Bizler,
karşımıza çıkanlara hiçbir zaman kimliklerinin ne olduğu bağlamından bakamayız,
bakmamalıyız, herkesi ortaya koyduğu eylemlerine göre değerlendirmek
zorundayız. Bunu yapmadığımız takdirde onurlu yaşam isteğimiz sahtekârlığımızın
tescili olur ancak. Ne yani hayatını zindana çevirecek birisi ya da diyelim tüm
umutlarını gömüp üstüne beton dökecek ve bir ömür hiçbir şeyden yana umut
besleyemeyeceksin, hayalin hayali bile muhal ender muhal olacak ama bunu
yapanın kimliğine bakıp yapılanı yok sayacaksın. Gerçekten sen hangi şerefe
sahip olabilirsin yahut hangi kurtuluşu aramaya layık bir insan olabilirsin? Hep
söylüyorum, yine söyleyeyim, ben karşımdakilerin hiçbir kimliğini hiçbir
şekilde önemsemem kardeşim, bana kimlik lazım değildir, bana eylem lazımdır
eylem ama dosdoğru, onurlu ve şerefli eylem. Böylesi eylemin yoksa kimliğinden
bana ne, bana ne ya senin kimliğinden, kimliğin bana hayal mi sunuyor, umut mu
veriyor, böylesi eylemin varsa yine kimliğinden bana ne. Benim nezdimde durum
budur, olay budur kardeşim. Bilakis öyle bir yanılırız, öyle bedeller öderiz
ki, sonra da nedamet getirmeye yelteniriz ama affa mazhar olamayız. Tanrı bile
demiyor mu, üstün olanınız takva sahibi olanınız diye? Şu kimliktensin ve o
kimliğe sahip olduğun için üstünsün diye bir yasası var mı Tanrı’nın? Varsa
lütfen gösteriniz erkekseniz, kandınsanız. Ya tekrar söylüyorum, eğer ben güven
vermesem, ahlaksız olsam, aldatan biri olsam, müfterinin biri olan pislik
olsam, insanların haklarını gasp eden biri olsam, bana saygı duyar, değer
verir, sevgi besler misiniz, yanıma yaklaşır mısınız? Yahut tüm bunarlı
yaptınız diyelim, size adam, kadın diye bakar mıyım ben, it kadar değeriniz
olmaz yanımda. Çünkü öyle yaparsanız hem kendinizi düşürürsünüz hem de beni
düşürürsünüz. Takva sahibi olmak ne demek, daha önce de bahsettiğimiz meziyetlere
sahip olmak demektir yani ahlaklı olmak, adaletli olmak, müfteri olmamak,
insanlara eziyet etmemek, insanların haklarını gasp etmemek, insanları
aldatmamak ve sömürmemek vb. davranışları ortaya koymak demektir. Bir insan
kimliğinden dolayı üstün olamaz asla, sergilediği davranışlarla üstün olur. Öyle
olsaydı din cephesinden nice pislikler çıkmaz, güya din dışında diye farklı
görmeye ve ötelemeye çalıştığımız cephelerden de temiz olan niceleri çıkmazdı. Dahası
hiçbir zaman, hiçbir kişiye göre değerler yargılanamaz, herkes değerlere göre
yargılanır. Bir kişinin ortaya koyduğu davranışlara bakarak işte ahlak böyle
olur denmez, ahlak olgusunun mahiyeti ne ise o mahiyet minvalinde bakılır ve
işte şu kişi gerçekten ahlaklı ya da ahlaksız biri denir. Eğer ahlak olgusunun
çerçevesine ve mahiyetine göre birisi ahlaksız yerde duruyorsa, o kişinin
konumu gereği ahlaksızlığı ahlaki duruş olarak görülemez, bilakis böylesi bir
değerlendirme yapan ahlaksızın önde gidenidir. Mesela; kişilere göre dini
tanımlayamayız ama dine göre kişileri değerlendiririz. Bilakis en büyük
yanılanlar ve aldananlar oluruz. Zira bizler her daim tazim ve tebcil
eylediğimiz şeyler vasıtasıyla aldatılırız, sömürülürüz. Zaten faşist
kapitalist şeytani düzenin güçlü ama beyinsiz pezevenk efendileri de bizleri,
hassas karnımız olan tam da bu yerden vurmuyorlar mı? Çünkü bunlar insanların
en yumuşak yerlerine dokunuşlarla insanlığı istedikleri yönde yönlendirirler ve
istedikleri yerde konuşlandırırlar. Nihayetinde de kendileri zevk-ü sefa içinde
dem sürerlerken, insanlık acılardan acılara sürgün bir hayat yaşarlar ve o
hayatı onlara, bu hayatı da kendilerine layık görürler, çünkü tam anlamıyla
afyonlanmışlardır. İşte bunun adı; gizli sömürüdür ve dünyada en yaygın olan
sömürüdür, kolay, basit, ucuz, zahmetsiz sömürü ve dahi yok edilmesi en zor
olan sömürüdür. Çağımızın sömürüsü de daima bu minvalde bir seyir izlemektedir.
Öyleyse bize uyanık olmak düşüyor. Akıl sana ona uy diye değil, hayatın için
onu kullan diye verildi ya, sen niçin kullanıyorsun hiç mi düşünmüyorsun? Bu
dünyaya yaşamaya geldin, yaşatmaya değil. Elbette yaşatmaya geldin ama aynı
zamanda yaşamalısın, yaşatılmıyorsan da yaşatıyorsan sende bir geri zekâlılık,
ahmaklık, odunluk, mallık vardır demektir. Senin için kendini feda etmeyen için
sen niçin kendini feda ediyorsun, mal mısın sen? İnsansın insan, o zaman insan
gibi davranmalı, yaşamalı, eylemelisin.
İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...90...
Özgür DENİZ - 25.05.2022
Tarih: 25.05.2022
Okunma: 265
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.