Gerçekten ürettiğimiz hayattan yana huzurlu muyuz? Huzuru
duyumsayabiliyor muyuz, yaşarken huzurlu muyuz? Bunun cevabını verebilmek için
ne yapmamız gerektiğinin farkında mıyız? Eğer huzurluysak, ürettiğimiz hayatın
hesabını da kolay verebileceğimizi düşünüyoruzdur de mi? Öyle ya, huzurluysak,
herhangi bir sıkıntı yoktur, sorun yoktur, güvensizlik yoktur yaşadığımız
hayattan yana. Nihayetinde yarattığımız hayatın hesabının sorulacağı ikinci bir
hayat olduğuna da inanıyorsunuzdur değil mi? İnanmıyorsanız sorun yok. Öyle ya
münhasıran bura odaklı bir düşüncemiz olamaz değil mi? Eğer ikinci bir dünyanın
var olduğunu düşünüyorsak, buradaki hayatımız oradaki hayatımızın numunesi ise
ve biz yarattığımız hayattan huzurlu olduğumuzu hissediyorsak, ikinci
hayatımızın da güzel olduğundan yana eminiz demektir de mi? Emin miyiz
gerçekten? Hakikaten yaşadığımız hayat, yaşayacağımız hayatın garantisi
olabilir mi? Peki, gerçekten kolay bir hesabımız olacağını düşünüyor muyuz ya
da düşünebiliyor muyuz? Dünyayı acıya boğduğumuz için, yürekleri azaba gark
ettiğimiz için, gülen gözleri için için ağlattığımız için huzurlu muyuz? Gerçekten
kendimizi, dünyayı, insanlığı, olayları ne düzeyde hissedebiliyoruz? Kendimizle
bir kez olsun baş başa kalıp ben ne yapıyorum diye soruyor muyuz? Gerçekten
soruyor muyuz bu soruyu? Yoksa istediğimiz cevabı alamayacağımız için korkuyor
muyuz? Aynaya rahatça bakabiliyor muyuz? Gözlerinizin içine kaç dakika
bakabiliyorsunuz? Yoksa gözlerinize bakmaktan utanıyor musunuz? Günahlarınızı
mı görüyorsunuz karşınızda? Yastığa başımızı umarsızca koyabiliyor muyuz? Umarsızca
dalıp gidebiliyor muyuz yoksa ben neler yaptım öyle diye bir şeyler sizi
rahatsız mı ediyor? Gerçekten hiç ölmeyeceğimizi, hesap kitapla işimiz
olmadığını, yaptıklarımızın yaptığımızla kalacağını mı düşünüyoruz? Yapılanlar
yapıldığıyla kalıyorsa ne güzel? Kalır mı gerçekten? Ve böylesi bir inanç mı
bizi huzurlu kılıyor? Bir tek masum yüreğe acı ekme ihtimalimizin olup
olmadığını düşünüyor muyuz hiç? Ya bir gönül toprağını zehirlemişsen, acıya
gark eylemişsen ne olacak? Ne olursa olsun mu? Gerçekten mi böyle düşünüyorsun,
cevap verecek cesaretin var mı? Bir kuş tam uçmaya hazırken gagasında ki ekmeği
ağzından almak nasıl bir duygudur? Aldın mı, yaptın mı böyle bir şey, gerçekten
el uzattın mı ona? O ekmek kimin rızkıydı acaba? O gagadaki ekmeği almakla
zincirleme olarak neler yapmış olabiliriz acaba? Kalbin gerçekten huzurlu mu,
kafan rahat mı? Tanrı’ya ve O’nun hesabına tüm benliğimizle inansaydık,
umarsızca yaşayabilir miydik, yaptıklarımızı rahatça yapabilir miydik? Sahi
huzuru nerede arıyoruz ve huzur ne demektir ya da gerçekten huzuru arıyor
muyuz, huzuru arayacak kadar temiz miyiz? Ya da huzur denilince kafayı mı
üşütüyoruz? Hak etmediğimizi mi düşünüyoruz yoksa?
GERÇEKTEN HUZURLU MUYUZ?...
Özgür DENİZ - 11.08.2022
Tarih: 11.08.2022
Okunma: 248
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.