İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...364...

Özgür DENİZ - 02.02.2022

Her şeyi üstünkörü yapıyoruz, yapmış olmak için ya da bravo denmek için. Hiçbir şeye tüm benliğimizle kendimizi verip yapmıyoruz. Bayram kutluyoruz misal ama neyi kutladığımızın, niçin kutladığımızın, nasıl kutladığımızın fevkinde bile olmuyoruz. Kutladık ya kutlandı gitti diyoruz. Birisine hal hatır soruyoruz ama sormuş olmak için, şayet bir derdi varsa çözmek için değil. Derdini çözmeyeceğin birine, niçin, nasılsın diye soruyorsun? Tamam, çözemeyebilirsin ama niyetindir önemli olan. Çözmeye dahi niyetin olmadığı halde soruyorsun. Zaten tüm yaşamımızın bundan farkı var mıdır, farkı olsaydı böyle mi yaşardık? Çendan gönüle su serpersin namusluca. Laf olsun kabilinden söyleyip, bunu karşıya hissettirip, kendine küfrettireceğine. Oysa bir bilinç olmalı, farkındalık olmalı her eylemimizde hatta söylediğimiz her sözümüzde. Ki, ancak o zaman maksadımıza erişebilelim. Ama bizim maksatla ne ilgimiz var değil mi? Böyle yaşaya yaşaya bitirdik bir ömrümüzü. Güzelliklerin bizden kaçmasının, iyiliklerin bizlere mesafeli durmasının, belaların bizi kolayca bulmasının sebebi nedir diye sorduk mu hiç? Maalesef sormadık, sormak gibi bir niyetimizde olmadı. Niye soralım ki, sorupta niye konforumuzu bozalım ki değil mi? Çünkü alelade yaşam bizi menzile daha çabuk ulaştırıyor. Bu arada kimin kafası yarılmış, kimin gönlü kırılmış, kimin teri emilmiş ne fark eder değil mi? Ne yapıp edip, haklı haksız, namuslu namussuz menzile vardık ya gerisini salla gitsin öyle mi? Bu kadar mı? Evet, maalesef bu kadardır işte. Bizim dünyamız, bizim hayatımız bu, biz buyuz işte! Olduğumuz şey ne ise söylendi mi de bozluyoruz.

Tarih: 02.02.2022 Okunma: 236

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?