Faşist kapitalist şeytani düzenin güçlü ama beyinsiz pezevenklerinin yegâne gayeleri dünyaya egemen olmaktır, insanlığı mutlak ve geri dönülmesi imkansız olacak şekilde köleleştirmektir, dünya nimetlerine ulaşan yolları tutmaktır ve böylece insanlığı köleler sürüsü haline getirmektir. Dünyayı çiftlikleri yapmak, insanlığı da üç kuruşa maraba gibi çalıştırmaktır, canları çıkasıya dek. Bu ise tek kanaldan olmaz, bu yüzden farklı kulvarlarda yürüyen tiplere ihtiyaç vardır, zira insan tek boyutlu değildir, bu yüzden insanın her boyutuna hitap eden düşüncelere ve o düşünceleri bir bayrak gibi taşıyacaklara ihtiyaç vardır ki, mezkûr pezevenkler onları çembere alsınlar ve onlar tavassutu ile insanlığı kuşatsınlar ve egemenliklerinin yolunu açsınlar. Bu pezevenklerle mücadele etmek bunlara benzeyerek olmaz, insanlıkta kalmakta inat ederek ve insanlık çizgisinde durup mücadele ederek olur. Onuruna sahip çıkmakla ve onurla yaşamak isteğinde direnmekle olur. Bu da isteğinle eylemlerinin insicam içinde ilerlemesine merbuttur. Onurlu yaşamayı isteyipte, onursuz eylemler ortaya koymakla ancak it gibi yaşama kavuşursun, başka da bir şey olmaz. Savaş öldüğünüz de kaybedilmez, düşmana benzediğiniz de kaybedilir. Bizler behemehâl karşımızda duran, bizlerin ezeli ve ebedi düşmanlarımız olan, insansız bir dünya yaratmak peşinde koşan faşist kapitalist şeytani düzenin güçlü ama beyinsiz pezevenklerine benzeyerek onları yenemeyiz. Bilakis onlara karşı birleşik güç olmalıyız ve birleşik gücümüzle amansız ve acımasız bir kavga vermeliyiz. Eğer ki, birleşik güç oluşturamaz ve onurlu bir şekilde kavga vermezsek, birgün hepimiz faşist kapitalist pezevenklerin zindanlarında buluşmaktan başka bir sona kavuşamayız. Mesela; hem hayatı yalandan başka bir şey olmayanlara inanıp ve onlara müzahir olup hem de onurlu bir yaşam istenemez. İstersek alçakça davranmış oluruz, mürai ve münafık oluruz. Bilakis onlara inat insan kalarak ve insanlığın ölümsüz değerlerine tutunarak kavgamızı vermeliyiz. Bu dünya bir leştir ve ona sahip olmak için bir leşe dönüşmek gerekir. İşte bu sebeple mezkûr pezevenkler, insanlığa mugayir yollarla yani ahlaksızlıkla, adaletsizlikle, zulümle, sömürüyle, insanlıktan çaldıklarıyla, ortak mülkü tekelleştirmeyle bunu kotarmaya çalışırlar. Biz ise sahip olmak için değil, herkesin ortak malı olan dünyayı hep birlikte paylaşmak için kavga vermeliyiz. Sahiplenmek için değil paylaşmak için kavga vermeliyiz. Bu yüzdende insanlık değerlerine tutunarak bunu kotarabiliriz ancak. İster farkında olun, isterseniz farkında olmayın; ister kabul edin, isterseniz kabul etmeyin, gerçek budur. Yaşadığı hayatın nasıl yürüdüğünden bihaber olan boşuna yaşamasın! Hayatı farkında ve bilincinde olarak yaşamalıyız her birimiz, bilakis tek tek yıkılırız, yok olur gideriz. Mezkûr pezevenkler örgütsel yapılanmaların, medyanın, politikanın, sosyal hayatın ve insanla ilgili bütün alanların gizli yönlendiricileridirler. Her kulvarda adamları mutlaka vardır ve insanlığı baştanbaşa muhasara altına almışlardır. İnsanlık işte bu sebeple, silkinip kendine gelememektedir, çünkü ayağa kalkmaya teşebbüs ettiği her an yeniden düşürülmektedir. Velâkin yeniden ve yeniden ve yine yeniden ayağa kalkmakta inat etmeli, direnişten vazgeçmemeli, insanlığı aydınlatacak meşaleyi elimizden düşürmemeliyiz. Bir gün mutlaka ama mutlaka mezkûr pezevenklerin kirli, kanlı ve karanlık düzenlerini yerle yeksan eyleyeceğiz, inan, güvenin, umudunuzu kaybetmeyin. Yeter ki, kavganızda namuslu, dürüst, doğru, samimi, içten ve tutarlı olun.

YORUMLAR