Bildiğimiz
din Tanrı’nın dini değildir, ırkımız böyleydi denilen ırkımızda denildiği gibi
böyle değildir. Burada muayyen bir ırktan bahsettiğimiz için münhasıran Türk
ırkından söz ettik yoksa ırkçılık yapıyormuşuz gibi algılanmasın, çünkü
ırkçılıkla işimiz olmadığı, olmayacağı, badema da olamayacağı aşikârdır, keza
din bağlamında da aynı minvalde hareket ediyoruz. Ki, dinden de, ırktan da
ideoloji çıkarıp, o ideolojilerin peşinden koşacak değiliz. Ki, zaten böylesi
çıkartma ideolojilerin de emperyalizmin payandası olmaktan azade olamayacağını
da tarihsel süreç bize sarahaten göstermiş ve ispat etmiştir. Bu yüzden de bu
ülkede gerçek dindar gibi ve gerçek Türk gibi davrandın mı daima tehdit ve
tehlike olursun. Bu sebeple dindar ve Türk olamazsın ancak buradan türeme
ideolojilerin peşinden gidebilirsin. Gerçekler acıdır kardeşim ve acıtırlar
daima. Mesela gerçek Türk ne demişti: ‘’Ey Ulu Tanrı! Yeryüzünde ahlaksız tek
bir Türk barındırma, namussuz bir Türk yaratacağına dünyayı yık daha iyi!’’
Peki, Tanrı’nın buyruklarının ne olduğuna değinelim mi? Mesela; ahlak
konusunda, adalet konusunda ne buyurduklarına dokunuş yapalım mı? Var mı
cesaretimiz ve yüreğimiz gerçekleri duymaya? O zaman sürgün mü ediliriz
yerimizden, yurdumuzdan? Evet, aynen böylesi bir sonla karşılaşırız. Bilakis
yalan söylemeye ruhsat vardır sadece, gerçeklere ise dokunuşta bile
bulunamazsınız. Gören gözler, duyan kulaklar, hisseden kalpler için ne
dediğimiz aşikârdır, nettir, berraktır. Tanrı’nın dosdoğru olacaksın dediğini
beyan etmiştik zaten. Geçelim! Bizim dinimiz ata dini olduğu gibi, tarihimiz de
sorgulanmamış tarihtir. Bu yüzden de bataklığın içinde çırpınıp duruyoruz. Ne
dini biliyoruz, ne de milliyetimizi. Şerefim ve namusum üzerine yemin ediyorum
ki bilmiyoruz. Bakınız çok büyük yemin ediyorum, çünkü gerçeği mutlak netlikte,
berraklıkta biliyorum. Ki, bilmiyoruz. Bilmediğimiz içinde dinin gerçeğini
söyleyince düşman safına konuluyoruz din cahilleri ve milliyet cahilleri
tarafından. Çünkü bu ülkede dinde, milliyette daima birilerinin inhisarında
oldu ve hiçbir vakit bağımsız olarak çözümlenmeleri ve değerlendirmeleri
yapılamadı. Şimdi ben doğru olmak ve doğru konuşmak zorunda değil miyim?
Öyleyim evet ama öyle olduğum içinde bir taraftan da namussuz ve şerefsizim. Velâkin
benim bildiğim din dosdoğru ol diyorsa öyle olurum ama bana din işte bu diye
sunulmuş dine göre tavır belirleyemem. Bilmemizde istenmiyor zaten dinin ve
milliyetin gerçeğini de, çünkü bilmek, bilmeyenler için tehdit ve tehlike
olarak algılanıyor. Zira bilmezsek, bilmeyenlere daha kolay inanacağız ve
onların yönlendirmelerine açık olacağız ve mütemadiyen onlara dünya
nimetlerinin yolunu açacağız. Biz de sefaletin dehlizlerinde geberirken, onlar
devr-i âlem yapacaklar, peki böyle bir şey olacaksa, böylesi bir şeyi
oldurmayacak şeyin olmasını isterler mi ve buna imkân tanırlar mı? Her şeyi
bize geldiği gibi yani bize kendi algılarına ve anlamalarına göre
bildirdiklerine göre almamız ve aldığımız gibi de yaşamamız isteniyor bizden bu
yüzden. Böyle olunca da bu iki olguyu inhisarlarına alan baronlar ortaya
çıkıyorlar ve bizleri bu iki olgu üzerinden aldatıp sömürüyorlar. Bizleri
sömürürken de aynı zamanda faşist kapitalist şeytani düzenin güçlü ama beyinsiz
pezevenk efendilerine bizleri yem ediyorlar. Hani Anatole France ne demişti?
‘’Vatan için ölündüğü sanılır ama kapitalistler için ölünür.’’ Keza Jean Paul
Sartre demiyor muydu; ‘’savaşı zenginler çıkarır, yoksullar ölür’’ diye? Din
bağlamında söyleyecek olursak, kim çıkıpta diyebilir ki, yaşadığımız din, bize
Tanrı tarafından gönderilen dindir. Hadi cesareti ve yüreği olan çıksın ve
desin bunu. Hadi buyursun desin de görelim kaç okka yüreği varmış anlayalım.
