Bizler insan
psikolojisine çokta uzak olmayan bir gerçeklik olarak kuru övgüyü, boş
böbürlenmeyi, lüzumsuz lakırdıyı, afra tafrayı severiz, derin bir haz alırız bu
tür şeylerden. Çünkü bizi, bize bir şeymişiz gibi gösterir bu tür şeyler. Ve
hoşlandığımız şeyleri bize sunmakta da asla cimrilik etmezler faşist kapitalist
şeytani düzenin güçlü ama beyinsiz pezevenk efendileri. Zira avunmamız icap
etmektedir ve avunacağımız oyuncağımız anında hazırdır. Biz birilerinin ne
yaptıklarını hissedemeyiz belki ama o birileri bizlerin ne istediğimizi
hissetmektedirler. Yoksa kafalar başka şeyleri düşünmeye başlayabilir ve bu
netameli bir durumdur ve tabiî ki de buna fırsat tanınmaz. Nihayet gerçekler
bizlerden çok uzaklarda, gerilerde kalmıştır artık. Bir daha da dönüp bakmaya
cesaretimiz yoktur. Mesela; bizler, hep özgür olduğumuzu sanırız, bu büyük bir
yanılgıdır, zira gerçeklerin özgür olmadığı bir dünyada özgürlüğün gerçek
olması diye bir şey söz konusu bile olamaz. Öyle ya, benim dilim var ama
gerçeği haykıramıyor velakin bendeniz özgür oluyorum öyle mi? Nasıl bir
özgürlüktür ki bu, gerçeği söyleyemiyorum? Kitleler ne gerçeği söyleyebilirler
ne de kendilerine gerçek sunulur. Kitlelere sadece bilmeleri gereken istenilen
kadar sunulur. Sunulanın da gerçekle zerre ilintisi olmaz. Yalanlar gerçek diye
sunulur, sadece gerçeği bildiğini sansın ve oturduğu yerde otursun, sussun, ses
çıkarmaya yeltenmesin diye. Ve bizlerde meydanlarda işte gerçek budur, gerçeği
biliyoruz diye mal gibi dolanır dururuz. Bizler böyle zombileriz işte.
Mankurtlar olduğumuzun farkında bile olmayanlarız. Kafamıza yalan derisi
giydirilmiş, o deri yalan ateşinde iyice öz derimizle kaynatılmış ve birbirine
geçirilmiştir. Ve ortaya insan görünümlü yalan bir yaratık çıkmıştır. İşte bu
yüzden biz gerçeğin iflah olmayan düşmanlarıyız ve yalanları çok severiz,
yalancıları baş tacı ederiz. Aklın ışığını söndürmüşüz, vicdanın sesini
boğmuşuz, nasıl olacakta bize insan olduğumuzu hatırlatacak ve bizi
özgürleştirecek gerçeği bulacağız? Ama ne gariptir ki, lafa gelince gerçeği
arıyoruzdur, sürekli gerçeğin peşindeyizdir. Velakin yine ne gariptir ki,
peşinde olduğumuz, arayıp durduğumuz gerçeği bize getirene hain damgası
vurmaktan da imtina etmeyiz. Gerçekten bizler nasıl yaratıklarız? Yaratık bile
bizim yanımızda masumdur şerefsizim. Ulan şeytan bile pir-ü paktır be bizim
yanımızda. Bizler ne olduğu belli olmayan, hiçbir şey olamayan amorf
yaratıklarız.
İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...96...
Özgür DENİZ - 31.05.2022
Tarih: 31.05.2022
Okunma: 356
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.