İZMİR KENT KONSEYİ SEÇİMİNDEN ARDA KALANLAR
12.02.2022 tarihinde İzmir Kent Konseyi Genel Kurulu yapıldı. Yeni başkan ve yönetim kurulları seçildi. Eski başkan Nazik Hanım’a şimdiye kadar yaptığı güzel hizmetlerinden dolayı teşekkür ederim. Kent Konseyine kurumsal kimlik kazandırma yolunda attığı adımlar çok önemliydi.
Yeni Kent Konseyi Başkanımız Sayın Pr. Dr. Adnan Akyarlı oldu. Yeni bir dönem, yeni bir bakış açısı ve çalışma arkadaşları. Bu yüzden Sayın Başkanımız Adnan Akyarlı Hoca’ mıza ve yönetime başarılar dilerim. Adnan Hoca’mızın ilk toplantısında yönetim kurulu üyelerinin(asil ve yedek ) hepsiyle; sözde değil, uygulamada gerçekleştiren ortak akıl anlayışını kutluyorum. Ayrıca kadın hak ve hukukunu savunucu olmasından da büyük memnuniyet duyduğumu söylemeliyim. Gururla söylediği ve benim de gururlandığım bir şeyi ağzından duydum. Eşit Yaşam Kadın Derneği ‘nin ilk erkek kurucusu imiş. Seçimle ilgili notlarımı daha sonraki yazılarımda paylaşacağım. Bugün benim esas anlatmak istediğim başka bir şey var. Kent Konseylerinin işleyişi ile ilgili.
Kent Konseyleri belediyelerin 5393 sayılı kanun ve 26313 Kent Konseyi Yönetmeliğine dayanılarak kurulmuş yapılardır. Ne yazık ki aldığı kararların yaptırım gücü yok ama tavsiye niteliği vardır. İşlevlerinin etkin olması çok önemlidir. Tavsiye kararlarıyla birlikte yaptırımları da olmalıdır. Çünkü gönüllü olmak ve sorumluluk altına girmek istiyorum demek ise; bunun karşılığında da ve onun bu gönüllüğünü artıracak güçlendirecek bazı köklü değişiklilerin de getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kara (kıta) Avrupası hukukunu aldığımız hukuk sisteminde Kent Konseylerinin işlevleri ne yazık ki, onların kentsel sorunların çözümünde ellerini güçlendirecek yaptırımlarına olanak tanımamıştır. Kent Konseylerinin yönetmelikleri yeniden düzenlenip yönetişim anlayışına göre yeni yapılar ve birimler oluşturulabilir. Kent Konseyleri yerel yönetimlerin Danıştay’ı gibi de olabilir ya da Danıştay’ın bir alt birimi gibi çalışabilir. Bu yüzden sadece tavsiye değil, yaptırımları da olmalıdır. Yaptırımların olabilmesi için bütçesi, belediyelerden karşılanmamalıdır. Devletin vatandaştan aldığı birçok vergi kalemi vardır. TRT katkı payı, iletişim vergileri, çevre temizlik vergileri araç istasyon bakım vergileri, otopark vergileri gibi. Bütçesi bu tür benzeri kalemlerden bir şekilde karşılanabilir. Sivil Toplum örgütlerine devlet tarafından ödenecek katkı payı bugün Avrupa ülkelerinin çoğunda var. Artık Avrupa’ da iyi vatandaşlığın ölçüsü sivil toplum üyelikleriyle doğru orantılıdır. Devlet STK ‘lara böyle bir katkı verirse, bütçe STK ‘lardan da karşılanabilir. Böylece Kent Konseyleri hiçbir siyasi “erk ”in kontrolü altına girmemiş olur.
Hukuk sistemimizin izin verdiği mevzuat varsa eğer, Kent Konseylerine ABD’ deki jüri sistemlerine benzer hukuk sistemiyle; kentte yaşanan çevre katliamı, çarpık kentleşme, doğanın ve canlıların yaşam alanlarını tehdit eden bütün ihlaller, ihale ve yolsuzluklar gibi sorunlar için, hukuksal bir zeminde sorun çözme işlevi kazandırılabilir. Bunun için kentte vergisini düzgün ödeyen, yüz kızartıcı suçları olmayan çevreye ve doğaya saygılı liyakat sahibi vatandaşlarımızdan, jüri benzeri kurullar oluşturulabilir. Bu kişiler sicil sorgulama sistemiyle istekliler arasından seçilebilir.
ABD ‘de Jüri Sistemi: Anglosakson (İngiliz ırkı) Hukuk Sisteminde uygulanmakta olan, adaletin gerçekleştirilmesinde yurttaşların doğrudan katılmasını ve oy kullanmasını sağlayan yargılama biçimidir. Kavramın kökeni Jury kelimesidir ve “yeminli” anlamına gelmektedir. Jürinin amacı, halkın düşüncesini yargıya yansıtmaktır. Anglosakson hukuku esas itibariyle içtihadı(yazılı olmayıp uygulamaya dayanan)niteliktedir yani mahkemelerin vermiş olduğu kararlar bağlayıcı niteliktedir ve izleyen benzer somut olaylara uygulanır.
Danıştay, sadece hukuki denetim yapan bir yüksek mahkemedir. Bana göre Kent Konseyleri yerelin Danıştay’ı gibi çalışabilir. Kendi bünyesinde hukuk daireleri açılmalı, iyi ahlaklı dürüst vatandaşlardan jüri benzeri kurullar oluşturulabilir. Buralarda görev yapacak hukukçular genç stajyer avukatlardan olursa, avukatlar için iyi bir avukatlık deneyimlerine de fırsat yaratılmış olur. Çevrenin ve sağlığın korunması, kaynakların doğru kullanılması, israfın önlenmesi yönündeki yaptırımlar ancak zemini hukuk olan ve yerel yönetimlerle bağlantısı olan Kent Konseylerinin birincil görevi olduğu zaman Kent Konseyleri etkin işlevli bir duruma gelir. Kent kimliğini yok etme, kentin kaynaklarını doğru kullanmama, kentin insan kaynaklarını doğru yönetmeme, doğadaki canlıların yaşam alanlarını tehdit etme gibi vs. konularda “Kent Konsey“ lerinin yaptırımları olmalıdır. İhale ve yolsuzlukları takip etme gibi bir misyonu da olmalıdır.
Elbette bütün bunların zemini hukuk olmalıdır. Yönetmelikler statik değildir. Ortam ve koşullara göre değiştirilebilir, uyarlanabilir. Kent Konseylerinin işlev ve yaptırımlarının olacağı günleri görmek dileğiyle iyi pazarlar.
20.02.2022
Lütfiye
Kader
Emk. Uzm. Fen Bilimleri Öğretmeni