İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...101...

Özgür DENİZ - 05.06.2022

Söylediğimiz gibi, bugün beyni ve kalbi ele geçirilmiş, gözleri perdelenmiş  insanlıkla karşı karşıyayız. Bu yüzden de hasta insanlarız. Hasta olduğumuz için de insanlık toprağına mütemadiyen hastalık yayıyoruz. Tabi yaydığımız hastalıkla başkalarının yaşamasına olanak tanıyoruz, kendimizde iyileşmeden geberip gidiyoruz. Alışkanlıklarının tutsağı olup, gerçeğe sırtını dönen bir insanlık, hasta bir insanlıktır. Gerçek apaçık olarak önünde durmaktadır ama kabul etmekte zorlanmaktadır hatta kabul etmemekte ve gerçeğe düşmanca saldırmaktadır. Gözüne sokulmaktadır gerçek, kalbine dokunmaktadır, aklına tık tık vurmaktadır ama mal ve hasta olan insanlık gerçeği bir türlü hissetmek, anlamak, görmek istememektedir. Eğer hasta olmasa böyle bir şeyi yapar mı, yaptığının yanlış olduğunun farkına varmaz mı, farkına vardığında da yanlışından dönmez mi? Ama hayır böyle bir şeye şahit olamıyoruz maalesef. Mesela; Tanrı daima barışı önceler ve üstün tutar deseniz, bunu kesinlikle kabul etmekte olabildiğince zorlanır, ele geçirilmiş ve istendik şekilde şekillendirilmiş, biçimlendirilmiş bir beyin. Üstelik bu mutlak gerçek olduğu halde reddeder, ne gariptir ki reddettiğini de reddeder. Çünkü söz konusu olan Tanrı’dır ve reddetmiyormuş gibi yaparak reddeder ve gerçekten de reddettiği halde reddetmediğini düşünür. Çünkü hastadır böylesi bir beyin. Öyle ya hasta olmasa nasıl böyle olsun? Zaten hasta olduğu için kolayca ele geçirilmiştir ve ele geçirildiği için zımnen fasılalı olarak hasta kalması adına her şey yapılmıştır. İşte hasta beyinlerin kurguladığı hasta bir dünyanın hastalandırılarak sürüleştirilmiş yaratıklarıyız. Böylesi bir beyin, Tanrı’nın istediği şeyin yalan, faşist kapitalist şeytani düzenin güçlü ama beyinsiz pezevenk efendilerinin, insanlık ailesinin bünyesine sızmış dördüncü tür yaratıkların istedikleri şeyin ise gerçek olduğunu düşünür. Yoksa dünya nasıl olurda böylesi cehennemi bir yer olurdu? Yemin ediyorum insan hastadır. Bu yüzden de ortaya koyduğu eylemler bozuktur, bozucudur. Alışkanlıklarının esiri olup, gerçeğe düşman olan, iyi olanı reddeden bir insan hasta değil de nedir Tanrı aşkına? Öyleyse hastalığımızı bilmeliyiz, hasta olduğumuzun farkında olmalıyız, hastalığımızla yüzleşmeliyiz ve iyileşmek yolunda kuvvetli adımlar atmalıyız. Bilakis, öküz gibi çifte koşuluruz, çakal gibi eti sıyrılmış kemik peşinde koşarız,  sığır gibi güdülürüz, koyun gibi sağılırız ama hiçbir şeyin farkında olmadan mal gibi yaşar gideriz. Gerçekten biz nasıl bir yaşama layığız ya da nasıl bir yaşam bize layık olan bir yaşamdır? Biraz şiir okumanızı, biraz türkü dinlemenizi, biraz gökyüzüne bakmanızı, biraz toprağa basmanızı öneriyorum şiddetle. Tercih, takdir, karar sizindir elbette; zira kader sizindir! İt gibi yaşamak vardır, ot gibi yaşamak vardır, insan gibi yaşamak vardır, başka da yoktur.

 


Tarih: 05.06.2022 Okunma: 232

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?