Ben bu
dünyayı reddediyorum Tanrı’m! Bu insanlığın bir üyesi olmayı da reddediyorum.
Ben bu dünyada yaşamaktan utanıyorum. Bu dünyada yaşananları gördükçe kusasım
geliyor. Bu insanlığın bir üyesi olduğum için hicap duyuyorum. Gerçekten kahir
kahir ekseriyeti zırcahil olan bu insanlığın bir üyesi olmak ruhumu cehennem
alevlerinde yakar gibi oluyor. Ne yapacağımı da bilmiyorum ama. Ben çok
akıllıyım, her şeyi ben biliyorum demiyorum Tanrı’m ama bildiğim şeylerde var
elbette; mesela tavuğa eşek demiyorum, otomobile öküz demiyorum, gözümün içine
baka baka yalan söyleyen yani gerçeği bildiğim halde yalan söyleyen şerefsize
inanmıyorum. Benden olduğunu iddia ederek yanlış yapan, kahpelik yapan birini
savunmuyorum. En azından bu yaptıklarımdan dolayı aklımın olduğunu
savunabilirim yani cahil olmadığıma bu eylemlerimi kati hüccet olarak ortaya
koyabilirim. Bugüne kadar işlediğim hiçbir günah, hiçbir suç yok, bundan
sonrasını da bilemiyorum, yaşam serüvenim nasıl bir seyir izler hiçbir öngörüm
yok ve işlenen hiçbir günaha da, suça da ortak olmadığımı açıkça bildiriyorum,
bugüne kadar da ortak olmuşluğum yok. Beni de yine cezalandır cezalandıracaksan
ama lütfen bu dünyayı kirletenlerin, ruhları öldürenlerin, dünyanı cehenneme
döndürenlerin, yaşamak sevincini zehir edenlerin yanlarına koyma, bu türleri
cehenneme koyacaksan da ve beni de cehenneme koyacaksan da ama bu türlerin
yanına yine de koyma. Beni bu türlerle aynın yere koymanı istemiyorum Tanrı’m,
haddimi aşmıyorum ve bunu Sen de biliyorsun Tanrı’m. Hayır ben onlarla aynı
yerde olamam, onlar nerde olacaksa ben tam zıttı yerde olmayı istiyorum. Ruhum
öldü Tanrım! Nasıl dirilirim yeniden bilmiyorum. Geçelim! Peygamberler hangi
aşamalardan geçmişlerdir? Biliyor muyuz yoksa bilinmesinden korkar mıyız?
Peygamberler de birer insan değiller midirler? Yoksa ulaşılmaz, ulaşılamayacak,
ulaşılması istenmeyen, hep farklı boyutlarda oldukları söylenerek bizden uzakta
olmaları istenen varlıklar mıdırlar? Sarsılmamışlar mıdırlar, sendelememişler
midirler? Yoksa böyle bir şeyden münezzeh midirler? Tanrı bize yalan söyler mi?
Şura 52 neyi anlatır sahi? Ya Kasas 15 de anlatılan nedir? Peygamberlerin
varlık nedenleri nedir? Hadid 25 de anlatılan nedir? Bu dünya kimindir? Niçin
dünyamıza birilerinin çökmesini, çöreklenmesini açıktan ya da zımnen tasvip
etmeyi yeğliyoruz? İnsanlık tarihi boyunca böylesi bir alçaklığa tevessül
edenlerle savaşıldı bu dünyada? Şimdi kalkıp niçin insanlık toprağına çöküp
insanlığı mezellete ve meskenete mahkûm etmek isteyenlere eyvallah edilsin? Birileri
bizden üstün müdürlerdir ki bizlere kendi nefislerine göre kader çizsinler? Bu
dünya birilerinin babalarından kendilerine miras kalan bir toprak mıdır ki ve
bizler de onların toprağında çalışan marabalar mıyız ki, bizim üzerimizde
haksız, hukuksuz şekilde efendilik yapmalarını normal karşılıyoruz? Gerçekten
bizlere efendilik yapanlar bizden daha mı akıllıdırlar? Bunun hücceti nedir? Ya
bizlerden daha geri zekâlılarsa ne olacak? Ki, geri zekâlı olduklarını sarih ve
bedihi hüccetlerle asla ve kata cerh edilemeyecek şekilde ispat etsem nolur?
Ki, ederim de. Peki, böylesi bir durumda niçin birileri efendi olsun ve ben
marabalığa gönüllü olayım? Niçin, okumayan, düşünmeyen, sormayan, sorgulamayan
cahillerin ve aptalların kölesi gibi yaşıyorum? Niçin dördüncü tür yaratıkların
birinci sınıf beyinleri ezmesini normal göreyim ve tolere edeyim? Tanrı bana
böylesi bir yaşamı mı reva gördü ki, bu yaşama eyvallah edeyim, kaderimdir
deyip geçeyim? Hayır, böylesi bir şeyi kabul etmiyorum ve itiraz ediyorum buna.
Peygamberlerin yanıldığı bir dünyada, bunlar kimdirler ki de bana efendilik
yapacakladır? Tanrı peygamberine diyor; bir şey bilmezdin, iman, kitap nedir
bilemezdin bildirdik diyor, şimdi bunlar kimdirler ki de kendilerini layüsel
olarak görüp, her dediklerinin doğru olduğunu söyleyip, kendilerine boyun
eğilmesini dikte edebilecek cüreti kendilerinde buluyorlar? Gerçeği karanlığa
gömüp kimsenin görmemesini sağlayıp bu yolla aydınlığı ertelemeyi üzerilerine
vazife addedenler, bilginin gerçeğinin öğrenilmesini engelleyenler, insanlar
üzerinde zorbalık yaparak varlıklarını kabul ettirmeye yeltenenler insanlığa ne
verebilirler ki de yahut bugüne dek ne verdiler ki de, insanlığa efendilik
taslamaya cüret etmektedirler? İnsanlığın efendisi yoktur ve olamaz, her insan
kendi kendisinin efendisidir. Bu yüzden efendiler aramayın, köle olmaya heves
etmeyin, alçaklığı, alçalmayı reddedin. Siz yüksek yaratıldınız ve daha da
yükselin.
İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...87...
Özgür DENİZ - 20.05.2022
Tarih: 20.05.2022
Okunma: 260
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.