İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...25...

Özgür DENİZ - 10.03.2022

Ey melun şeytan ve melun şeytanın cahil ve ahmak çocukları! Tüm dünyayı aldatsanız dahi, beni aldatamayacaksınız, aldatmanıza müsaade etmeyeceğim, hiçbirinizin günahlarınıza ve suçlarınıza ortak olmayacağım, badema da böyle olmaktan taviz vermeyeceğim, asla sürüleşen insanlığa ait olmayacağım. Evet, Tanrı, şeytana mühlet vermiş ama insana da akıl vermiş, öyleyse aklımın ışığıyla yürüyeceğim şeytanın her yerine sızdığı karanlık hayat yolunda. Kendi günahlarım dışında ki tüm günahları reddediyorum. Cahil, ahmak ve alçak çobanların güdeceği bir mal değilim ben. Sizi kuşatan, koruyan, kollayan mekanizmanın da gönüllü kölesi olmayacağım. Dünyanızı reddediyorum, reddedeceğim ve bu dünyada ikame ettiğiniz sömürü düzeniyle bu can bu tende oldukça kavga edeceğim. Lanet olsun düzeninize, kırılsın paslı çarkları o lanet düzeninizin. Yaşasın ezenin ve ezilenin olmadığı insanca hakça düzen! Bana sakın dinle, kimlikle yahut ideolojilerinizle gelmeyin, kendi silahınızla can evinizden vururum, acımam vururum. Zira silahlarınızı bile kullanmaktan aciz olduğunuzu, silahlarınızı bile tanımadığınızı çok iyi biliyorum. Geçelim! Bildiğim ve aciz aklımca algılayıp anladığım kadarıyla Nisa Suresinin 29. Ayetinde der ki; insanların terleri, yaşları, kanları ve emekleri ile kazanmış olduklarını, onlar yani siz insanlar, yani kullarım, sizlere dediğim gibi sizlerin kendi emeklerinizin karşılığıdır kazanmış olduklarınız ve işte bu nice zorluklarla ve mücadelelerle kazanmış olduklarınızı, sizleri kandırarak, aldatarak, farklı yol ve yöntemlerle o kazandıklarınıza el koyarak ve elde etmiş olduklarınızı dolaylı yollardan soyarak, o nice zahmetlerle kazanılan ürünün değerini düşürerek, ahlakı ve adaleti çiğneyerek yemeye kalkmasınlar ve sizlerde böylesi bir alçalmaya müsaade etmeyin, fırsat vermeyin. Ey insanlar! Sizlerde böylesi bir mukabele ile karşı karşıya kalırsanız, böylesi mukabelede bulunanlarla ve onların soysuz düzenleri ile amansızca mücadele edin. Korkmayın, cesur olun. Hayat cesurların ödülüdür. Tanrı her şeyi görendir, bilendir, işitendir. Bizler münhasıran dini manevi boyuta indirgeyerek maddi boyutu gözden kaçıyoruz ki, insanlar uyanmasınlar, uyumaya devam etsinler ve düzenler de düzmeye devam etsin. Çünkü bir şeyin münhasıran manevi boyutuna dokunup, maddi boyutunu sarf-ı nazar ederseniz, insanları uyutmak, uyuşturmak ve aldatmak sonsuz kolay olmaktadır. Ama maddi boyuta dokunulduğu zaman hiçbir şeyin öyle görünürdeki gibi olmadığı görülecek, gözler açılacak, akıllar şok geçirecek, insanteki hissedecek ve toplum sarsılacaktır. Zira insan gerçekten hissettiği zaman toplum derinden sarsılacak ve mutlak değişime doğru ilk adımı o vakit atılacaktır. İşte şeytaniyetin küresel sistemi ve sair topraklardaki yansımaları böylesi bir durumun gözle görünür olmasını engellemektedirler. Şeytan bu kadar namussuzdur, kahpedir, alçaktır, düzeni de o kadar soysuzdur, adidir, rezildir. Kapitalizm denilen soysuzluk niçin bu kadar süredir varlığını muhafaza etmektedir ve nasıl oluyor da elan hükümranlığını sürdürebilmektedir? Faşizm nasıl oluyor da insanlığın canına bu kadar kolay şekilde okuyabiliyor ve insanları korkutarak köleler güruhuna dönüştürebiliyor? Unutmayın ki, bitevi sormak, acımasızca ve fasılasız olarak sorgulamak, bizi gerçeğe götürecektir ve o gerçektir ki, bizleri uyandıracak olan yegâne değerdir. Bu dünyada hesap sorulmayacak tek bir kimse yoktur. Hesap sormayan insan onursuzdur, çünkü o hesap sormayarak onurunun çiğnenmesini tolere etmektedir zımnen. Zalim kim ve mazlum kim tanımanın, insanı ve şeytanı tefrik etmenin, sömürü ve paylaşım düzeninin muhtevasını ihsas etmenin yegâne yolu, gerçeğin apaçık olarak tezahür etmesinin neticesi olacaktır. Gerçeği öğrenmeye cesaret etmez de bilakis gerçekten korkarsanız, köpek gibi yaşamaya ve sürüngen gibi yerlerde sürünmeye layık ve mahkûm olursunuz. Çakallar gibi eti sıyrılmış kemik peşinde dolaşırsınız. İnsan olan ise buna layık değildir, zira o şerefli kılınmış bir varlıktır! Şerefinize sahip çıkınız, çünkü sahip olduğunuz en yüce değer odur, o giderse sizde alçalırsınız ve alçakların en alçağına dönersiniz. Kaybettiğiniz her şey geri gelir ama şeref gitti mi bir daha geri gelmez, çünkü bilir ki kendisinden gittiği kendisine layık değildir.

Tarih: 10.03.2022 Okunma: 265

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?