Kim bugün
güya inandığını iddia ettiği ve iddia ettiği fikir ekseninde yaşadığını sandığı
fikrini bilmektedir? Yahut kim bugün fikirleriyle savaşmaktadır, fikirlerini
müzakere edebilmektedir? Alelusul yaşanıp gitmektedir. Ağzı olan konuşuyor
misali, öylesine konuşulmaktadır, ya tutarsa diye sallıyoruz sadece. Yemin
ederim yapılan yorum yazıların da, ortaya atılan fikirlerinde kahir ekseriyeti
çöpten farksızdır, zira müzakere ettiğiniz an çürütülmesi mukadderdir. Kahve
muhabbeti tadında müzakere ederseniz doğru çıkarmaya çalışırsınız, yine de
başaramazsınız ama fikirsel temelde bakıldığı ve müzakere edildiği zaman
söylenen, yazılan çok şey iki dakikada çöp olur. Ki, faşist kapitalist şeytani düzen
zaten böylesi bir şeye asla ve kata yol vermez yan, fikirlerle savaşılmasına
yol vermez ve fikirsel müzakereler de yaptırtmaz ama faraza böyle bir şey
yapıldı diyelim, kim böyle yapmak çabasındadır ve bu çabayı fark
ettirebilmektedir? Kim bugün tavırlarını fikriler ekseninde ortaya koymaktadır?
Yahut fikirlerinin orijinini ortaya koysak çökmeyecek kaç kişi vardır yahut
bizleri düşman bellemeyecek kaç kişi çıkar? Cahiliz kardeşim cahil hem de
zırcahil. Bilmiyoruz, bilmediğimizi de bilmiyoruz ama bildiğimizi sanıyoruz ve
sanmaklarımızla yaşayıp gidiyoruz. Mütemadiyen sallıyoruz. Fikir ekseninde
yaşamaya çalışan da fikrini ifade ettiğinde onu yok etmeye, sindirmeye,
korkutmaya çalışıyoruz yani kendi fikrimizi metazori tolere ettirmeye
yelteniyoruz, zira aciz ve zavallıyız, iğrenç ve tiksindirici yaratıklarız. Ne
fikrimizi biliyoruz ne de fikrimizi dille izah ederek, medeni yoldan ikna
ederek tolere ettirebilecek kapasiteye, potansiyele malik değiliz. Daha önce de
söylemiştik, kaç kişi çıkar İslam’ı müzakere edebilecek, kaç kişi çıkar
Türklüğü müzakere edebilecek. Ya doğruyu söylettirmeyenler, hakikate düşman
olanlar böylesi bir şeye gelirler mi? Çünkü hayatımız boyunca korkutulmuşuz ve
biz de aynı yoldan gidiyoruz, insanlığı korkutmaya yelteniyoruz. Tek bir
fikrimiz var; korkmak ve korkutmak! Ama oturalım konuşalım, müzakere edelim,
hakikati arayalım diyen oldu mu ödümüz patlıyor, kafayı yiyoruz, çünkü bir hiç
olduğumuzun farkındayız. Hâkim olduğumuz, doktor olduğumuz, vekil olduğumuz,
öğretmen olduğumuz, bilmem ne olduğumuz için her şeyi bildiğimizi sanıyoruz.
