Ey şeytanlar
sizde yenileceksiniz! Kısa çöp uzundan hakkını mutlaka alacak bir gün, bakalım
ne götüreceksiniz göreceğiz, götürdükleriniz önünüze bir bir serilecektir.
İnsanlığa çektirdiğiniz ne kadar acı varsa, bin misliyle çekeceksiniz. İnsanlık
ne kadar aptalsa sizler bir o kadar kurnazsınız ama o gün geldiğinde o kurnazlığınız
nasıl bir işlev görecektir göreceğiz. Geçelim! Bu dünyada herkes kendisine
biçilen rolün insanıdır ve rolünü oynamaya çalışmaktadırlar. Herkes şeytanlaşmıştır
ve sahnede şeytanın maskesiyle rolünü oynamaktadır, beynine yazılanları
okumaktadır. Her oyuncunun suratına bir maske geçirilmiştir ve o maskenin
muktezasını ifa etmektedir. Sizlerin inandığınız da işte o maskelerdir, gerçek
kişiler değildir. Kahir ekseriyetinde zaten hiçbir şeyden haberleri yoktur.
Onlar masum bir şekilde karşılarına çıkanlara kanmaktadırlar. Yoksa kutsal
olguları mündemiç olduğu söylenen büyük ideallerde yalandır, o idealleri
seslendirenlerin dillerinden dökülenler de yalandır, varılacağı söylenen
hedefler de yalandır ve insanlık büyük yalanların esiridir ve o yalanların ardında
hayatları boyunca kurdukları güzel düşlerini kaybetmektedirler. Her gün
söylenen hem de yüzünüze baka baka söylenen büyük yalanlarla bir düşünüz daha
ölüyor maalesef. İnsanlığı aldatanlar nasıl aldatıyoruz diye sevinedursunlar,
elbette bir gün kendilerinin nasıl aldandıklarını göreceklerdir, bakalım o gün
sevinen kim olacaktır? Bu dünyada bir avuç şeytan insanlığı ellerinde
oynatmaktadırlar. Nereye uzanan bir ip varsa o ipin bir ucu bu şeytanların
ellerindedir. Her şeyi yapan onlardır ve her şey de onlar için yapılmaktadır. İnsanlık
bunların umurlarında bile değildir, insanlık için yapılan bir şey yoktur,
bunlarda yaptıklarını insanlık için yapmazlar zaten ama insanlık her şeyin
kendileri için yapıldığını sanmaktadır ve bu sandığıyla avunmaktadır. Aldansa
da aldanmış olduğunu hissetmek istememekte ve fark ettirmemek istemektedir. Ne
kahrolasıca bir dünya ne melun şeytanlar değil mi? Nereye gitsen onlar orada,
ne yapılsa arkasında onlar var, kazanan onlar, ezen onlar, sömüren onlar,
yaşayan onlar. Sanki dünya onlar için yaratılmış, insanlık toprağı onların
ayaklarının altına serilmiş, güzellikler onlar görsün diye varolmuş sanki
yeryüzünde. Ve insanlık zavallı, aciz, basit birer hizmetkârı bunların.
Gerçeklerden korktuğumuz müddetçe böyle devam edip gidecek maalesef.
EKSTRA:
Abi ne diyorsun ya? Nasıl bir konuşma bu?
YAPMA İŞTE
BE ABİ. BÖYLE YAZI MI OLUR LÜTFEN?
https://odatv4.com/makale/o-para-238088
YAPMA İŞTE
BE ABİ. BÖYLE YAZI MI OLUR LÜTFEN? SEN DE GAZETECİ MİSİN? FİKİRLE GAZETECİLİK
Mİ OLUR? NE İSTERSİN ŞU KAPİTALİSTMDEN ANLAMAM, EMPERYALİZMİN KULU, KÖLESİ,
KÖPEĞİ OLSAN, KALEMİNİ KİRAYA VERSEN MANYAK KAZANIRSIN, HER DEVİRDE DEVRAN
SÜRERSİN.
https://www.youtube.com/watch?v=AXdw47zgk-o
Fenerbahçeliler senin kölen, kulun değildir beyefendi ve
ayrıca Türkiye Fenerbahçe’den önemlidir. Vatan yoksa olabilcek ne vardır?
Yarınlarını göreceğiz, yarınlarda da bugün söz ettiklerinin önünde eğilirsin.
