Söylediğimiz
gibi, bugün beyni ve kalbi ele geçirilmiş, gözleri perdelenmiş insanlıkla karşı karşıyayız. Bu yüzden de
hasta insanlarız. Hasta olduğumuz için de insanlık toprağına mütemadiyen
hastalık yayıyoruz. Tabi yaydığımız hastalıkla başkalarının yaşamasına olanak
tanıyoruz, kendimizde iyileşmeden geberip gidiyoruz. Alışkanlıklarının tutsağı
olup, gerçeğe sırtını dönen bir insanlık, hasta bir insanlıktır. Gerçek apaçık
olarak önünde durmaktadır ama kabul etmekte zorlanmaktadır hatta kabul
etmemekte ve gerçeğe düşmanca saldırmaktadır. Gözüne sokulmaktadır gerçek, kalbine
dokunmaktadır, aklına tık tık vurmaktadır ama mal ve hasta olan insanlık
gerçeği bir türlü hissetmek, anlamak, görmek istememektedir. Eğer hasta olmasa
böyle bir şeyi yapar mı, yaptığının yanlış olduğunun farkına varmaz mı, farkına
vardığında da yanlışından dönmez mi? Ama hayır böyle bir şeye şahit olamıyoruz
maalesef. Mesela; Tanrı daima barışı önceler ve üstün tutar deseniz, bunu
kesinlikle kabul etmekte olabildiğince zorlanır, ele geçirilmiş ve istendik
şekilde şekillendirilmiş, biçimlendirilmiş bir beyin. Üstelik bu mutlak gerçek
olduğu halde reddeder, ne gariptir ki reddettiğini de reddeder. Çünkü söz
konusu olan Tanrı’dır ve reddetmiyormuş gibi yaparak reddeder ve gerçekten de
reddettiği halde reddetmediğini düşünür. Çünkü hastadır böylesi bir beyin. Öyle
ya hasta olmasa nasıl böyle olsun? Zaten hasta olduğu için kolayca ele geçirilmiştir
ve ele geçirildiği için zımnen fasılalı olarak hasta kalması adına her şey
yapılmıştır. İşte hasta beyinlerin kurguladığı hasta bir dünyanın
hastalandırılarak sürüleştirilmiş yaratıklarıyız. Böylesi bir beyin, Tanrı’nın
istediği şeyin yalan, faşist kapitalist şeytani düzenin güçlü ama beyinsiz
pezevenk efendilerinin, insanlık ailesinin bünyesine sızmış dördüncü tür
yaratıkların istedikleri şeyin ise gerçek olduğunu düşünür. Yoksa dünya nasıl
olurda böylesi cehennemi bir yer olurdu? Yemin ediyorum insan hastadır. Bu
yüzden de ortaya koyduğu eylemler bozuktur, bozucudur. Alışkanlıklarının esiri
olup, gerçeğe düşman olan, iyi olanı reddeden bir insan hasta değil de nedir
Tanrı aşkına? Öyleyse hastalığımızı bilmeliyiz, hasta olduğumuzun farkında
olmalıyız, hastalığımızla yüzleşmeliyiz ve iyileşmek yolunda kuvvetli adımlar
atmalıyız. Bilakis, öküz gibi çifte koşuluruz, çakal gibi eti sıyrılmış kemik
peşinde koşarız, sığır gibi güdülürüz,
koyun gibi sağılırız ama hiçbir şeyin farkında olmadan mal gibi yaşar gideriz.
Gerçekten biz nasıl bir yaşama layığız ya da nasıl bir yaşam bize layık olan
bir yaşamdır? Biraz şiir okumanızı, biraz türkü dinlemenizi, biraz gökyüzüne
bakmanızı, biraz toprağa basmanızı öneriyorum şiddetle. Tercih, takdir, karar
sizindir elbette; zira kader sizindir! İt gibi yaşamak vardır, ot gibi yaşamak
vardır, insan gibi yaşamak vardır, başka da yoktur.
İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...101...
Özgür DENİZ - 05.06.2022
Tarih: 05.06.2022
Okunma: 232
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.