Bendeniz,
üzerine güneşin döküldüğü, güneşle yıkanmış, çiçeklerle süslenmiş, kuşlarla
dillenmiş toprağın oğluyum. Ömrüm toprakta geçti, toprakla geçti, terim, yaşım,
kanım karıştı toprağa, emeğimi verdim ekmeğimi aldım ondan. Beton binalara
geçsem de betonlaşmadım, topraktan gövdeme yüklediğim enerji betonlaşmaktan
korudu beni. Bu yüzden de toprağın çocuklarını yüreğimle tanır ve anlarım.
Hayatı üretenlerin onlar olduğunu çok iyi bilirim. Onların, hayatın ezilen
tarafında olduklarını bilirim ama bir o kadar da onurlu olduklarını. Bu yüzden
ezilen insanların onurlu kavgalarında yanlarındayım. Betona karşı toprağın
yanındaydım ve insanın yanındayım elbette robota karşı. Halk toprağında,
insanlık sofrasında barış türkülerini terennüm ederek birlikte yaşayalım
istiyorum. Kimse kimseden ne üstün olsun ne de alçak, herkes bir tarağın dişleri
gibi eşit olsun, yan yana yürüsün istiyorum. zaten niye başkası başkasından
üstün olsun ki, olacak ki, neyle, nasıl ve niçin böyle olacak ki? Birlikte
üretilsin ve birlikte tüketilsin diyorum, kimse hak etmediğini almasın
istiyorum. Kimse herkesin olan bir şeyin gücüyle başkalarına ait olanı
çalmasın, gasp etmesin istiyorum. Toprakta sürünerek yaşadım. Bu ellerimle ve
bu ellerin emekleriyle var oldum. Toprakta terim, yaşım, kanım, emeğim
saklıdır. Elbette gerçek anlamda söylemiyorum, mecazen ifade ediyorum,
sürünmedim ama toprağın içine girdim, onu ellerimle deştim, dizlerimle üzerine
çöktüm ve ondan ürettim, üretirken üretildim. Toprağın çocuğu olduğum için bu
kadar doğal ve bu kadar dobrayım. Bendeniz kulların kulu olamam ve köle gibi
yaşamayı tolere edemem. Bendeniz özgürlükle yıkandım güneşin yağdığı toprağın
bağrında. Bunlar hayal ürünü şeyler değildir, gerçeklerdir. Bendeniz topraktan
doğdum ve toprağa bağlıyım. Düşüncemi topraktan aldım. Karakterimi ve
kişiliğimi toprak yaptı. Bendenizin ruhumu devrimci yapan şey topraktır. Bu
yüzden ne o ruh bendenizi, ne de bendeniz o ruhu terk edebiliriz. Biz birlikte
böyle var olduk, böyle yaşayacağız ve böylece veda edeceğiz dünyaya ve
insanlığa. Topraktan bittik ve toprakla yoğrulduk. Ne partilerden düşünce
edindik ne de cemaatler din verdi bize. Biz doğarken devrimci doğduk. Şimdi
partici çocuklara düşünce, cemaatçi çocuklara din feda edecek halimiz yok ve de
onlardan alacak hiçbir şeyimiz de bulunmuyor, ne düşünce ne de din namına. Biz,
insanlık toprağındayız, toprağın oğluyuz ve halkın safındayız, halkın
sofrasının kavgasındayız. Bu böylece bilinmelidir. Ve insanlık onuruna yaraşan
yaşamın peşindeyiz ve mutlaka hak ettiğimiz yaşama kavuşacağız! Yeter ki, güçlerimizi
birleştirelim ve birleşik gücümüzle insanlık toprağına hâkim olalım. Korkuyu
atalım, cesareti kuşanalım. Yalancılara, namussuzlara, soysuzlara, cahillere,
sekterlere, dar kafalılara, gaspçılara karşı; doğru ve dürüst duralım, aydınlık
ve ilerici olalım, ilkeli ve tutarlı yaşayalım.
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...369...
Özgür DENİZ - 07.02.2022
Tarih: 07.02.2022
Okunma: 234
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.