bilakis, onları kibre sevk edersiniz ki,
sizlere dildiklerince muamele etmelerinde haklı olurlar, çünkü sizler layık
olmuş olursunuz ortaya koyduğunuz eylemlerinizle, onların sizlere karşı
sergileyeceği eylemlere. Ya geçin bunları, insan olun sadece ve insan olanlara
saygı duyun, insan olanların yanlarında durun. Misal; gerçekten onurlu yaşam
için kavga verenlerin, barış diyenlerin, adalet için savaşanların, insanlığın
hakkını gasp etmeyenlerin, halkın vurgun yemesine yol vermeyenlerin, insanların
haklarına tasallut etmeyenlerin yanlarında yürüyün. Ve tabi ki, behemehâl
Cumhuriyete inananların yanlarında yer alın.
EKSTRA:
https://odatv4.com/makale/devletin-semsiyesi-kimleri-koruyor-mesele-bulent-ersoy-degil-226678
Bu ne biçim bir yazı be? Katılmak mümkün mü bu yazıya?
Bayım ayıp ama sanki öyle imalı söyler gibi büyük harflerle KÜÇÜK demek ne demek, bi de ÇOK KÜÇÜK diye yazsaydın bari, olmaz ama.
https://onedio.com/haber/cumhurbaskanligi-butcesinin-300-milyonu-saraylara-gidecek-396749
Yav arkadaşım ne insanlarsınız ya. Takmışsınız saraylara. Ne bileyim Ahlât’ta saray varmış, Marmaris’te saray varmış, Beştepe’de saray varmış, bilmem Vahdettin köşkü, Tarabaya Köşkü varmış, ne bileyim yüzlerce milyon para buralara akıyormuş. İnsanlar açlıktan kırılıyormuşta, hayat tarihin görmediği kadar pahalıymışta, paralar saraylara akıyormuşta. Böyle şey nasıl olurmuşta. Ya gidin bi ya, geçin bunları. Devletin kardeşim hepsi, ne olacaktı yani? Bakımsız mı kalacaktı? Yapılmasın mıydı yani? Devletin varlığı görünmesin miydi, hissedilmesin miydi? Yav kardeşim her gün saraylar, köşkler mi konuşulur ya?