İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...96...

Özgür DENİZ - 31.05.2022

Bizler insan psikolojisine çokta uzak olmayan bir gerçeklik olarak kuru övgüyü, boş böbürlenmeyi, lüzumsuz lakırdıyı, afra tafrayı severiz, derin bir haz alırız bu tür şeylerden. Çünkü bizi, bize bir şeymişiz gibi gösterir bu tür şeyler. Ve hoşlandığımız şeyleri bize sunmakta da asla cimrilik etmezler faşist kapitalist şeytani düzenin güçlü ama beyinsiz pezevenk efendileri. Zira avunmamız icap etmektedir ve avunacağımız oyuncağımız anında hazırdır. Biz birilerinin ne yaptıklarını hissedemeyiz belki ama o birileri bizlerin ne istediğimizi hissetmektedirler. Yoksa kafalar başka şeyleri düşünmeye başlayabilir ve bu netameli bir durumdur ve tabiî ki de buna fırsat tanınmaz. Nihayet gerçekler bizlerden çok uzaklarda, gerilerde kalmıştır artık. Bir daha da dönüp bakmaya cesaretimiz yoktur. Mesela; bizler, hep özgür olduğumuzu sanırız, bu büyük bir yanılgıdır, zira gerçeklerin özgür olmadığı bir dünyada özgürlüğün gerçek olması diye bir şey söz konusu bile olamaz. Öyle ya, benim dilim var ama gerçeği haykıramıyor velakin bendeniz özgür oluyorum öyle mi? Nasıl bir özgürlüktür ki bu, gerçeği söyleyemiyorum? Kitleler ne gerçeği söyleyebilirler ne de kendilerine gerçek sunulur. Kitlelere sadece bilmeleri gereken istenilen kadar sunulur. Sunulanın da gerçekle zerre ilintisi olmaz. Yalanlar gerçek diye sunulur, sadece gerçeği bildiğini sansın ve oturduğu yerde otursun, sussun, ses çıkarmaya yeltenmesin diye. Ve bizlerde meydanlarda işte gerçek budur, gerçeği biliyoruz diye mal gibi dolanır dururuz. Bizler böyle zombileriz işte. Mankurtlar olduğumuzun farkında bile olmayanlarız. Kafamıza yalan derisi giydirilmiş, o deri yalan ateşinde iyice öz derimizle kaynatılmış ve birbirine geçirilmiştir. Ve ortaya insan görünümlü yalan bir yaratık çıkmıştır. İşte bu yüzden biz gerçeğin iflah olmayan düşmanlarıyız ve yalanları çok severiz, yalancıları baş tacı ederiz. Aklın ışığını söndürmüşüz, vicdanın sesini boğmuşuz, nasıl olacakta bize insan olduğumuzu hatırlatacak ve bizi özgürleştirecek gerçeği bulacağız? Ama ne gariptir ki, lafa gelince gerçeği arıyoruzdur, sürekli gerçeğin peşindeyizdir. Velakin yine ne gariptir ki, peşinde olduğumuz, arayıp durduğumuz gerçeği bize getirene hain damgası vurmaktan da imtina etmeyiz. Gerçekten bizler nasıl yaratıklarız? Yaratık bile bizim yanımızda masumdur şerefsizim. Ulan şeytan bile pir-ü paktır be bizim yanımızda. Bizler ne olduğu belli olmayan, hiçbir şey olamayan amorf yaratıklarız.

Tarih: 31.05.2022 Okunma: 356

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?