Ne peygamberleri diniyoruz ne de
filozofları. Kimi dinliyoruz biz Tanrı aşkına? Dinlediğimiz her kimse bize
yanlış şeyler söylüyorlar emin olun. Çünkü söylediklerimizden ve
söylemediklerimizden, yaptıklarımızdan ve yapmadıklarımızdan belli oluyor bu.
Hayatlarımızı hiç mi murakabeye tabi tutmuyoruz, hiç mi gün sonu muhasebesi
yapmıyoruz lütfen? Yapıp ettiklerimizi sorgulamadan mı yaşıyoruz? Ne peygamberi
biliyoruz ne de filozofları, sonra birisi çıkıp işte hakikat budur dedi mi de
kan kusturmaya yelteniyoruz. Ama sonra peygamber öyle söylemiş gerçekten hatta
aynı şeyi şu filozofta dile getirmiş deyip nedamet getiriyoruz. Ulan öküz
önceden bilseydin ya kimin neyi söylediğini de, gidipte sana kötülüğü tavsiye
edenleri dinlemeseydin ya. Niçin yaşıyorsun bu dünyada? Buraya sığır gibi
otlamaya, kazık gibi çakılmaya, it gibi havlamaya mı geldin sandın? Ne zaman
hatırlayacaksın insan olduğunu ve insan gibi yaşamaya başlayacaksın? Hep
çıkarlarının peşinden mi koşacaksın ve çıkarlarına ulaşmak için köpek gibi mi
yaşayacaksın? Hiç mi değerin yok seni kontrol edecek, hareketlerine yön verecek,
sözlerine anlam katacak? Değerlerin ne anlamı kalıyor o zaman? O ulvi değerler
ne anlam ifade ediyor bizim için? Düşünmekle kurtulacağımızı mı sanıyoruz? O
düşünceler hayata geçmedikçe ne anlamaları olur ve seni kurtarır mı? Dünyayı
yutsan, insanlık üzerine egemen olsan ne olacak? Kurtulur musun böyle olunca?
Evet, dünyada istediğin gibi yaşarsın, soru soran, sorgulayan olmaz, hesap
vermek zorunda kalmazsın belki ama bu dünyada da kazık gibi ebedi olacak
değilsin. Ki, bu dünyada da hesap olmayacak diye mutlak bir gerçeklikte yoktur
ha, bir de o boyutu var işin. İşte orayı da aklından hiçbir an çıkarmamalısın. Hani
bu dünyadan hesap vermeden gidilirse anlamında konuşuyoruz biz. Siz mutlak
adaleti hafife alıyorsunuz galiba!
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...362...
Özgür DENİZ - 31.01.2022
Tarih: 31.01.2022
Okunma: 266
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.