Yani mesleği bilmekle hayatı bilmenin arasında dağlar kadar fark olduğunu bile bilmeyecek
kadar zavallıyız, dar kafalıyız, malız, sekteriz. Mesleğini sonsuz başarılı
yapabilirsin ama hayat konusunda tam anlamıyla malsındır. Ki, bunun örnekleri
saymakla bitmez. Ama biz bir iş sahibi olduğumuz için spontane her şeyi
bilebileceğimizi düşünüyoruz. Misal; vekil miyiz, artık her şeyi biz biliriz,
kaderi biz çizeriz, yönü biz gösteririz, hayat nasıl yaşanır biz öğretiriz,
işte bu kadar malız, sekteriz, dar kafalıyız maalesef biz. Madem öyleyse bu
ülke, bu millet, bu insanlık niye böyle diye düşünmüyoruz. Öyle ya madem
vekilsen ve her şeyi sen bilirsen, niye mezellet ve meskenet içinde
sürünmektedir insanlık? Tüm vekiller için söylüyorum sözümü. Bu yüzden de her
konuda ahkâm kesiyoruz velâkin öyle cahil konuşuyoruz ki, adeta paçalarımızdan
cehalet akıyor ama karşımızdakini inandırdığımızı sanıyoruz, oysa karşımızdaki
kişinin içten içe bize acıdığını, gülümsediğini fark edemiyoruz, zira fark
edecek zekâdan mahrumuz. Zaten ufacık bir zekâmız olsaydı böyle olmazdık. Bildiğimizi
düşündüğümüz içinde hiçbir zaman bilmeye çalışmak derdinde değiliz ve bilmek
zahmetine de katlanmıyoruz. Herkes geçmişten gelen alışkanlıkları fikir
sanmaktadır ve kendisine zımnen dikte edilen alışkanlıkların fikir kalıbı
haline bürünmesinin neticesinde hâsıl olan hurafeleri, inandığını sandığı fikri
olarak düşünmektedir. Faşist kapitalist şeytani düzenin pezevenk efendileri
böyle bir özgürlüğe imkân tanımakta mıdırlar? Fikirlerin orijinine göre
konuşmaya cesaretimiz var mıdır? Hayır, buyuralım konuşalım. İslam nedir? Milliyetçilik
nedir? Kemalizm nedir? Sosyalizm nedir? Anarşizm nedir? Ya bu ülkede Anarşizmi
bile terörizm zanneden ahmaklar vardır. Evet belki karşı çıkabilirsin, ki, bu
normaldir de ama Anarşizmin terörizm olmadığını bilmeyecek kadar cahil insanlar
var insanlık dünyasında. Hayır, hayır bunu sokakta gezen vatandaşa demiyorum,
güya okumuş, mürekkep yalamış mallara söylüyorum, adamın ömrü okumakla geçmiş
ama Anarşizmi terörizm zannediyor, velâkin bi yandan da meslek sahibi olduğu
için her şeyi bildiğini sanıyor. İşte böyle zavallıyız biz. Ki, ne zaman farklı
olabildik ki? Hep böyleydik; dün böyleydik, bugün böyleyiz, muhtemelen yarında
böyle olacağız. Zira zerre değişim emaresi göstermiyoruz. Böyle bir dünyada da
düşünceyle savaşacak olan kim olabilir ki? Düşünce olmayınca da üretecek olan
kimdir ki? Üretim olmayınca da terakki kabil olabilir mi ki? Maalesef insanlık
ailesi yaşadığı hayatı hak etmektedir hatta yaşadığını bile hak etmemektedir,
hak ettiği hayat sürünerek, böğürerek, gebererek yaşamaktır ama galiba faşist
kapitalist pezevenk efendiler merhamet etmektedirler!
EKSTRA:
https://odatv4.com/siyaset/yeni-tosuncugun-merak-edilen-serveti-kim-bu-sefa-carpisan-234717 Nasıl bir haber bu ya? Nasıl bir haber bu ya? https://odatv4.com/siyaset/akp-de-luks-sahur-kriz-cikardi-234726 Nasıl bir haber bu ya? Boş konuşmuşsun. Biraz cesur ol ve gerçeği söyle. Ev almak zaten
HAYALÖTESİ bir şey, niye bunu söylemiyorsun. Millet kuru ekmek alamıyor, evi
nasıl alsın. Bir şey diyecem de neyse sabır. Yaşlı kadın gecenin köründe
Ramazan ayında çöp topluyor efendi. Ama sizler bin laf edip bir söz etmeyi
becerebilecek kalibreye sahip değilsiniz. Çok şey derim de elbet onun da günü
gelecek. Elbet özgürlüğün güneşi doğacak insanlığın karanlık topraklarına.