‘’Zenginliğinizi yitirmekle fazla bir şey yitirmezsiniz, şerefinizi yitirmekle
çok şey yitirirsiniz, cesaretinizi yitirmekle ise her şeyi yitirirsiniz’’ der
Goethe. Evet, kusurlu bir söz ama yine de az biraz doğruluk payına maliktir,
öyle ya böylesi büyük değerlerini yitirenler mutlaka az ya da çok bir şeylerini
yitirirler ya da her şeylerini velâkin zenginlik konusunda söylediği mutlak
doğrudur. Geçelim! Şerefini yitiren cesaretini yitirmiştir, cesaretini
yitirdiği için şerefini koruyamamıştır zira, şeref sahibi olmayanlar da
cesareti kuşanamazlar. Cesaretini yitiren hala şerefliyse bile o şerefi mutlaka
yitirecektir ya da şerefini yitiren hala cesaretliyse bile o cesareti mutlaka
sönüp gidecektir. Çünkü ikisi birbiri için duvar mahiyetindedir, birinin
varlığı diğerinin varlığına merbuttur. Birisinin varlığı için diğer önkoşuldur
diyebiliriz. Birisi önden çekildiği vakit, diğerinin ayakta kalması muhaldir.
Maalesef insanlık önce şerefini sonra da cesaretini yitirdiği vakit kendini de
yitirmiştir ve kendini bulup bilmedikçe de mezellet ve meskenetten
kurtulamayacaktır. Zaten şerefini ve cesaretini yitirdiği için de zenginliğini
yitirmemiş midir? Çünkü şerefsizce yaşarsanız ve korkak olursanız tüm
zenginliklerinizi siz farkında olmadan çalarlar, alıp götürürler ve size
yoksulluktan başka bir şey kalmaz. Bugün insanlığın duçar olduğu onursuz
yaşamın yegâne müsebbibi; şeref ve akabinde cesaret yitimidir. Bu yüzden faşist
kapitalist şeytani düzenin güçlü ama beyinsiz pezevenk efendileri yani dördüncü
tür yaratıklar ilk önce insanların şereflerini satın alırlar, zira şereflerini
satın aldıklarının cesaretlerinin zaman içinde mutlaka sönümleneceğini çok iyi bilirler.
Çünkü şerefin bulunmadığı yere cesaret teşrif etmez, etse de şerefi göremezse
orada durmaz. Şeref mayadır, cesaretse süt tabir caizse. Maya yoksa süt yoğurda
dönüşmez. Yani, büyük insanlık, şerefin ve cesaretin mezciyle tezahür eder. Şeref
ve cesaret olmadan büyük insanlık ortaya çıkmaz. Çünkü insana direnç veren ve o
dirence bitevi ivme kazandıran şerefidir, o direnci sürdüren ise cesaretidir. İkisi
birleştiğinde ortaya abidevi bir insanlık anıtı çıkar. Eğer insanlık şerefini
ve cesaretini muhafaza edebilseydi, bugün maruz kaldığı gayr-i insani hiçbir
şeye maruz kalmazdı. İşte o vakit, savaş çıktığında kaçacak soysuz kompradorlar,
geride kalıp ölecek mal mustazaflar olmazdı ve vatan barış zamanında bir
tarafın çiftliğine dönüşmezdi. Ya da böylesi bir durum tezahür etmese ve
tezahür eden böylesi durumlar neticesinde öylesi neticeler tezahür etmese dahi,
normal sürüp giden bir hayatta bile insanlığın ortak vatanı birilerinin
balarının çiftliğine dönüşmezdi, birileri efendi, diğerleri köle olmazdı.
Bizlerin önce şerefimizi, sonra da cesaretimizi çaldılar, sonra da üzerimize
basa basa kanlı, kirli ve karanlık yollarında ilerlediler. Kanımızı emdiler,
terimizi çaldılar, yaşımızı iç ettiler, emeğimizi piç ettiler, bizleri
çırılçıplak koydular, soydukça soydular, doydukça doydular. Şerefimizi yeniden
kazanmalı, cesaretimizi yeniden kuşanmalıyız ve faşist kapitalist şeytani
düzenin güçlü ama beyinsiz, alık, bön, dar kafalı, pezevenk efendilerinin
karşılarında bir insanlık anıtı gibi dikilmeliyiz. Bizden çalınan ne varsa, tek
tek, söke söke almalıyız. Biz almadığımız takdirde bize bizim olanı asla
vermezler, vermeyecekler. Siz ne zaman hakkını istemeyene, hakkını almak için
onuru ve cesaretini kuşanmayana hakkının verildiğine şahit oldunuz.
BUNLAR NE
BİÇİM HABERLER, YAZILAR YA? YANLIŞ YAPIYORSUNUZ, GERÇEKTEN ÇOK AYIP.
https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/yilmaz-ozdil-akp-gumbur-gumbur-dagiliyor-7190009/
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/meyve-7188818/
https://www.korkusuz.com.tr/alevi-olmak.html
https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/erdogan-ankarada-19-3913573/
https://www.odatv4.com/siyaset/bayraktar-dan-erdogan-i-kizdiracak-matematik-kafali-cikisi-241393
EKSTRA:
Kesinlikle, amasız, fakatsız, tereddütsüz İHRAÇ edilmelidir. Hiçbir kimse
bu toprağın çocuklarını açıktan ya da gizliden ayıramaz, ayırmaya teşebbüs dahi
edemez. Milliyet, dil, din, renk fark etmez, bu toprak üzerinde hayat süren,
vergi veren, askerlik yapan herkes eşittir ve eşit haklara sahiptir.