Faşist
kapitalist şeytani küresel sistemin güçlü ama beyinsiz pezevenk efendilerinin
eliyle öyle bir düzen kurulmuş ki bu dünyada, soysuz insanlar baş tacı olmuş,
namuslu insanlar ise ayaklar altına düşmüş. Namusluysanız hapı yutarsınız,
soysuzsanız tüm kapıları tutarsınız. Pislikseniz bulaşırsınız diye
korkulursunuz ve işinizi görürsünüz her yerde, temizseniz bulaştıracağınız bir
şeyiniz olmadığı için her kapıdan kovulursunuz, işinizi yaptırmak için canınızı
çıkarırsınız adeta. Yani namusluysanız cehennemi yaşatırlar size, hakkınızı
alamazsınız, kapılar yüzünüze kapanır, işiniz daima ertelenir, söyleyecek
sözünüz olmaz. Ama soysuzsanız daha siz yola çıkmadan yolunuz temizlenir, nohut
tanesi kadar çakıl taşı bırakmazlar o yolda yani dünyada cenneti yaşarsınız. Dünyanın
hangi köşesine baksanız meriyette olan düzenlerin hepsi böyledir. Efendiler
ulaşılmaz yerlerdedir, köleler ayaklar altındadır. Efendiler dünya nimetlerinin
içinde adeta yüzerler, köleler ise hiçbir nimetin ne kokusunu alabilirler ne de
tadını tadabilirler. Hiç ama hiçbir şey sizin için yapılmaz. Size düşen
münhasıran acı, yoksulluk, sefalet, ıstırap, felakettir. Bu gerçek bu dünyanın
ölümsüz gerçeğidir. Gözlerimiz gerçekten görüyorsa, zekâmız gerçekten
işlevselse, kalplerimiz gerçekten hissediyorsa bu gerçeği net olarak müşahede
ederiz. Devlet sizin adınıza yönetilmez, kaynaklar sizin için kullanılmaz,
koltuklar sizin için münhal durumda bırakılmaz, lüks yerler sizler için
açılmaz, sizler önemli konuma malik hiçbir yerden hiçbir şey alamazsınız, sizin
için konuşmaz diller ve sizin için yürümez ayaklar, kanunlar sizin için tanzim
edilmezler. Siz şükretmek ve sabretmek için yaşarsınız, yaşadığınız her şey
kaderin size biçtiğidir. Münhasıran malum pezevenklerin keyifleri için yapılır
ne yapılırsa. Devlet denilen yapının tüm düzenekleri onlara göre dizayn edilir.
Politikacılar onlara göre intihap edilir, köşe kadıları onlara göre intihap
edilir. Muayyen yerlere yerleştirilecek olanlar onlar için intihap edilir.
Çünkü intihap edilecek tek bir kimse müesses nizama mugayir tavırlar içinde
olmamalıdır. Belki farklı kulvarlardaymış gibi bir izlenim verebilirler ama ne
kadar da farklı kulvarlarda at koşturuyorlarsa da, atlarını daima büyük düzenin
efendileri için koştururlar, koşturmak zorundadırlar. Yani farklı görüntülere
aldanmayın, görüntünün ardındaki yüzler aynıdır zira. Ya gerçeği aramak,
bulmak, görmek, anlamak zorundasınız ya da köle gibi, kul gibi, köpek gibi
yaşamak ama insan gibi yaşadığınızı sanmak zorundasınız. Üçüncü bir opsiyonu
yoktur bunun.
