İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...47...

Özgür DENİZ - 02.04.2022

Bu dünyada, insanım diyen, insan olmak kavgası veren, insan olmak yolunda ilerleyen, tam insanlık çizgisi üzerinde durmaya çalışan her namuslu, onurlu ve şerefli insanın tek bir düşmanı vardır ve olmalıdır; faşist kapitalist şeytani düzen ve bu kahpe düzenin güçlü ama beyinsiz olan pezevenk efendileri. Ve insanım diyen herkes behemehâl bu düzenin muarızı olmalıdır ve bu düzene karşı sesli ya da sessiz amansız bir kavga vermelidir, kavga verenlere müzahir olmalıdır. Gerisi hikâyedir. Şerefsiz evladıyım hikâyedir. Her şeyi eleştiriyoruz, her şeye höykürüyoruz, peki ne istiyoruz, ne olmasını bekliyoruz, nerede duruyoruz? Burada çıt yok. O zaman beyhude konuşuyorsun, laf üretiyorsun be ahmak. Önce yürekten bir devrimci olmayı becer, gerçekten devrim yoluna gir ve gerçekten her şeye devrim cephesinden bak, ondan sonra gör bak her şey nasıl da yoluna giriyor ve anlam kazanıyor. Bilakis havanda su döver durursun, çünkü zaten eleştirdiklerini yapanlar karşı olmadıklarındır. Hem pisliğe kız hem de pisliği üretene gönlünü ver, mal mısın lan sen? Bunu yapmayan insanlıktan dem vurmamalıdır, ruy-i zeminde insanım diye arz-ı endam eylememelidir. Bilakis, köpek gibi havlayarak, çakal gibi kemik peşinde koşarak, yılan gibi sürünerek, tilki gibi çalarak yaşamak zorundasın. Çünkü bu düzen gayr-i insani bir düzendir, insanın düşmanı bir düzendir, adaletin ve ahlakın düşmanı bir düzendir, erdemin ve onurun düşmanı bir düzendir, bilginin ve aydınlığın düşmanı bir düzendir, emeği, teri, yaşı, kanı emerek, soyarak, sömürerek varolan bir düzendir. Bu düzen, adi, alçak, soysuz, onun bunun çocuğu olan bir düzendir. Ben böyleyim kardeşim ve söylemelerim de, eylemlerim de bu minvalde olacaktır ilânihaye. Beni sömüren bu düzendir, beni aldatan bu düzendir, değerlerimi çiğneyerek beni çiğneyen bu düzendir, bana ait olanı benden metazori alan bu düzendir, benim yaşama sevincimi çalan bu düzendir, onurlu yaşamak hakkımı gasp eden bu düzendir, insanlığa ait olan mülkü mutlak mülk edinip insanlığı yoksulluğa, açlığa, sefalete mahkum eden bu düzendir, benim mevcudiyetime düşman olan bu düzendir, insanlık yolunda yürümeme handikap olan bu düzendir. Lanet olsun bu düzene ve yaşasın barışı, emeği, kardeşliği, eşitliği yücelten insanlığın düzeni. O zaman cerbezeye, martavallara, masallara karnım toktur. Bana kimliğin, dinin, ideolojin lazım değildir, bu düzenin dostu musun yoksa düşmanı mısın bu lazımdır. Bana hiçbir zaman geneli kuşatan olgularla gelip, bu düzene düşman olmamamı söylemesin kimse. Def olup gitsin bu alçak ve adi yaratıklar, böylesi yaratıkların tavsiyelerine ihtiyacım yoktur, badema da olmayacaktır. İnsan mısın kardeşim? Gerçekten insan mısın? O zaman insan ol, kahpe olma, şerefsiz olma, alçak olma. İnsan kimdir ve nasıl insan olunur, bu sonsuz nettir ve kimse kıvırmaya yeltenmesin. Kendi adıma başkasını bilmem, başkasından anlamam. Benim tek düşmanım vardır o da bu kahpe düzendir ve bu kahpe düzenin hadimleridir. Ya bu düzenin yanında duracak ve benim karşımda olacaksın ya da benim yanımda duracak ve bu düzenin karşısında yer alacaksın. Üçüncü bir opsiyon yoktur. Bilakis bana söz etmeye yeltenmeyeceksin. Böyle bir şeye yeltenirsen de karşılığını misliyle alacaksın, alırsın. Ben bu kahpe düzenin tarif ettiği dini de, milliyetçiliği de ve sair her türlü ideolojiyi de reddediyorum. Kimse kimseyi kandırmasın, kimse mugalâta yapmaya yeltenmesin. Maalesef her şahsı, her gurubu, her yapıyı bu kahpe düzen cendereye almıştır ve hiçbir şahıs, grup, yapı mahkûmu olduğu bu düzenin dışına çıkamamıştır, çıkamaz, çıkamayacaktır. Ben varım diyen yüreği yetiyorsa, cesareti varsa, bir gram şeref, onur ve namus sahibi ise o zaman çıksın meydana ve bu düzenden sadır olan tüm haksızlıklara hayır diyorum desin de görelim o vakit. Lafla peynir gemisi yürümüyor, hayatın tekeri dönmüyor kardeşim. İstediği takdirde çıkabilir mi böyleleri? Şüphesiz çıkabilir ama çıktım demekle çıkılmaz, kimse de böylesi bir yalanı yutmaz. Söylemlerinde ve eylemlerinde çıktığına dair kuvvetli emareler görmedikçe de inanılmaz, inanmam. Bu yüzden bu kahpe düzenin etrafımızda ördüğü duvarlar yıkılmadan, toza döndürülmeden insanlığa kurtuluş yoktur, olmayacaktır. Bugüne kadar olduğu görülmemiştir, badema da olabilme ihtimalinin olabileceğine dair tek bir emare görülmeyecektir. Cesaret, daha fazla cesaret, kurtuluş şüphesiz ellerimizdedir, eylemlerimizdedir. Hiçbir soysuz yalancıya inanmam, inanmıyorum, inanmayacağım, bana praksisini göstereceksin, nokta.

Tarih: 02.04.2022 Okunma: 288

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?