Hey be Tanrım! Ne dünyan var be. Kötülük, acı, zulüm,
sömürü, ihanet dolu. Niye çözemiyorum dünyanda ki olan biten şeylerin sırrını yoksa
bir sırrı yok mu da boşuna mıdır tüm çabalar? Niye varız bu dünyada gerçekten
anlayamıyorum, ne kadar anlamaya çalışsam da olmuyor. Niye şeytanlar cirit
atıyorlar da, insanların kımıldamaları bile kabil olmuyor? Dinler göndermişsin
esamileri bile okunmuyor, kitaplar göndermişsin kapaklarını açan yok,
peygamberlerinin adı unutulmuş, Seni bile öldürmüşler dünyanda. Nasıl tahammül
ediyorsun olup biten tüm bu şeylere? Yoksa tanıdığın vaktin dolmasını mı
bekliyorsun? Her yer kan, gözyaşı, acı, açlık, yoksulluk, sefalet dolu. Yaşamak
sanki sadece şeytanlar için, insanlık adını bile bilmiyor yaşamanın. Sabır
sınaması mıdır yoksa tüm bunlar ve yaşamak denen şey bir sınama mıdır? Sahi
herkes için mi yarattın bu dünyayı yoksa sadece bu dünyayı ellerinde oynatan
şeytanlar için mi? Niye verdiğin hürriyetimiz yok bizde? Niye verdiğini
söylediğin hiçbir şey yok bizde? Sen bile yasaksın be bize Tanrı’m. Nedir,
nasıl bir şeydir bu? Keşke bu devirler içinde dinlerin, peygamberlerin,
kitapların olsaydı belki anlatırlardı da anlardık ve o vakit çığlıklarımız
nihayet bulurdu ama yoklar, var olanların da hiçbir etkisi yok söylediğim gibi.
Sadece dünyayı ele geçirmek ve ellerinde tutmak için birer araç olmuş tüm
bunlar şeytanların ellerinde, bayrak gibi sallıyorlar elden ele ve insanları
avlıyorlar bunlarla dünyanın dört bir tarafında. Anlamıyorum Tanrı’m
anlamıyorum, nasıl anlayabilirim onu da bilmiyorum. Suçlu muyum Tanrı’m?
Gerçekten suçlu olur muyum yanında böyle düşündüğüm için? Ama ben bir insanım
ki, insan olduğum için de böyle düşünmem normal görülmelidir diye düşünüyorum,
yani bir şeytan değilim, şeytanlıkta etmiyorum. Ruhlarımız ölüyor yarattığın bu
dünyada günden güne Tanrı’m, öldürüyorlar ruhlarımızı şeytanlar. Ruhlarımız
ölürse ne yaparız Tanrı’m? Ruhlarımızın ölmesinin ne demek olduğunu biliyorsun
değil mi Tanrı’m? Bizi suçlar mısın o zaman? Bizim suçumuz olabilir mi bu
Tanrı’m? Direniyoruz ama nereye kadar? En azından direnişimiz bizi suçsuz
kılmaz mı? Yani ruhumuz öldüğü için yine de yanar mıyız, yakar mısın bizi?
Şeytanlar yanacağımızı söyleseler de Senin yakmayacağını biliyorum, bu yüzden
aldırmıyorum. Biz ne olursak olalım Sen affedersin inanıyorum. Birgün Senin
istediğin dünyanın ne olduğunu bulacağım ve şeytanlara inat açıklayacağım, o
günü bekliyorum Tanrı’m!
BİR SORU
Bundan böyle memurun,
emeklinin, asgari ücretlinin, alın teri ve emeği ile yaşayanın ömrünün sonuna
kadar asla ve kata ev alamayacağı, araba alamayacağı hatta bunların hayalini
bile kuramayacağı, ikisini bir arada almasının zaten hiçbir şekilde mümkün
olmadığı (((hele bankaya bulaşmadan zaten almasının asla ve kata mümkün
olmadığı, bulaşsa da mümkün olmadığı))), birini bankayla alabilen olursa da
alanın insan gibi yaşamaktan mutlak olarak mahrum kalacağı ve ömrünü sürünerek
yaşamaya mahkûm olacağı ülke neresidir?
A) Amerika
B) Almanya
C) Japonya
D) Mısır
E) İran
F) Fransa
G) Hiçbiri