Hem İslam evrenseldir diyecez hem de milliyetlere yapıştıracaz İslam’ı ve
öylece insanlığa dikte edecez, var mı lan öyle yağma? Kimliklere iliştirilmiş
dine kim Tanrı’nın dini olarak bakacak ve o dine göre bir yaşam ortaya koyacak?
İslam Tanrı’nınsa ve yekpare insanlığı ihata ediyorsa, hiçbir ırkın İslam’ından
söz edilemez. Zaten böyle yaptığımız için şu anda hayatımızda dinden emare
yoktur. Çünkü tarihimizden aldığımız şeyi din diye insanlara sunuyoruz ve insanları
adeta afyonluyoruz. İnsanlar da dinlerinin ve milliyetlerinin cahilleri
oldukları için, önlerine ne konursa kolayca yiyorlar, yedikleriyle de derin bir
uykuya yatıyorlar. Olguların öz mahiyetlerini bir bilseydik, dünya şu an ki
dünya olmazdı, çünkü biz şu an ki biz olmazdık!
EKSTRA:
Ne diyorsun
be canım kardeşim? Tam BEŞ defa evet ciddi ciddi BEŞ defa okudum yazını, ne
diyorsun be canım kardeşim? Çözümleme yapmaya, hissetmeye, anlamaya
çalışıyorum.
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/necati-dogru/ofke-7064987/
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/murat-muratoglu/domates-artik-zengin-yemegi-7062883/
https://www.korkusuz.com.tr/din-kardesiyiz.html
Ya bi gidin işinize ya, ne biçim yazılar bunlar, ayıp ama,
DEVLET size hesap sorar mutlaka.
Adam bir âlem, yorumlar da ayrı bi âlem gerçekten.
Böyle bir ülkede çok normal bir şey, yani niçin şaşırdınız
anlamadım.
Dava para davası bu dünyada, kadın ne yapsın?
Helal olsun sana be Sayın Başkan, direniş iyidir, içeri girip
gürültü çıkaracaklardı de mi, iyi ki de sokmamışsınız.
Ne hesabı beyler? Hesap yapacak hesabın yok ki zaten, neyin
hesabını yapacaksın?
Ya Sayın Başkan 1 TL ye indirecektiniz ücretleri ayıp ama.
Nasıl bir haber bu ya?
Ya çok ayıp gerçekten, milyonlarca insanın, garibanın,
gurabanın hakkını yemişsiniz. Tabi ki de tartışılır, tabi ki de bu ayın ruhuna
aykırıdır. Kul hakkı yiyorsunuz yani neticede. Sanki özel bir şeymiş gibi
savunacak mısınız bir de şimdi? Hayır, hayır, asla olamaz, savunulamaz, kul
hakkı yemişsiniz, iftira atmışsınız, insanları perişan etmişsiniz.
Gerçekten öyle Sayın Başkan, bu millet saf değil, gerçekleri
görüyor, en azından kahir ekseriyet görüyor. Ömrümüz boyunca da hep aynı
türkünün söylendiğini de biliyoruz. Mesela; ekonomi ile ilgili bir politikanız
var mı? Ahlakla ilgili bir politikanız var mı? Barışla ya da kardeşlikle ilgili
bir politikanız var mı? Varsa bu tür projelerinizi izah eder misiniz? Mesela
özellikle ekonomiyle ilgili öneriniz nedir? Öyle sığ laflar dinlemek
istemiyoruz. Ciddi ciddi bir ekomoni politik geliştirebildiniz mi şöyle izah
etseniz. Ben ekonomi dinlemek istiyorum artık. Çünkü hayatım terör dinlemekle
geçti.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/turkiyede-hazir-su-piyasasi-yabancilarin-elinde-529802h.htm
Yani dolaylı olarak bizim olan ne var diyorsunuz öyle mi?
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/sariyerde-domuzlar-sehir-merkezine-indi-529819h.htm
Nereden inmişler ki? Ulan pis mikrop domuzlar. Domuz kurşunu
gerek bunlara.
Bence çok ayıp, bu kadar zam mı olur abi, nasıl geçinecek bu
kişiler? Yapsanız da bari bir kuruş yapsaydınız ya, gerçekten çok ayıp. 500
kuruş zam mı olur ya?
Belediyeye paraları kim veriyor? Hazine. Hazine kimin?
Halkın. Peki, parayı kim vermiş oluyor? Halk. Peki, halka gitmeyen para nasıl
bu tür şeylere gidiyor ve bu hak değil mi? Hak. Yazık ya artık sorgulamayı ve
isyan etmeyi öğrenin ya.
Halk mutlu mu? Değil. Geçinebiliyor mu? Hayır. Peki, halk
zorluklarla mücadele ederken, cehennem alevlerinde yanarken, böylesi bir şey
daha sonraya ertelenemez mi? Ertelenir. Sorgula ey halkım sorgula.