İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...59...

Özgür DENİZ - 15.04.2022

Dosdoğru olacaksın! İlk evvelde sarih olarak ifade edeyim ki yanlış anlamalar olmasın, yazdıklarım da ben derken, tüm insanlığı kastediyorum, evet tüm insanlığı kendimle aynı görüyorum anlamında değil ama aynı kavgayı yani insanlık kavgasını, insanlık onuruna yaraşır yaşamak kavgasını, yaşamak sevincini duyumsayabilmek kavgasını verenleri kastediyorum yani büyük insanlık kavgasını. Onlarda kabul ediyorlarsa elbette, bilakis ben diyerek bitevi kendimi kastediyor değilim, lütfen bunun da doğru anlaşılmasını istiyorum. Çünkü bitevi ben, ben diyecek kadar aptal ve ahmak değilim hatta edepsiz değilim. Geçelim! Kardeşim ben hakkımı arıyorum ve insanca yaşamak istiyorum. Bana böyle yaşamıyor musun demeyin sakın ve sakının dosdoğru olup sözlerimi eğriltmeden söyleyeceğimden. Bunun da varoluşsal bir hakkım olduğunu, bu hakkımı da daha doğar doğmaz kazandığımı farz ediyorum. Doğuştan varolan haklarımın da kimse tarafından gasp edilmesini istemiyorum, gasp etmeye kimsenin hakkı da, haddi de olmadığını düşünüyorum. Ben bu yolda hiçbir olguyla durdurulmak, aldatılarak yönlendirilmek istemiyorum, böylesi yönlendirmelere kapılmadığım içinde farklı şekilde tavsif edilmek istemem, böylesi bir tavsif edilmeyi de tolere etmem. Ve bu minvalde ki kavgamı engelleyene de asla ve kata hoşgörüyle bakmam. Ben bu dünyadan ve bu dünyada egemen olan düzenden memnun değilim. Beni düşürüp çiğneyen düzenden tiksiniyorum. Bu düzeni insani bulmuyorum ve bu sebeple de kabul etmiyorum. Tanrı düzeni midir ki, birisi kalkıp kabul etmek zorundasın diyecek? Kabul etmek zorunda da değilim. Yani faşist kapitalist şeytani düzeni niçin tolere edeyim, onun bana dikte ettiği hayata niçin boyun eğeyim? Muayyen olgularla kodlanmış düzenekleri de doğru bulmuyorum. Ben gerçek odaklı hareket ediyorum. Olguları da öz mahiyetleri minvalinde ele alıyorum ve o minvalde hayatıma etkide bulunmasını istiyorum yoksa olguları tahrif ve tahrip edilmiş halleriyle yahut bana tevarüs ettikleri halleriyle asla tolere etmem, etmiyorum, etmeyeceğim. Gerçeğinde birilerinin inhisarında olduğunu düşünmüyorum. Çünkü gerçek özgürdür ve tekele alınamaz.  Mesela; yolsuzluk yapanları, kamu malını çalanları, benim hakkımı gasp edenleri, benden alıp faşist kapitalist şeytani düzenin güçlü ama beyinsiz pezevenk efendilerine verenleri, bana bir bile vermediği halde kendisi bin alanları asla onaylamam. Bunu yapanlar kendilerini nasıl tanımlarlarsa tanımlasınlar asla umursamam. Dedim ya ben gerçek odaklı, insan odaklı bakarım, söylerim, yaşarım, tavır koyarım. Mesela; ben Türk’üm diye Türk olduğunu söyleyen birisi bunu yaparsa Türk yaptı diye eyvallah etmem. Ya da Kürt olarakta düşünebilirsiniz. Ya da Müslüman, Kemalist, Sosyalist bağlamında da düşünebilirsiniz. Çünkü bana kimlik, din, ideoloji değil ilk evvelde adalet, onur, ahlak lazımdır. Yine özgürce düşünmemin önünde barikat olanları, kardeşliği bozanları, benim farklı fikirden olanlarla konuşmamı açıktan ya da zımnen tasvip etmeyenleri doğru bulmam, tensip etmem. Ben benim gibi olanların kulu, kölesi, köpeği değilim, olmam, olmayacağım, bunu da defaatle ifade ettiğim vakidir, yine de söylemiş olalım. Ben karşısında dosdoğru olduğum ve gerçeği apaçık olarak söyleyebildiğim ve benim bu tavrımı olgunlukla, hoşgörüyle karşılayan insanlara saygı duyarım. Yoksa kuru kuruya niçin birilerine saygı duyayım, zira saygı hak edilir, metazori alınacak bir şey değildir. Ben birilerinin zengin olmak istediği, bu yolda kaynaklara el koyduğu, her türlü gayr-i insani ve gayr-i meşru yollara başvurduğu, bu sebeple de insanların sefalete mahkûm kılındığı soysuz ve kahpe bir düzeni niçin tasvip ve tensip edeyim ki? Kim hangi hakla ve hadle ve hangi argümanlarla benden böylesi bir tavır bekleyebilir? Bilakis beni Tanrı’ya ihanete sevk etmiş olmaz mı böyle yapan? İhanet eder miyim bir benzerim için, öyleyse böylesi düşünen benzerim gerçekten ya kendini bir şey sanıyordur ya da çok aptal ve ahmaktır.

 

EKSTRA:

 

Sevgili gençler! Herhangi bir Ortadoğu ülkesinde yaşamak ister misiniz? Siz bilirsiniz gençler. Ya bileceksiniz, ya bileceksiniz gençler, bu kadar. Ya istiyorsunuzdur ya da istemiyorsunuzdur. Elbette tercih sizin, tercihleriniz kaderinizdir!

Tarih: 15.04.2022 Okunma: 352

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?