Her tarafı
tüm teferruatıyla olabildiğince sarih bir şekilde izah ve izhar ettik.
Elimizden geldiğince, olabildiğince masum, doğal, yalansız, yönlendirmesiz
olarak yapmaya gayret ettik bunu. Hatta sanki koca bir hayatı bir kitaba
sığdırdık. Şu ana dek, dünyanın içinde bulunduğu hali, gittiği yönü, nereye
varma ihtimalinin olduğunu, dünyaya hükmedenlerin kimler olduklarını, onların
kimlerle teşrik-i mesai yaptıklarını, kimleri maşa gibi kullandıklarını,
kimlerin özlerini terk ederek bunlarla bir olduklarını, kimlerin değerlere
ihanet etme pahasına bunlara payandalık ettiklerini, kimlerin insanlığı
acımasızca düşürüp çiğnediklerini, tüm bunları yaparlarken hangi yöntem ve
metodu kullandıklarını, taktiklerinin ve stratejilerinin ne olduğunu, her
birinin kafa ve ruh yapılarını tecrübelerimiz ışığında ve indi mülahazalarımız
çerçevesinde derinlemesine tahkik ettik, çözümledik, tahlil ettik. İnsanlığın
neyle, niçin ve nasıl afyonlandığını inkârı imkânsız bir şekilde ortaya koyduk.
Her şeyi teşrih masasına yatırdık ve en uç noktalarına, sinir uçlarına kadar
tetkik ettik. Ortaya berrak bir resim koyduk. Ve bu resim, olmayan değil olan
bir resim, gerçek bir resim yani hayal ürünü bir resim değil. Tüm kalpleri ve
kafaları ıskat eden, itiraza mahal bırakmayan bir resim, elbette böyle olmadığı
da söylenebilir ama yine hayatın içinden aksi bir resimle hüccetlendirilerek
yapılmalıdır bu. Her şey meydanda. Olmayan bir şeyi söylemedik. Olan şeyi de
gizlemedik. Düşmanımız olsalar bile yalan konuşmadık, haksızlık etmedik, iftira
atmadık, adil olduk. İşte tek başımıza öylece dikilip her şeyi karşımıza
aldığımız vakit, gördüğümüz manzara bundan başkası değildir. Öyleyse bu dünya
bizim dünyamız olamaz, bu dünyayı gönüllüce kabullenip öylece oturamayız,
suskuya teslim olamayız. Zalimlere boyun eğemeyiz, terimizi, yaşımızı, kanımızı,
emeğimizi sömürüp, yaşamak sevincimizi zehirleyip, bizleri onursuz bir yaşama
mahkûm edenlere eyvallah edemeyiz. Bu dünya böyle gitmez, insanlık böyle
yaşayamaz. İnsan değişmelidir, toplum değişmelidir, devlet değişmelidir, dünya
değişmelidir. Her şey yenilenmelidir. Mühim olan dünyayı yorumlayıp durmak
değildir, onu değiştirmek için sürekli hareket etmektir. Mühim olan köpekleri
taşlayıp durmak değildir, sahibinin çarkına çomak sokmaktır ve çarkları
paramparça etmektir. Halk toprağında tüm insanlığı sarsacak, eski ne varsa yok
edip yenisini getirecek bir devrim olmalıdır. Bu netice; insanlığın geldiği
aşamada tarihin zorunlu kıldığı bir gerçekliktir. Kimsenin bizleri aldatmasına,
avutmasına, uyutmasına lüzum yoktur. Gerçekliğe sırtımızı dönemeyiz. Mevcut gidişatın
insanlığı nereye getirdiği malumdur ve nereye götüreceği de aşikârdır. Öyleyse
buna rıza gösteremeyiz. Buna gönüllü olarak eyvallah diyemeyiz. Kendimize ve
insanlığa ihanet edemeyiz. Biz çocuk değiliz, eline bir şeker tutuşturunca
susturacak! Cesaretli olmalıyız, daha fazla cesaretli olmalıyız, aydınlığa
ulaştıracak kurtuluş ışığı bizim ellerimizdedir!
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...370...
Özgür DENİZ - 08.02.2022
Tarih: 08.02.2022
Okunma: 304
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.