Nice hanlar, hakanlar, sultanlar, şahlar, padişahlar, krallar geldi geçti bu dünyadan, elleri boş geldiler, elleri boş döndüler, bir avuç toprak doldurdu çelikten pençe olmuş ve her şeyi avuçlamış ellerini, doymak bilmeyen midelerini ve lokmaları tüm tüm yutan ağızlarını. O eller ateş avuçlayacak, o mideler ateşle dolacak, o ağızlar ateş kusacak. Bekleyin, gelecek olan mutlaka gelecek, olacak olan mutlaka olacak! Hepsi de hesap sorulmazdılar, sorulamazdılar ya da yanıldılar, aldandılar, ölmenin kurtulmak olacağını sandılar, bir hesabın mutlaka verileceğini anlamadılar. Bu dünyada yanlarına kar kalan yaptıklarının, her yerde aynı sonucu vereceğini sandılar. Böylesi bir aldanış ne hazin aldanıştır bilir misiniz? İşte böyle bir dünyadır bu. Susadıkça içtiğiniz tuzlu suya benzer ama bir türlü kandırmaz ve daha fazla içmek istersiniz. Kandırır ama kandırmaz! Böylesi bir dünya uğruna köpekleşiyorsunuz ey zalimler! Böylesi bir dünya uğruna zulmediyorsunuz ey zalimler! Böylesi bir dünya uğruna hak, hukuk dinlemeden çiğniyorsunuz hakları, hukukları ey zalimler! Böylesi bir dünya uğruna yalan söylüyor ve aldatıyorsunuz ey zalimler! Böylesi bir dünya uğruna gasp ediyorsunuz emeğin, terin, yaşın, kanın karşılığı olan helal lokmaları ey zalimler! Böylesi bir dünya uğruna diz çöküyor, baş eğiyorsunuz insan görünümlü yaratıklar karşısında ey cahil, zalim, nankör, ahmak, alık, bön, sekter, dar kafalı insançocukları! Böylesi bir dünya uğruna kul oluyorsunuz kullara ve köleleri oluyorsunuz şerefini kaybetmiş efendilerin ey cahil, zalim, nankör, ahmak, alık, bön, sekter, dar kafalı insançocukları! Böylesi bir dünya uğruna boğazlıyorsunuz kardeşlerinizi, hem sizin hem de kardeşlerinizin düşmanı olan zalimler adına, ey cahil, zalim, nankör, ahmak, alık, bön, sekter, dar kafalı insançocukları! Böylesi bir dünyadan çaldıklarınızı bırakıyorsunuz yarınlara, yavrularınıza ey cahil, zalim, nankör, ahmak, alık, bön, sekter, dar kafalı insançocukları! Böylesi bir dünya uğruna merhametsizce vuruyor, kırıyor, eziyor ve zalim oluyorsunuz tümünüz birden ey zalim efendiler ve cahil köleler! Böylesi bir dünya uğruna ihanet ediyorsunuz ve en ağır iftiraları atıyorsunuz benzerlerinize ey zalim efendiler ve cahil köleler! Böylesi bir dünya uğruna katlediyorsunuz doğayı, kirletiyorsunuz havayı ve suyu, çölleştiriyorsunuz toprağı ey zalim efendiler ve cahil köleler! Sağınızda şeytan, solunuzda şeytan, önünüzde ve ardınızda şeytan, altınızda ve üstünüzde şeytan dolanıp durmaktadır, sizi darağacına göndermek için fırsat kollamaktadır. Ve her an da bu fırsatı yakalamakta ve boynunuza yağlı urganı geçirmektedir. Velâkin suçlu değildir o! Haddizatında o urganı kendi ellerinizle semirmekten kalınlaşmış boyunlarınıza geçirsen sizlersiniz. Zira nefsinizi azdıran dünya nimetleri bir an durup düşünmenize imkân tanımıyor. Kimler geldi, kimler geçti, kimler içtiğiyle kandı, kimler o kadar içmelerine rağmen kanmadan göçüp gitti fark edemiyorsunuz. Rezilce, izzetsizce, şerefsizce, soysuzca, namussuzca yaşayıp gidiyorsunuz. Garibin, gurabanın hakkına çöküyorsunuz kahpece, ahlaksızca, merhametsizce. Ruhları öldürerek en büyük cinayeti işliyorsunuz. Emsali görülmemiş canilikler yapıyor, insanlığın bir daha tanımaya fırsatı olmayacağı caniler oluyorsunuz. Böyle devam edelim, böyle gidelim bakalım nereye varacak yolun sonu, beklediğimiz mutlaka karşımızdan gelecektir hiç kuşkumuz olmasın! Ama nedamet duymayalım, ağlamayalım o gün.

YORUMLAR