Ey insançocukları sizler niye
başkalarına inanıyorsunuz ki? Sizler önce kendilerinize inanın. Kendine
inanmayanın başkasına inanması korkaklığına delalettir ve o korkaklık onu
itleştirir, köleleştirir. Kokarak yaşayan yaşayamaz. Yaşamak cesaret işidir,
ancak cesurlar yaşadığını hissederler. Korkaklar ise sadece izlerler yaşama
dair ne varsa. Niye eylemlere değil de söylemlere takılıp kalıyorsunuz.
Söylemek kolaydır, zor olan eylemektir. Asıl, zor olanı yapandır onurlu olan. Çünkü
sonucu doğuran o zor olandır işte. Yoksa ağzı olan zaten konuşuyor ama
konuşmakla değişen nedir? Mesele dünya üzerine konuşmak, lafazanlık etmek
değildir, dünyayı değiştirme iradesi göstermektir, bunun için olması gereken
eylemi ortaya koymaktır. Onurlu yaşamı arıyorsanız, o yaşamı ancak onurlu olanlar
getirip sunabilir. Onurlu kimdir bunu da size vicdanınız söyleyecektir ama
vicdanınızın sesini çok iyi dinlemeniz ve duymanız icap etmektedir. Bunların
birbirilerini kötülemekten başka yaptıkları bir şey görmüyorum bendeniz. O
zaman diyorum ki, o kötü ise senin iyin nedir onu getir göster. Ama yok, çünkü
çanağında bir şey yok. Çanağında bal olan bal getirir ama çanağı boş olan
takırdar durur. Bunlar teneke gibi takırdayıp duruyorlar. Çendan şunu
akledemiyorlar; madem karşımdakiler kendilerini çok kötü sunuyorlar, bari ben
kendimi olduğum gibi en iyi şekilde sunayım da davetime icabet etmeyen
kalmasın. İşte birisi bunu akledip eyleme geçirse tüm taşlar yerinden oynayacak
ama o akıl nerede, kimde? Zaten o kadar akıllı olsalardı, bu kadar rağbet
görmezlerdi. Çünkü rağbet gösterenlerin akılla iltisaklarının olmadığını çok
iyi biliyorlardı, binaenaleyh akılla işleri olamazdı, olursa kaybederlerdi.
Çünkü akıllı olan hep kaybediyordu akılsızlar dünyasında. Çünkü çamura taş
atsan da o çamurda halka oluşmazdı. Lütfen kendinizi bu konuma düşürmeyin ey
insançocukları! Sizlere şunu bunu vaat etmesinler, getirsinler koysunlar
önünüze, koyamıyorlarsa defolup gitsinler dünyanızdan, niye bunu yapmaktan
korkuyorsunuz, ne kaybedeceğinizi düşünüyorsunuz? Kaybedecek neyiniz var? Ayaklarınızın,
kollarınızın, gövdenizin hareketini daraltan hatta engelleyen şeylerinizden
başka neyiniz var kaybedeceğiniz? Sizlerin kaybedeceğiniz bir şey olmadığı
halde, sizlere kaybedeceğiniz bir şeyler varmış gibi gösterip, öyle düşündürüp
ve önünüze işte bunu kaybedeceksiniz diye bir şeyler koyup sizleri
kandırıyorlar ve istedikleri yöne yönlendiriyorlar. İnanmayın bu tür ucuz
numaralara, mavralara. Sizlerin başka tarafa bakmanızı sağlıyorlar ki, asıl
bakmanız gereken yerde ki devasa pislikleri, kötülükleri görmeyin. Niye bu
kadar basitleşiyorsunuz, kendinizi küçültüyorsunuz? Artık biraz da büyük
insanlar olun, büyük düşünün ve büyük resmi görün. Lütfen Wilhelm Reich’in
DİNLE KÜÇÜK ADAM kitabını bulun ve mutlaka ama mutlaka okuyun.
EKSTRA:
https://artigercek.com/haberler/gokcek-kendini-darbeyi-onleyen-iki-numarali-kahraman-ilan-etti
Sayın başkan biliyorduk ki zaten,
belirtmenize gerek yoktu. Lütfen bizi cahil yerine koymayın sayın başkan. Siz
bir harikasınız. Tıpkı sizin gibi bizde inanıyoruz ki, vatan bölünmez, bayrak
inmez, ezan susmaz.
https://artigercek.com/haberler/45-dakikada-indirilen-gecinemiyoruz-pankartina-18-bin-lira-ceza
Şimdi geçinin gari. Vatanı
bölebileceğinizi, bayrağı indirebileceğinizi, ezanı susturabileceğinizi
sanıyorsunuz de mi? Geçinemiyoruz diyerek böyle yapacaktınız de mi? Yemeyiz
kardeşim yemeyiz.
https://artigercek.com/haberler/osman-kavala-elde-dis-guc-olarak-bir-ben-bir-soros-kaldi
Senin yüzünden hayatımız berbat oldu
be bayım. Bir çıktın her şeyi yıktın. Nerden çıktın sen? Battaniye ile
örtünüyorum, televizyon izleyemiyorum, araba kullanamıyorum. Hayatımı zindana
çevirdin be. Niye buradasın be, keşke Amerika da olsaydın.
İlk harfinden son noktasına dek
okudum. Ne anlatıyorsun bayım? Adalet mülkün temeli değildir diyen mi oldu?
Yani farklı boyuttan tarifi imkânsız bir zulüm var diyorsun de mi? Yemeyiz
beyim, ne demek istediğini anlarız.
