Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Çok fazla samimi olmadığınız bir kişiyle oturun, 5,5
dakika konuşun bakalım!
Ne konuşacaksınız?
-
Eeee, daha daha
nasılsınız?
-
Hamdolsun,
sağlığınıza duacıyız.
-
Çoluk-çocuk afiyettedirler
inşallah’
-
Sağ olun,
ellerinizden öperler…
Saniyeler uzar, yıl olur. Tavana bakarsınız,
ayağınızı sallarsınız, nefesiniz daralır. Belki, aklınıza çay söylemek gelir.
-
Çay içer
misiniz?
-
Eh, hadi bir
çayınızı içelim.
İşte, yine bitti. Sessizlik uzar. Ruhunuz daralır.
Yeniden tavana bakarsınız, saate bakarsınız… Aaaa, daha 30 saniye geçmiş. “Bari
çaylar gelse de, kaşık şakırtısı odayı doldursa” diye afakanlar basar.
Geçmez 5,5 dakika
* * *
Hâlbuki
söz konusu olan süre 5,5 dakikanın tam altmış katıdır.
Tam 5,5 saat!
Sayın Başbakan, İsrail Başbakanıyla bu kadaaaar uzun
sürede ne konuştu, acaba? Bu aşırı uzun süre nasıl geçti, dersiniz?
Konuşulanlar Türkiye’nin menfaatine hususlar olsa
çoktan medyaya sızardı.
Hatta konuşulanların yüzde 1’i Türkiye’nin menfaatine
olsa, o kadarı bile sızardı ve Tayip Bey’in medyadaki ortak ve hayranları, o kırıntıyı,
bire bin katarak, balllandıra balllandıra bizlere iletirlerdi. Demek ki, 5,5
saatlik görüşmede, Türkiye’nin çıkarına olan bir kırıntı bile yok.
Ne konuştular?
Sayın hayranlar; şunu bize, bir izah ediverin!
Ne konuştular 5,5 saat, deyiverin bir!
Bu bizim özel takıntımız, özel merakımız değil!
Bu hadise, tarihî bir hadise… Belki de tarihin dönüm
noktalarından biri!
Tarih şöyle
yazacak: İsrail Başbakanı Türkiye Cumhuriyeti Başbakanıyla 5,5 saat görüşerek
ülkesine döndü. İki gün sonra, İsrail uçakları Gazze’deki Müslümanların üzerine
ölüm yağdırdı.
* * *
Başbakanın Vakti Çok
Tabii bu kadar uzun süreli görüşme, insanın aklına şu
soruyu da getiriyor: Başbakanın vakti çok mu?
Evet, çok olduğu anlaşılıyor.
Tayip Bey, geçen haftalar içinde; 2 defa Anakara’dan,
Başbakanlık özel uçağıyla İstanbul’a nikâh şahitliği yapmaya gitti - döndü.
Birincisi, Cengiz
Kurtoğlu’nun oğlunun düğünü…
İkincisi de, futbolcu
Emre’nin düğünü…
Davet edin!
Eminim, gelir!
Şeref duyar!
Sizin düğünlerinizde de nikâh şahitliği yapar.
Nasıl olsa vakti çok!
* * *
Üstatlardan
Her gelen put kırıyor; kendi putunu dikmek için…
Beşir Ayvazoğlu
Önceki
yazılar