Karakteri başka şeylerde arayan karaktersizlere matuf
yazılacaktır yazacaklarımız. Karakterli olmak, bir yere ait olmak demek
değildir; bilakis, erdemli olmak, onurlu olmak, gerçekçi olmak, dosdoğru olmak,
mürai olmamak, münafık olmamak, hülasa; insan olmak demektir. Şimdi bu değerler
hayattan çekilince çürüme başladı ve çürüme tek gerçeklik olunca karakterli
olmak başka şeylerde yani aidiyetlerde ve dahi basit, ucuz, sıradan, küçük
şeylerde aranır oldu ama bizim için geçerli bir durum değildir bu, zira böylesi
bir durum sapmadır ve biz bu durumdan uzağız, biz hala karakterli olmayı kadim
değerlere tutunarak insanca ve onurluca yaşamakta bulanlarız. Çürümeyi
başlatanlardan değiliz, sürdürenlerden değiliz, çürüyenlerden olmayacağız ve
çürümeye karşı direneceğiz daima. Dünyanın bu hale gelmesinde, insanlığın
düşmesinde ve düşkünleşmesinde zerre miskal etkimiz olmamıştır; bilakis, her
daim, insanlık amansız ve fasılasız bir şekilde çürümektedir, acilen bir şey
yapılmalıdır diye uyaranlardan olduk yani suçsuzuz ve günahsızız bu konuda. Bu
yüzden istediğimiz kadar ve istediğimiz gibi taşımızı atabiliriz. Geçelim! Bu
sayfanın açılışından şu ana dek, bu sayfada tek bir cümle yalan yazılmamıştır,
tek bir cümle yanlış yazılmamıştır, çürütülebilecek, yalanlanabilecek,
yanlışlanabilecek tek bir cümle de yoktur. Zaman sürecinde kuşkusuz fikirsel ve
yorumsal farklılıklar olduğu söylenebilir ve böylesi bir durum söylediklerimizi
yani iddiamızı olumsuzlamaz, zira insan aynı insan olsa bile hayat yeni şeylerle
karşımıza çıkmaktadır her an ve bu durumda, olguları ve olayları yorumlamada fikirsel
ve yorumsal dönüşümleri zaruri kılabilir. Zira gün gelir şöyle baktığına böyle
bakabilirsin ve bu sonsuz tabidir. Evet, iddia ederek kurduğumuz cümleler bir
iddiadır, bilinçli bir iddiadır, büyük bir iddiadır. Yani bu sayfanın
açılışından şu ana dek, bu sayfada tek bir cümle yalan yazılmamıştır, tek bir
cümle yanlış yazılmamıştır, çürütülebilecek, yalanlanabilecek,
yanlışlanabilecek tek bir cümle yoktur söylemi bir iddiadır, bilinçli bir
iddiadır, büyük bir iddiadır. İspatı da, söylediklerimizin asla ve kata
yanlışlanamayacağı, yalanlanamayacağı, çürütülemeyeceğidir. Mübalağa yapılıyor
denilebilir, kendini ne zannediyorsun denilebilir, sen yanlıştan münezzeh misin
denilebilir, sen günah işlemez misin denilebilir, bendenizin böyle bir şey
söylemediğim sarih olarak ortadadır ama cehaleti yol bilenler böyle şeyler
söyleyebilirler velâkin böyle söylenmesi iddiamdan yine de döndürmez bendenizi.
Ki, böyle şeyler söyleyen de böylesi şeyleri söylemeye kafa yoracağına, oturacak
ve boş laflar edeceğine ortaya konan iddiayı cerh edecek argümanlar ortaya
koyacak yani fikirsel temelde karşı düşünceler serdedip işte şu yanlıştır, şu
yalandır diyecek ve serdedilen fikri yahut yorumu cerh edecek o zaman ve biz de
boynumuzu eğip, iddiamızın cerh edildiğini kabul edip eyvallah diyeceğiz. Tabi
becerebilirse, zira bunun için yürek, beyin, cesaret gerek. Yani mezkûr iddiayı
ortaya atan ıskat edilebilir mi? Kuşkusuz edilebilir ama etmek isteyen buyurup
edebilir. Keza, yaşanılmamış, yapılmamış hiçbir şeyde yazılmamıştır yani
söylenmiş olanlar yapılmış ve yaşanılmış olanlardır. Zira yapmadığımız şeyleri
başkasına söylemek en hafi tabiriyle nezaketsizliktir, mürailiktir. Şayet
böylesi büyük bir iddianın karşısında durup zıt bir iddiada bulunan varsa ve
yüreğine ve beynine güveniyorsa, cesareti varsa, iddiasını ispat etmelidir yani
bizi cerh ederek ıskat etmelidir. Bazıları, insanlığı ve karakteri başka
şeylerde arıyorlar söylediğimiz gibi ve insanlıklarını ve karakterlerini
buldukları iddiasında oldukları şeyler başkalarında yoksa yani başkaları
kendisinin ait olduğu yere ait değilse, başkalarını kolaylıkla insan olmamakla
ve karaktersizlikle tavsif edebiliyorlar. Oysa karakter zaman süreci dâhilinde oluşturulan
bir şeydir ve sonsuz zordur oluşturması, çünkü büyük bedeller ödetir insana ve
bizim karakterimizde ortadır yani yalan yazmamak, yanlış konuşmamak,
çürütülecek şeyler üretmemek karakterimizin hüccetidir. Öyleyse karakter derdi
olanlar ve başkalarını karaktersizlikle itham edenler, önce oturup kendilerine
bakacaklar. Karakterli olmak, dosdoğru olmaktır, herhangi bir aidiyet sahibi
olmak değildir. Hiçbir aidiyetimiz yoktur ama sapasağlam bir karakterimiz
vardır ve ispatlıdır. Karakterli olmak için bir yere ait olman gerekmez,
münhasıran insan olman kifayet eder karakterli olduğunu ispat etmek için. Bir
din sahibi olman seni insan yapmaz. Bir milliyetin mensubu olman seni insan
yapmaz. Bir ideolojiye taraf olman seni insan yapmaz. Bir partiye üye olman
seni insan yapmaz. Bir insanı çok sevmen hatta taparcasına sevmen seni insan
yapmaz. Okuduğun kitap, dinlediğin müzik, söylediğin söz seni insan yapmaz. Ve
bir insanda bu söylediklerimizden yola çıkılarak yargılanamaz. Senin insan
olduğunu gösteren en kuvvetli hüccet; ortaya koyduğun EYLEMLERİNDİR. İnsanlar eylemleriyle
yargılanırlar yani suçlanırlar yahut övülürler. Eylemlerin seni küçültüyorsa,
söylediklerin seni asla büyütmez. Eylemlerin ya insancadır ya da hayvanca. Ya
adilcedir ya da zalimce. Ya münafıkçadır ya da dosdoğrudur. Öyle ben şuaraya
aidim, öyleyse insanım ve karakterliyim, karşımdaki benim ait olduğum yere ait
değildir, öyleyse insan değildir ve karaktersizdir diye bir şey yoktur, olamaz.