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/necati-dogru/askeri-helikopterin-1-saati-6890911/
Bu nasıl bir yazı bayım? Ayıp ama.
Devlet devletin malını devlet için gerekli yerlerde elbette kullanacaktır. İçinde
benim de hakkım olsan bir şeyi kimse istediği gibi kullanamaz demek istiyorsun
de mi? Anlarız bayım davayı.
Böyle bir yazı olamaz ya. Ne demek
şimdi bu? Röportajmış, geçin bunları bayım. Ne demek istiyorsunuz onu
açıklayın. Anlamıyoruz da sanmayın. Şerefsizim anlıyoruz ne demek istediğinizi.
İnanın anlıyoruz. Ve eylemimiz de anladıklarımıza göre olacaktır.
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/rahmi-turan/kilicdarogluna-iki-tuzak-6891011/
Ayıp ama bayım, bu gerçek mi de
gerçekmiş gibi sunuyorsun? Ne demek istiyorsun gerçekte onu söyle. Yoksa biz
çok iyi biliyoruz bu ülkede denmek isteyipte denilmeyen şeyleri.
https://www.korkusuz.com.tr/imrali-ne-zaman-hesap-sorma-makami-oldu.html
Niye böyle yazılar yazıyorsunuz bayım,
ayıp değil mi? Böyle bir şey olur mu ya? Kim demiş böyle bir şey var diye?
Nereden çıkarıyorsunuz bunu? Ama araştıracağım böyle bir şeyi, var mı yok mu?
Ne anlatıyorsunuz sayın vekil? Hiç
anlayamıyorum. Hikâye mi anlatıyorsunuz yoksa? Çok içlenmiş gibi yüksek sesle
konuşuyorsunuz. Niye böylesiniz anlamıyorum. Ne var, ne oldu yani?
Söylediklerinizin gerçek olduğunu nereden bilecez?
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/khkli-15-kamu-emekcisi-oldukten-sonra-ise-iade-edildi-500580h.htm
Ölüm Allah’ın emri kardeşim. Ne olacak
yani? Ölecek diye hiçbir şey belli olmadan mı karar verilseydi? Devlet bu
kardeşim. Ne zaman karar vereceğini vatandaşa mı sorsun yani?
https://odatv4.com/guncel/pcr-testi-zorunlulugu-kalkti-226775
Ne var bunda? Devlet götürür, getirir.
Koyar, kaldırır. İsterse bir saat arayla karar değiştirebilir ihtiyaca göre,
bunda ne günah, kötülük var ki? Demek istiyorsunuz ki; ne bu çocuk oyuncağı
gibi, aç kapa gibi, bir saat önce böyle, bir saat sonra şöyle demek
istiyorsunuz de mi? Anlamadığımızı mı sanıyorsunuz?
Abicim sen ne bilirsin ya boş konuyu,
dolu konuyu? Politikacı mısın sen? Altı üstü sıradan bir vatandaşsın. Yani sana
göre mi belirlenecek politika? Ayıp oluyor ama.
Tamamen saçma sapan bir uygulama.
Gerçekten hiçbir mantığı, iler tutar tarafı yok. Gerçi zaten bütünüyle anlamsız
olan bir şeyde anlamlı bir şeyin olacağını beklemek büyük yanlıştır da neyse.
Mutlaka merak edilip izlenmesi için ortaya atılmış bir şey. Çünkü insanların da
artık bıktığı, umursamadığı, izlemeyeceği biliniyor, hissediliyor. Hani
insanlara farklı bir şey sunarsın da ilgilerini çeker, merak ederler ve illa
izlerler ya, tam da bu yönlü bir psikolojik tatbikat. Sanki herkeste mecburen
gelmiş gibi derinden hissedilen bir isteksizlik var gibi. Ki, elleri kolları
bağlı, teklifi yapan kim yani, bir taraftan emir gibi bir şey, zira daha öncesi
var yani gelmeye mecburlar gibi bir şey. Ki patronun kendisinde bile eski
heyecan yok gibi. Hayır yani hayata dair her türlü bilgiden yoksun, kuvvetle
muhtemeldir ki bu ülkenin kurucusunun bile kim olduğunu bilmeyen, sizlerle
maddi manevi hiçbir bağlantısı olmayan tipleri mi izleyeceksiniz yani? Sizin acılarınızı
hissederler mi? Sizin çektiklerinizin zerresini çekmişler midir? Yoksul nedir,
yoksunluk nedir bilirler mi? Hayat kavgası nedir bilirler mi? Adalet uğruna
mücadeleleri var mıdır ki adalet nedir, zulüm nedir bilirler mi? Yemin ederim
böylesi hiçbir şey vermeyen, bilakis zekâyı kötürümleştiren, en değerli vakti
berhava eden, insanları anlamsız şeylerle beyin olarak mahveden şeylere
bakacağıma gider Halk TV de açık oturumları izlerim. Daha faydalı olacağı yüzde
yüz milyardır. En azından uyandırır, gerçekleri görmeyi sağlar, zekâya katkı
sunar, çözümleme kabiliyetini geliştirir, analitik ve senkronize düşünme
metodunu öğretir, gerçekle yalanı ayırma konusunda bilgi verir. Ey insanlar
sizlere sadece şu soruyu sormak istiyorum; gerçekten ama gerçekten onurlu bir
yaşamı tüm dürüstlüğünüzle, samimiyetinizle, içtenliğinizle, ciddiyetinizle,
benliğinizle istiyor musunuz? İstiyormuş gibi görünmek ayrıdır, istemek
ayrıdır. Çünkü istenen her şeyin bir bedeli vardır ve ödemeden alamazsınız.