Her şey 23 Eylül 2021 tarihinde Merkez Bankası’nın (MB) bir puanlık faiz indirimiyle başladı. MB, Aralık 2021 dâhil, dört ay boyunca faiz indirdi. Böylece faiz, %19’dan 14’e indi.
Maksat neydi?
Enflasyonu düşürmek!
Peki, enflasyon düştü mü?
Ne düşmesi! Düşmediği gibi, TÜİK’e göre, %19’dan %49’a çıkmış. Enflasyonun %49’un çok üzerinde olduğunu herkes görüyor ya biz TÜİK’in rakamını esas alalım. Bu hâlde bile %49 enflasyonun karşısında %14 faizin hiçbir hükmü kalmamıştır. Şu anda faizin ekonomide bir işlevi ve anlamı yoktur. Fiyat artışlarına da bir etkisi olamaz.
Peki, fiyatlar neden artıyor?
Çünkü döviz anormal yükselmiş! Dolar 8 TL’den 13,5 TL’ye, avro 9,5 TL’den 15,5 TL’ye çıkmış. Bu, %70’e yakın bir artış demek! Ne kadar sürede? Yaklaşık olarak 6 ay içinde! Dövizdeki yıllık artış, %90’a yakın!
Küresel bir ekonomi içinde yaşıyoruz ve dünya paraları karşısında kendi paranızın değeri düştüğü ölçüde sizin alım gücünüz aşınıyor. O da pahalılık ve enflasyon olarak bütçelere yansıyor.
AKARYAKIT, DOĞALGAZ ve ELEKTRİK ise, doğrudan doğruya dövizle ilgili olduğu için fiyatları en fazla artan ürünler oluyor. Bir de daha yılbaşında 78 dolar olan bir varil petrol, kırk gün içinde 92 dolara çıkınca bu ürünler iyice pahalanıyor. Feryat-figan halindeyiz. Fakat ne yazık ki bunlara karşı “tüketimi kısmak”tan başka yapabileceğimiz bir şey yok. Dışarıya daha fazla döviz gitmesini istemiyorsak, bütçede daha büyük delikler açmak, yerküreyi daha fazla kirletmek ve ısıtmak istemiyorsak bu ürünlerin kullanımını azaltmak zorundayız.
BORSA/HİSSE SENETLERİ
Faizin işlevi kalmayınca, küçük tasarruf sahibinin bir bölümü borsaya yönelmişti. Hisse senedi almayı ben de teşvik ediyorum. Tasarruflarımız Türk şirketlerine destek olsun. Biz de onların kârlarına ortak olalım.
Şirketler de maşallah, güzel kârlar açıklıyorlar. Her üç ayda bir milyarlarca lira kazandıklarını duyuruyorlar. Başta bazı bankalar, büyük şirketlerin yıllık kâr miktarı on milyar liraları buluyor. Fakat bu kârlarını hisse sahipleriyle paylaşmaya geldi mi, çoğu şirket duvar!
Şirketler, borsa dilinde “temettü” denilen kâr payı dağıtma konusunda son derece yavaş hatta son derece cimriler.
Bu böyle olmaz, bu böyle gitmez…
Borsanın zaten, bazılarınca, “kumar” diye düşünüldüğü kötü bir şöhreti var. Hisse senedi alan tasarrufçu, şirketi kâr ettiği hâlde, kendisine kâr payı verilmezse kısa süre sonra borsayı terk eder.
Şirketler bindikleri dalı kesmesinler!
x x x
TAVSİYE
YERKÜRE YANIYOR, MAVİ GEZEGEN FERYAT-FİGAN: CENNET GİBİYDİM, CEHENNEME ÇEVİRDİNİZ! - YouTube