İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...7...

Özgür DENİZ - 19.02.2022

Şeytan diyoruz da, haddizatında şeytan bizim içimizdedir, tıpkı Tanrı’nın içimizde olduğu gibi. Biz her şeyi kendi dışımızda aradığımız için en büyük yanlışı yapıyoruz ve yanılıyoruz, aldanıyoruz. Keza gerçek kompradorun da içimizde olduğu gibi ve onu alt etmeden hariçteki kompradorları asla alt edemeyeceğimiz gibi. Öyle değil mi, kendine söz geçiremeyen dışına nasıl söz geçirsin, kendini temizleyemeyen dışını nasıl temizlesin, kendini düzeltemeyen dışını nasıl düzeltsin, kendinde devrim yapamayan dışında nasıl devrim yapsın, kendi içindeki aşağılık kompradoru yenemeyen dışındaki aşağılık kompradoru nasıl yensin? Ama kendimizi bilmeyip içimizdekini unutunca olan oluyor işte. Biz, sanki şeytan biz değilmişiz gibi her şeyi yapıyoruz sonrada tüm sorumluluğu atabileceğimiz bir şeytan arıyoruz hariçten. Yani günahlarımızdan, suçlarımızdan kaçışın yolunu bulmuş oluyoruz böylece. Kaçabilir miyiz? İnsan bir coğrafya gibidir. Orada, şeytani arzuların, hırsların, kötülüklerin ve Tanrısal iyiliklerin, güzelliklerin, doğrulukların bitmeyen kavgası vardır. Biz hangi yöne yüzümüzü dönersek ve hangi duygulara tabi olursak, o tarafımız coğrafyamızda galip olacaktır ve coğrafyamız da ya şeytanın ya da Tanrı’nın egemenliği hükmünü ilan edecektir. Ama ne hazindir ki, galip bellidir; şeytani yönümüz. Binaenaleyh, şeytanın uşakları ve hadimleriyiz ve ona hizmet etmekteyiz ve böylesi bir hizmetten öyle gurur duymaktayız ki, bunun için bizi suçlayanlardan görülmemiş intikamlar almaktayız. Tam da bu yüzden düşmüş durumdayız. İnsan düşmüştür, düşkündür velâkin bu durumdan da kurtulmak istememektedir, zira bu durum ona kazandırmaktadır dünya bağlamında. Dünyayı kaybetmek ister mi? Sorun bakalım ister mi? Hiç ister mi? Çünkü tüm istedikleri ondadır. Ona yüzünü dönse, o da ona dönecektir yüzünü ve öyle bir karanlık çökecektir ki üstüne, o karanlığa mahkûm olmaya değmeyecektir. İşte bu kadar cazibelidir dünya denilen. Seni bir dansöze dönüştürür ve oynatır durur her devirde. Zaten oynayıp duruyor her devirde. Gözün hiçbir şeyi görmez olur ondan başka. Kötülük dünyayı sarar da, sen iyilik bahçesine düştüğünü sanırsın. Dizginlenemeyen arzuların peşinden cehenneme uçarsın da cennete düşeceğini sanırsın. Dünya yalancıdır, bu yüzden gerçeği sevmez ve kendini gerçeğe teslim etmez, binaenaleyh şeytan da dünyacıdır, zira saltanatını yalan üzerine kurmuştur ve dünyanın hâkimi olduğunu tüm insanlığa duyurmuştur. Bitevi yalanların peşinden koşturmuştur gerçekten ifrit olan insanları. Yalanın tanrısı olan şeytan yalan olan dünyanın peşinden koşturmak ve peşinden koşturduklarına kavuşturmak için insanları kendisine köle eylemiştir. Arkası türlü türlü nimetlerle dolu olan yalanın peşine kolayca takılmıştır insanlar. Öyleyse yalan dünya için hayatını yalan üzerine kurmak ve yalanın tanrısı olan şeytana tabi olmak kolay ve cazip gelmiştir insan denilen düşük ve düşkün yaratığa. Ama bu yaratık kendisini pir-ü pak sanmakta ve tüm günahlarını hariçteki bir şeytana hamletmeye yeltenmektedir. Acaba hangi şeytandır ki, insan denilen bu yaratığın elinden tutup götürüp dünya leşinin başına bırakıvermiş ve cehennem alevlerinin içine atmıştır onu? Oysa hayatı boyunca o leşin peşinden koşan kendisidir, cehennem alevlerini hep yanında taşıyan ve onunla her şeyi yakan kendisidir ve elbette bir gün yanacak olan da. Her şeyi paraya indirgeyen, her şeyi para olarak gören, para için namusunu satan, şerefinden vazgeçen, onurunu çiğneten, değerli neyi varsa paraya tahvil eden sanki kendisi değilmiş gibi ve bu sebeple tüm kötülüklerin fırtına gibi esmesinin, yağmur gibi yapmasının, çığ gibi düşmesinin sorumlusu değilmiş gibi hemen kenara çekilmekte ve ortaya şeytanı atıvermektedir, oysa şeytan bile masumdur bu yaratığın yanında. Ki, zaten tüm suçlamaları da boşa düşecektir, zira şeytan bu adi kumpası paçavraya çevirip önüne atıverecektir.

Tarih: 19.02.2022 Okunma: 352

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?