Mesela; bayramlar gelip geçiyor
insanlık toprağında, kimler yaşıyorlar gelip geçen bayramları ve nasıl
yaşanması gerekir bayramların? Niye hep garip gelir, garip gider bayramlar?
Çünkü hiçbir bayramda gülmesi gerekenler gülmezlerde ondan, zaten hayatları
kendilerine her gün bayram olanlar gülerler yine gelip geçen bayramlarda da
ondan. Biz de bir türlü ne isteyeceğimizi, nasıl isteyeceğimizi bilmeyiz. Ve
gerçek bayram günü hangi gündür, gerçek bayram nasıl olur bilmeyiz, kısa zaman
sonra söyleyeceğiz elbette gerçek bayram gününün ne olduğunu ve ne zaman
olacağını. Geçelim! İstemediğimiz hiçbir şey verilmeyecek, istediğimiz de
gelmeden etmeyecek. Gelecek olan gelecek mutlaka, behemehâl. Vermek istedi ki,
istemeyi verdi ama bilmek gerek değil mi ne isteyeceğini? Bazen sesli istenir
istenen, bazen de sessizlik olur istemenin dili ve hiç hazzetmediklerimiz
istemediğimizi sandıklarımız ama sessizce istediklerimizdir. Çünkü istemenin
münhasıran sesli olacağını sanırız, oysa sessizce yaptıklarımızla neleri
istiyoruzdur farkında değilizdir, ancak gelip bizi bulduğunda fark ederiz ne
istediğimizi. Bu yüzden isteklerimize dikkat etmelidir. İstemediklerimizi
yaşamak zorunda kalmamak için. Söylemediğimiz gün olmadı, bayramların herkes
için bayram olmasını istedik her daim ve badema da isteyeceğiz gelip geçen her
bayram da. Çünkü herkesin ağız tadıyla, gönül dolusu yaşamasını istiyoruz ve
bayramların ancak o gün bayram olacağına inanıyoruz. Zira acı akan tek bir
yüzün olmasını istemiyoruz, istiyoruz ki her yüz gülen yüz olsun. İstiyoruz ki,
her bir insan, bastığı toprağında insanca yaşasın, gülsün ağız dolusu, huzuru
bulsun yuvasında. Boyunlarına günah zincirlerini taktıklarımızın boyunlarından
o zincirler çıkarılsın ve yüklediğimiz günahlardan temize çıkanların mazileri
de temizlensin. Keza boyunlarında haksız yere zincir takılı olanlar varsa
onlarında boyunlarından o zincirler çıkarılsın. Çıkarılsın ki, herkes nahak
yere boyunlarına takılmış olan zincirlerin ağırlığından kurtulsun. Hak
edenlerin zincirleri çıkarılsın demiyoruz, hiçbir zamanda demedik, badema da
demeyeceğiz. Çünkü biz adalet diyoruz. Adalet diyorsak, zulmü onaylayamayız.
Zaten bu yüzden de detaylı söz söylüyoruz. Herkesin hak ettiği ne ise onunla
muamele görsün istiyoruz. Tek bir kişi kalmasın hak ettiğini bulmayan
istiyoruz. İyi iyilikle, kötü kötülükle yargılansın diyoruz. Vicdanın bunu
emrettiğini ifade ediyoruz. Ve diyoruz k; adil şahitler olun ve merhamet yağsın
halk toprağına, insanlık sofrasına. Gülsün bitevi ağlayan yüzler, huzur bulsun
ölmeye yüz tutmuş vicdanlar, gitmesin kalsın yerinde göçmesine ramak kalmış
akıllar.
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...359...
Özgür DENİZ - 28.01.2022
Tarih: 28.01.2022
Okunma: 277
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.