ARTIK HAYAL BİLE
DEĞİL
Emrolunduğun
gibi dosdoğru ol! Geçelim! Artık, faşizmin sütanneleri ve kapitalizmin ateş
taşıyıcıları olan bankalar, tüm insanlığı
tedricen ve çaktırmadan kendilerine mahkûm kılmışlardır. Sessiz ve derinden
giderek hedeflerine mülaki olmuşlardır. Bundan böyle, insanlar ömürlerini
bankalara ipotek etmek zorundadırlar, bir şeye sahip olmak istiyorlarsa, o da
kolay değil, güçleri varsa. Çünkü ödeme gücün yoksa, bankada yüzüne bakmaz. O
vakit hayalin ölmüştür, umudun tükenmiştir, yaşamakla ölmek bir olmuştur. Faiz
artık kader olmuştur bu topraklarda, kurtulmak kabil-i mümkün değildir, gerisi
laf-ı güzaftır. Bir şey almak istiyorsan bankadan başka çaren ve kurtuluşun
yoktur. Yalansa, yanlışsa insan evladı gibi çıkıp yalanlayıp, yanlışlayacaksın,
martaval okumayacaksın. Yalanla, yanlışla işim olmaz. Artık bu ülkede bundan
böyle memurun, emeklinin, asgari ücretlinin, alın teri ve emeği ile yaşayanın
ömrünün sonuna kadar asla ve kata ev alamayacağı, araba alamayacağı hatta
bunların hayalini bile kuramayacağı, ikisini bir arada almasının zaten hiçbir
şekilde mümkün olmadığı (((hele bankaya bulaşmadan zaten almasının asla ve kata
mümkün olmadığı, bulaşsa da mümkün olmadığı, faraza mümkün oldu diyelim,
bankaların kölesi olmadan mümkün olmayacağı))), ev ya da arabadan birini
bankayla alabilen olursa da alanın insan gibi yaşamaktan mutlak olarak mahrum
kalacağı ve ömrünü sürünerek yaşamaya mahkûm olacağı muhakkaktır. Başka bir
nüans söyleyeyim; bahusus bu ülkede İslam’ı din bilipte Muhammedi yaşamak
isteyen var ise, var mı bilmiyorum ama var ise, hiçbir şey alamayacak artık.
Artık bu ülkede her şey ama her şey kompradorlar içindir, yaşayanlar onlardır,
eğlenenler onlardır, yiyenler onlardır, gülenler onlardır. Geri kalan herkes köledir
ve köle gibi yaşamaya mahkûmdur. Aksini söyleyen iddiasını ispatla mükelleftir.
Artık kapitalizm tüm insanlığı köleleştirmiştir ve kendisinden başka çare
bırakmamıştır, kaçılabilecek tüm delikleri kapatmıştır. Elbette bu demek
değildir kapitalizme teslim bayrağı çekmeliyiz, hayır bu hiçbir zaman
olmayacak. Yine insan olacağız, insan gibi yaşayacağız, insan gibi savaşacağız.
EKSTRA:
Yaparlar abi
yaparlar, yapamazlar mı yani?
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/soner-yalcin/yeter-artik-yaziktir-7127008/
Yetmez abi
yetmez.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/lemandan-ekrem-imamoglu-kapagi-540678h.htm#3
Evet,
ayağınızı kaldırınız başkan bey, üzerine bastınız. Ya artık bu ülkede yanlış
yapanlar her zaman takdir görmeyeceğini anlasın bir kerede, bunu onlara
hatırlatmak zor mu? Ben istediğim gibi yaşarım, her devirde de itibar görürüm
anlayışı bitsin artık. Biz bunu istiyoruz.
Ya burası bu
adamın vatanı, ülkesi, devleti, size ne, kıskandınız mı? Bendeniz şahsen bu
adam parti kursa oy veririm, çünkü bunun dünyasında yaşamak istiyorum. Ne güzel
dünya işte, nasıl da konuşuyor abimiz, siz böyle konuşabilir misiniz? Nerdeee,
o kadar zekâ mı var sizde? Hem ne güzel işaret yapıyor adam görüyor musunuz, ne
güzel söz söylüyor, siz yapabilir ve söyleyebilir misiniz böyle? Yoksa siz
Allahuekber sözüne düşman mısınız, yo yo siz din düşmanısınız de mi?
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/meral-aksener-canli-yayinda-acikliyor-540503h.htm
Şükretmek
kötü bir şey mi Sayın Başkan? Siz de din sahibisiniz bilmeniz lazım bunları.