Kardeşim,
beni, benim gibi olan biri mi yarattı? Hayır. Yarattı diyorsan korkma, söyle,
bilelim ki hizaya girelim. Her şey berraklaşın, netlik kesbetsin, lütfen cevap
verelim, insanı insan mı yarattı, evet insan yaratılmayı istedi orası ayrı ve
farklı bir konunun konusu ama hayır insanı insan yaratmadı. Öyleyse insanı
insan yaratmış yani kendisi yaratmış gibi davranamaz hiçbir faşist kapitalist
pezevenk. Hayat benim hayatım mı? Evet. Öyle ya başkasının hayatını
yaşamıyorum, acısıyla tatlısıyla yaşadığım kendi hayatım. Gülüyorsam da,
ağlıyorsam da, zehir yudumluyorsam da, cehennem alevlerinde yanıyorsam da,
yaşadığım benim hayatım. Hayatıma dair seçimlerimde özgür müyüm, özgür olmak
zorunda mıyım? Öyledir, öyleyim. İdealde öyleyim ama maalesef realite de böyle
bir şans tanınmıyor. Öyleyse bu hürriyetimi gasp edemez hiçbir faşist
kapitalist pezevenk, niye gasp ettireyim, gasp etmek isterse niye seyirci kalayım
böylesi namussuzca bir eyleme? Hayır bu dünya birilerinin değil de herkesinse,
ki herkesindir, o vakit kimse kimsenin hayatını tahdit edemez. Hata yaptığımda
bedelini ben ödüyor muyum? Evet. Herkes her bir yandan hatalarının bedelini
ödemekten kaçamazsın demiyorlar mı? Diyorlar ve haklılar ve ödeyen de benim,
yani sorun yok. Sorunlarım benim sorunlarım mı ve sorunlarımı kendim çözüyor
muyum? Evet. Tek bir kişi müzahir oluyor mu böylesi bir durumda? Hayır, bilakis
herkes bir tarafa kaçıyor doğru mu? Doğru. Maişetimi bin bir emekle, çabayla
kendim temin ediyor muyum, kimse getirip önüme bir dilim ekmek, bir tabak yemek
mi koyuyor bedavadan? Hayır. Ki, koyar mı hiç faşist kapitalist pezevenkler?
Bir dilim ekmek, bir tabak yemek için canını çıkarırlar şerefsiz, soysuz,
onursuz yaratıklar. Bana ait olan topraklar da mı yaşıyorum? Evet. O zaman
benim hayatıma karışmak ve hayatımı zindana çevirmek kimin haddine ya, kimin
haddine? Benim kaderim üzerinde söz sahibi olmak ve istemediğim istikamette
kaderimi çizmek kimin yetkisindedir? Hiçbir kimsenin yetkisinde değildir ve
olamaz da. Öyleyse böylesi bir şerefsizliğe tevessül eden yahut edecek olan bu
yönde ki bir salahiyeti nereden ve kimden alıyor? Tek bir benzerime zarar vermedikçe,
hayatıma tek bir kişi müdahil olamaz, buna hakkı yoktur, böyle bir şey haddi de
değildir. Hepimiz bu keskin gerçeği bilmek zorundayız ve buna göre hareket
etmek mecburiyetimiz vardır. Tabi insansak! Dünya benim gibi bir insanın mı?
Hayır. Dünyanın toprağı, göğü, nimetleri benim gibi birine mi ait? Hayır.
Öyleyse durum böyleyse, yaşananlarda bir sıkıntı yok mu? Var. İşte o vakit
varolan sıkıntıları çözmek zorundayız hep birlikte. Çünkü mevzubahis sorunlar
hepimizi birden ilgilendiriyor. Peki, tüm bu sorunların kaynağı olan düşman
hayali bir düşman mı ve görünmüyor mu? Bilakis, gerçek bir düşman ve tam karşımızda
duruyor. Yani faşist kapitalist şeytani düzenin ta kendisidir gerçek düşman ve karşımızda
olmasını bırakın bizatihi içimizdedir, benliğimize sirayet etmiştir ve ruhumuza,
gövdemize, beynimize hükmetmektedir. Ben birilerinin değilim, dünya birilerinin
değil ama birileri hem bana hâkim hem de dünya, bu nasıl olabilmektedir? Bu
hâkimiyete behemehâl nihayet vermek zorundayız, bedeli her ne olursa olsun.
Birleşik güç olarak böylesi bir hâkimiyeti elde eden faşist kapitalist şeytani
düzenin pezevenk efendilerine karşı birleşik güç olarak elde ettikleri
hâkimiyetlerine nihayet vermek insan olan herkesin boynunun borcudur,
varlığının anlamıdır. Büyük insanlığın yüce düzeninin olmazsa olmaz önkoşuludur
böylesi soylu bir eylem. Var mı cesaretiniz ve yüreğiniz, çalınan hayatınızı
yeniden kazanmaya ve kazandığınız yeni hayatınız içinde yeni bir insan olmaya
ve her şeyi yeniden yaratmaya?
İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...49...
Özgür DENİZ - 05.04.2022
Tarih: 05.04.2022
Okunma: 228
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.