İlkeli olunuz ilkeli. Fenerbahçe’nin şerefli taraftarları özgürlüğünüze sahip
çıkınız. İradenize zincir vurdurmayınız. Vatanınız yoksa takımınız da yoktur.
Önce Türkiye deyin, sonra takım.
Neyden bahsediyorsun sen be kadın? Bizim onurumuz, şerefimiz,
ilkelerimiz var. Biz ilkeden bahsediyoruz, liyakatten bahsediyoruz. Uğur Mumcu
ile seni bir tutmamızı mı istiyorsun? Gazeteci misin ki eleştirenleri eleştiriyorsun?
Herkes gazeteciyse o zaman gazeteci kim? Sen bu ülkeye hangi katkıyı sundun, bu
ülkeye faydan nedir, zerre kadar bir şey söyle canım feda olsun. Hadi ya buyur
tek bir şey söyle önünde eğilmezsem soysuzum. Ne verdin bu ülkeye, bu millete,
insanlığa? Söyle feda etmezsem namerdim. Güç peşinde koşan zavallılarsınız. Bi
de boş boş konuşuyorsun. Edebiyat bile yapamıyorsun. Söylediklerinin
derinliklerinden zavallılık fışkırıyor. Güç peşinde sürünerek ömür
tüketiyorsunuz. Kaleminizi her devirde gücün emrine sunuyorsunuz. Kalemini
emperyalizme kiralayan zavallılarsınız. Bende iddialarımı ispatlayayım mı? Var
mısın, çıkabilir misin er meydanına? Tek bir söz söylesem rezil rüsva olursun.
Ki şurada kurduğum cümleler bile kifayet eder be. Kalemini gücün emrine
sunuyorsun sözünü hak etmen bile rezil olman demektir, utanç içinde kalman
demektir, yüzünün kızarması demektir ama bu sözün derinliğini idrak etmek için
de zekâ gerekir. Zaten zeki insanlar olsanız, bu kadar düşmezsiniz. Dünyada ki
çürümüşlükten kazanıyorsunuz. Erdemli, onurlu, şerefli insanların çoğunlukta
olduğu bir dünyada yaşasaydık her şey çok başka olurdu. Milletin derin
cehaletine teşekkür edin yoksa millet içine çıkamaz, yüzüne bakacak insan
bulamazdınız. Akıllı insan sorar çünkü; bu kadın kimdir? Bu kadın bu ülke için
ne yapmıştır? Bu kadın bu milletin huzuru için hangi bedeli ödemiştir? Bu
kadının bu millete söylediği tek gerçek var mıdır? Bu kadın yoksulluğun yok
olması için ne yapmıştır? Bu kadın adaletsizliklere karşı tek bir söz etmiş midir?
Ve bir cevap bulabildi mi de, seni nasıl tanımlardı bilir misin? İşte bu yüzden
haddini bil, çekil kenara ve otur. Gazeteciyim falan da deme. Zira böylesi bir
şey, gazetecilere hakarettir. Keza aynı şeyleri Ertuğrul Efendi içinde
söylüyorum. Zaten o ne olduğunu kendisi söylüyor. Ben bir jonglördüm diyor yani
herkese gülen, herkese göre dönen, her devirde gücün önünde eğilen biriydim
diyor. Ah bu cahil insanlık birazcık akıl sahibi olsaydı, dünya bambaşka
olurdu.
Nasıl yani abi, ne demek istiyorsun?
Özgür akıl, özgür düşünce böyle bir şeydir. Kula kul olmamak,
köleliği reddetmek, sürüleşmemek böyle bir şeydir. Ahhh bi de FOX TV de
kalaydın. Selçuk abi de çok iyi ama sen başkaydın be abi.
Bu toplumda geri zekâlıdan çok ne var vekil bey? Haklısınız
yani.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/5li-gozdeden-limakin-sitesinde-sok-aciklama-539876h.htm
Yolsuzlukla mücadele edeceklermiş? Şaka mısınız siz ya?
Yolu buldun mu yürüyeceksin abi. Adamlar bulmuşlar
yürüyorlar. Ne var bunda?
Demek ki neymiş? Popülist olmak iyi bir şey değilmiş. Belki
biraz yol alabilirmişsin ama sonsuza kadar yolda kalırmışsın. Özentili
olmayacaksın, özgün olacaksın. Değerli değersiz, liyakatli liyakatsiz, omurgalı
omurgasız herkesi aynı terazide tartmayacakmışsın demek ki. Tartarsan asıl
tartılanın kendin olduğunu anladığında, anladığına bile pişman olursun.