Bilakis, asıl karaktersizlik ve insan olamamak tam da budur. Vesselam!
EKSTRA:
Ya Sayın
Başkan bir memur olarak bir ekonomistin karşısında nasıl olurda ekonomi üzerine
ahkâm kesebilirsiniz? Herhalde Amerika’da yaşıyorsunuz, görmüyor musunuz
Türkiye şaha kalkmış uçuyor, tek bir yoksul gösterebilir misiniz? Sizinde güzel
olan her şeyi bir kötü gösterme alışkanlığınız var galiba? Bu ülkede kötü tek
bir şey var mı? Unutuyorsunuz galiba, bu ülkenin İslamcı ve Milliyetçi bir
konsorsiyumla yönetildiğini? İslamcıların ve Milliyetçilerin yani Yerli ve
Milli olanların egemen olduğu bir ülkede kötü olan, kötü giden bir şeyin
olmasının imkânı var mıdır? Böyle bir ülke cennettir ancak, insanlar
mutludurlar orada, sevinçler kaplamıştır yüzleri, yatağa aç giren çocuk yoktur,
adalet gökleri ve yerleri sarmıştır, herkes gönlünce eğleniyordur, herkes
emeğinin karşılığını nakıssız alıyordur, kimse kimsenin hakkını yemiyordur,
rüşvet, vurgun, talan, yalan yoktur.
Tabi ki zam
yok kardeşim. Siz başka diyarlarda dolaşıyorsunuz herhalde, bırak şekeri neyde
zam var ki? Boş boş konuşuyorsunuz. Şahsen ben hiç zam görmüyorum ve gayette
muhteşem bir ülke burası. Siz hep İslamcı ve Milliyetçi, Yerli ve Milli bir
iktidar mutlak olarak egemen diye kıskanıyorsunuz de mi?
Ya Sayın
Başkan yapmayın Tanrı aşkına. Hangi ülkeden bahsediyorsunuz? Türkiye’de böyle
bir şey yok ki. Rüyalarınızı söze döküyorsunuz. Yoksa Yağma Hasan kim, börek
nerede? İkisi de hayal ürünü bence.
Tabi ki, ne
sandıydınız, daha çok görecek günler var, her şeyin tamamının yaşadıklarınız
olduğunu mu sandıydınız?
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/yorumsuz-erdogandan-genclere-dunyayi-gezin-tavsiyesi-526878h.htm
Doğru yani.
Yanlış mı? Gezin tabi ki de dünyayı, seyreyleyin âlemi, âlem seyreylesin sizi.
Tebdil-i mekânda ferahlık varmış? Dünyayı gezebilecek gücünüz de var öyle ya.
Devlet o kadar kredi, burs veriyor, napacaksınız o kadar parayı? Ne
duruyorsunuz o zaman haydin sefere gençler!
Burası
garibanın vatanı bilmiyor musunuz ve hayret ki ne hayret, sen nasıl böyle bir
şeye cesaret ettin yani bunu haber yapmaya? Tabi sözüm Yeniçağ’a değil Cem
Küçük isimli şâhısa. Şimdi bi de devleti sorarsınız…
İnsanlık
tarihinin beşeriyet içinde ki yani senin benim gibi insanlık ailesinden olanlar
içindeki en soylu, en şerefli, en ahlaklı, en omurgalı, en namuslu, en
karakterli, en haysiyetli, en cesaretli, en dik duruşlu kişidir.
AŞAĞIDA Kİ LİNKLERİ VERİLEN HABERLER DE
MANYAK MANYAK HABERLER, SAÇMA SAPAN, İPE SAPA GELMEZ HABERLER AMA BELKİ MERAK
EDİLİR DİYE VERDİK İŞTE. YORUMSUZ HEPSİ.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/son-dakika-ethem-sancak-akpden-ihrac-ediliyor-526773h.htm
https://www.youtube.com/watch?v=r9kEgXZA_3k
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/meteoroloji-uyardi-camur-yagacak-526953h.htm
https://www.korkusuz.com.tr/ethem-sancaktan-aldik-haberi.html
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/bolluk-bereket-7050513/
https://www.youtube.com/watch?v=DVD9yPBqLlU
https://www.youtube.com/watch?v=9_ITSnVYTmY
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/murat-muratoglu/zamsiz-girilmez-7048642/
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/ramazan-7048779/