Maalesef ki
maalesef, bu dünyada artık bilginin hükmü yoktur, bu dünyada onurun esamisi
okunmaz, haklı olan zayıfın itibarı yoktur. Burada zayıf masumdur diyemeyiz,
elbette zayıfta suçludur, zira onuruna sahip çıkmamaktadır, hayır
diyememektedir, öyle değil miydi; zulüm iki taraflı değil miydi, zulmeden
zalimle, zulme sessiz kalan mazlum misali. Zaten itibar da maddededir. Namuslu
ve şerefli ezilir, sömürülür, yok edilir burada. Bu dünyada her şey bir oyun ve
her şey paranın gücü uğruna. Davalar bile paranın davasıdır. Bu dünya mutlak
bir muamma. Bilginin, deneyimin, tecrübenin, liyakatin hükmünün yerini silahın,
paranın, şöhretin, gücün, makamın hükmü almıştır. Bu dünya oyun kuranların
birbirlerini besledikleri bir yer, renkleri, dilleri, dinleri, milliyetleri
farklı olsa da hepsi aynı olan oyuncuların. Tam bir düzenbazlık ve sihirbazlık
hâkim her şeye. Artık kitabın, okumanın, öğrenmenin devri kapanmıştır. Tüm
kutsallar ölmüştür. Çünkü kitap hiçbir işe yaramamaktadır, okumak ve öğrenmek
daha büyük kayıplarla baş başa kalmanız demektir yahut çıldırmanız, ateşlerde
yanmanız. Hayal kurmanız ve ideal beslenmeniz büyük bir tehlikedir ve
felaketlere kapı aralayacak yoldur sizin için. İdealleriniz uğruna namuslu
olmanız, dürüst olmanız ve gerçeğin peşine düşüp, bulduğunuz gerçeği haykırmanız
yok edilmenizin birincil sebebidir. Kimse de umursamaz, hatta bir tekmede,
kendileri uğruna kavga edilenler atarlar maalesef. Zaten kitap şeytanın
düşmanıdır ve şeytan o düşmana aman vermemektedir, ona dokunan yanmaktadır. Kendi
olan, düşünen, soran, sorgulayan bir dakika bile özgür olamaz. Cahil biri de
olsanız, hiçbir kabiliyetiniz ve yeteneğiniz de olmasa, cebinizde paranız,
arkanızda dayınız, altınızda makamınız, ekranlarda şöhretiniz varsa her şeye
sahip olabilirsiniz. Herkes önünüzde hizaya geçip düğme ilikler ama kimse
düşünene, okuyana, namusluya dönüpte bakmaz bile. Bilakis bir dilim kuru ekmeğe
muhtaç kalırısınız. Tek dinlenilen, olmayan aklına başvurulan, karşısında el
pençe divan durulan siz olursunuz. Öyle değil mi? Bugün insanlığa hiçbir artı
değer katmayanların, bedavadan kasalar dolusu paralar iddihar eyleyenlerin
önlerinde hizaya geçilmekte değil midir, onlara daha fazla değer verilmekte
değil midir ve namus abidesi bile olsanız, eğer gerçeğin peşindeyseniz, gücünüz
yoksa, şöhretsizseniz sürünmekte değil misiniz? Ve bugün insanlık kendisini her
şeyin sahibi yapabilecek olan bu alternatiflerin peşinden son sürat
koşmaktadır. Şeytanın yoludur bu ve artık o yola girmekten başka çareniz de
kalmamıştır. Ki, zaten o yoldasınızdır ama farkında değilsinizdir. Maalesef
insanlığın ilk gününden bu yana ağır ağır ve son derece titizlikle kurduğu
kapana düşürmüştür insanı şeytan. Çünkü ancak o yola girerseniz, tüm
arzularınız, istekleriniz, beklentileriniz gerçek olabilmektedir. Cahilliğiniz
para etmekte, gücünüz egemenliğin yolunu açmaktadır. Kafanız çalışmıyorsa
değerlidir ve size değer katar. Gerçekten kafanız ne kadar az çalışıyorsa, ne
derece ileri düzeyde malsanız daha itibarlısınızdır. Hülasa; o yoldaysanız,
cahil olmanızın, güçlü olmanızın getirisi büyüktür. Cahilseniz allameymiş gibi
görülürsünüz, güçlüyseniz suçlarınız bir kalemde siliniverir. Paranız tüm
suçlarınızı, günahlarınızı anında siliverir. Ne kadarda bilginiz olsa da
dinlenmezsiniz, ne kadar da suçsuz olsanız da zayıfsanız suçlusunuzdur. İşte
böyledir, insanlık tarihi süreci içerisinde adım adım kurulmuş olan ve cennete
ulaştıracağı sanılan şeytanın yolu. Velâkin o yoldan çıkmışsanız, bilgili
olmanız bir şeyi değiştirmez, zayıfsanız yok olursunuz ve tüm suçlar sizin
üzerinizde kalır. Bağırsanız çare etmez, isyan etseniz başınız gövdenizin
üzerinde duramaz. Şeytanın sizi bitevi beslemesi için, onun yolunda sadık ve
sabırlı olmanız kâfidir. Para ve gücün tenkisi, şeytanın mağlubiyeti demektir, velâkin
şeytan mağlubiyete tahammül edemez. Çünkü o müsaade istemiştir ve isteklerini
gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğinin görülmesi için müsaade verilmiştir.
Şeytan dünyayı kaybetmekten asla hazzetmez. Çünkü onun varı yoğu dünyadır ve
onu kaybederse elinde hiçbir şey kalmayacaktır. Bu yüzden dünyada daima paranın
ve gücün tanrısallığı söz konusu olmuştur. Ve insanoğlu, adeta, para ve güç
önünde secdeye kapanmıştır, kapandığı günden beri de başını bir türlü
kaldıramamıştır. Para ve güç uğruna feda etmedik değer bırakmamıştır. Namusuna,
şerefine, onuruna kadar her şeyini feda etmekten imtina etmemiştir. Vatan
toprakları bu yüzden satılmıştır, devletler bu yüzden inhitata ve inkıraza
maruz kalmışlardır, milletlerin evlatları bu yüzden köleleştirilebilmişlerdir,
dinler bu yüzden tahrifata ve tahribata uğramışlar, dünyaya değişilmişlerdir ve
kompradorların payandası kılınmışlardır, zenginlikler bu yüzden kolayca
yağmalanabilmiş, canlar bu uğurda bir hiç uğruna kolayca harcanabilmişlerdir.
İşte kapitalizmde bu yüzden güçlüdür. Onun elinden parayı aldığınız gün kendi
hayatınızı kazandığınız gün olacaktır, hayatlarınızı kazanmaya cesaretiniz var
mıdır? İçinizde ve dışınızda devrim yapabilecek yüreğiniz var mıdır?
İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...6...
Özgür DENİZ - 18.02.2022
Tarih: 18.02.2022
Okunma: 328
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.