Niye yeter artık diyemiyorsunuz ey
insançocukları! Niye hakkınızı aramıyorsunuz? Niye gerçekleri pis suratlara
tokat gibi çarpmıyorsunuz? Bugüne kadar ne verdiler bunlar sizlere, sizlerden
aldılar tam aksine ve her şeyinizi aldılar hem de. Elinizde neyiniz kaldı
alınmadık? Bunların hepsi hasta tiplerdir. Yeter artık it gibi yaşadığımız,
bizler insan gibi yaşamak istiyoruz deyin. Korkuyor musunuz? Korkmayın,
günahsız olan pervasız konuşur? Hayır, ne kaybedersiniz? Çok mu zor insan
olduğunuzu hatırlayıp, hatırlatıp, hak ettiğinizi istemek ve almak? Bu ülke
sizlerin değil mi, bu devlet sizlerin değil mi, bu topraklar, hazineler kimin?
Onların bu şeyler üzerinde ki egemenlikleri neyi değiştirir ki, bu şeyleri
onların mı yapar? Kompradorlar bitevi çalmaktan vazgeçipte bu ülkeye tek bir
katkı da bulunmuşlar mıdır? Öyleyse onların güçleri ve servetleri bu ülkeyi
onların mı yapar? Hayır, asla öyle yapmaz, öyle düşünmeyin. Yine sizindir. Siz
sadece sizin olmadığını sanıyorsunuz, çünkü korku sizleri mahvetmiş.
Bilincinizi, şuurunuzu, aklınızı, hissinizi çekip almış sizden. Ve sizlerden
çekilince bunlar, geriye kulluk, kölelik, sürü olmak kalmış. Niye gasp edilen
ve inatla verilmemekte diretilen hakkınızı almak için ayağa kalkmıyorsunuz,
insanca direnmiyorsunuz, yüzlerine yüzlerine yüreklice ve cesurca
söylemiyorsunuz gerçekleri? Kaybedeceğiniz neyiniz var, neyiniz kaldı?
Hakkınızı almak için niye savaşmıyorsunuz ama insanca ve şiddetsiz. İnsanlar
yüreklerinde ki duygularını, beyinlerinde ki düşüncelerini haykırarakta
savaşabilirler. Zaten bu hayatta bugüne kadar olumsuz şiddetle çözülen ne var,
alınan hangi hak var yahut alınsa da yerinde duran hangi hak var? Bu yüzden
yüzlere karşı en acı gerçeği söylemek bile bir şeydir. Bu ülke sizlerin değil
mi? Bu zenginlik sizlerin değil mi? Bu değerler kimindir? Bu ordu kimindir? Bu
devlet kimin sayesinde vardır? Bu din sizlerin değil mi? Bu mülk kimindir?
Egemenlik sizlerin değil miydi sahi? Hakkınızı niye almıyorsunuz? Bu hak sizin
değil mi? Bu yaşam sizin değil mi? Bu toprak, bu hava, bu ışık, bu maden, bu
orman kimindir, kim içindir? Ama hepsini sahiplenmişler ve sizler de öylece
bakınmışsınız, hayır durunuz yanlış yoldasınız diyememişsiniz. Siz sustukça,
onlar vurmuşlar ve sizleri iyice ezmişler ve birer ölücana dönüştürmüşler,
mankurtlaştırmışlar sizleri. Keseler dolusu altınların, kasalar dolusu
paraların kime ne faydası oldu, olacak, olabilecek? Sizlerin haklarınız
karanlık köşelerde çürüyorlar, sizlerin yaşamalarınıza vesile olmaları
gerekirken. Hadi yalanlayın! Gerçekte sizin olan ama elinizden alınan şeyleri
ne zaman geri alacaksınız?
EKSTRA:
https://odatv4.com/siyaset/kilicdaroglu-na-o-sozleri-dedi-ama-feto-gecmisi-ortaya-serildi-226823
Yeryüzünde ki en en en şerefli, soylu,
namuslu, onurlu, karakterli, kişilikli insandır, en en en namuslu gazetecidir.
Yegâne şerefli, soylu, namuslu, onurlu, karakterli, kişilikli insandır.
Muhafazakâr diye çekemiyorsunuz de mi? Dokunmayın abimize.
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/ayse-sucu/itibar-is-ahlakindadir-6892558/
İş ahlakı mı? Son bulacağın yer. İş mi
var ki ahlakı olsun, ahlak mı var ki iş yapılsın? İş ahlakına sahip olmak için
gerçekten ama gerçekten şerefli ve namuslu olmak olmazsa olmaz önkoşuldur.
Namusun varsa, şerefin varsa, onurun varsa, soylu ve asil isen, karakterli ve
kişilikli isen iş ahlakına sahipsindir.
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/pcr-6894473/
Ama bayım oldu mu şimdi? Katılabilir miyim söylediklerinize?
Adamın hayatını yakmışlar. Hayatı
yakmaktan ne farkı var böylesi bir eylemin? Bunlar gerçekten ne bulmuşlarda ne
verecekler insanlığa? İyilik, güzellik namına ne varsa tümünü yakan insanlar,
gerçekten insanlığa bir şey verebilirler mi? Yazık, günah, bence ne yaptıklarını
dahi bilemeyecek kadar cahiller. Gerçi başka ne beklenebilirdi ki?
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/soner-yalcin/o-muzede-olmayanlar-6894329/ Çok kurnazsınız bayım. Düşünelim istiyorsunuz. Doğru bildiğimiz
yanlışlar varmış gibi, soralım, sorgulayalım, anlayalım diyorsunuz ha. Önce anlayalım,
inanacaksak bile ondan sonra inanalım istiyorsunuz. Yoksa siz böyle böyle
böldürmek, indirmek, susturmak niyetinde misiniz? Yemeyiz bayım, biz düşünmek
istemiyorsak, sormak ve sorgulamak istemiyorsak, o zaman ne yapacaksınız? Fikirler
çarpışa çarpışa gerçekler ortaya çıkar diyorsunuz. Ya biz inandıklarımızda
sabit kalmak istiyorsak, size ne yani? Bizim konforumuzu bozmak niyetiniz var,
anlamadık sanmayın.