Türklerin istikbali Rusya’da, kuzey-doğumuzdaki geniş topraklarda…
Geniş zamanlı, geniş mekânlı, derinlemesine bir bakış açısı takınalım!
Çok uzağa da gitmeyelim, on yıl kadar geriden başlayalım; 2015 Kasım ayında, Rus uçağını vurduğumuz andan önceki günlere bakalım:
Ne görüyoruz?
Rusya’da, on milyarlarca dolara ulaşan, binlerce Türk işçisinin ve mühendisinin çalıştığı müteahhitlik hizmetleri…
On binlerce Türk öğrencisinin Rus üniversitelerinde öğrenim görmesi…
Rusya’dan aldığımız petrol ve doğalgaza karşılık, milyarlarca dolara ulaşan ve gittikçe artan Türk tekstili, meyve sebze ihracatı…
Vizelerin kalktığı, pasaportun da karşılıklı olarak kaldırılmasının konuşulduğu, hızla artan turizm potansiyeli…
24 Kasım 2015 günü, bunların hepsi bitti… Tam bir yıkım, tam bir felaket!
Aradan yedi sene geçti. Geçen süre ve geldiğimiz nokta, iki devletin ve iki milletin birbirine ihtiyacı olduğunu, işbirliğinin “kaçınılmaz” olduğunu gösterdi. Rusya’dan çıkan, savaş dolayısıyla kaçan veya turistik geziye katılan insanların birinci tercihleri Türkiye… Antalya ve Alanya! Bundan, Rus elitlerin ve Rus Halkı’nın Türkiye’ye, Türk Halkı’na güvendiklerini anlıyoruz. Alanya’ya Rus ilgisini, 2021 Temmuz’unda, Alanya’da bizzat gördüm. Alanya plajlarında ve çarşılarında, Türkçeden çok Rusça konuşuluyordu. Bu ilgi, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından sonra kat kat arttı.
Rus zenginlerinin (oligarkların) de en güvendiği ve kalmak, belki yatırım yapmak için ilk tercih ettiği ülke Türkiye! Son aylarda, ekonomimizin zayıf tarafı olan döviz açığının bir kısmını karşılayan, dövizin dizginlenmesini sağlayan önemli bir kaynağın oligarklar olduğu kolayca tahmin edilebilir.
Bugün Türkiye’de hem yerleşen hem de gezmeye gelen yüz binlerce Rus vatandaşı var. Aynı şekilde, Rusya’ya yerleşen, oraya turistik geziye giden Türk vatandaşları da var ama 2015 öncesine göre devede kulak.
ŞİMDİ, GELECEĞE BAKALIM, İSTİKBALİ İNŞA EDELİM
1.İKİ ÜLKENİN NÜFUS HAREKETLERİ:
Rusya’nın nüfusu, 1990’larda 150 milyondu. 30 yıl sonra bu nüfus, 143 milyona düşmüş vaziyette. 17 milyon kilometre karelik, dünyanın en geniş topraklarına sahip Rusya’nın ekonomi ve güvenliğinin sağlıklı olabilmesi için en az 300 milyonluk bir nüfusa ihtiyacı var.
Türkiye’nin nüfusu ise, 1990’larda 55 milyonken, bugün 85 milyona çıktı. Rus nüfus azalırken, Türk nüfus süratle artıyor. Genç nüfus şehirlerde, bilhassa büyük şehirlerde yaşamak istiyor ve oralara yığılıyor. Büyük şehirlerimiz aşırı kalabalıklaştı. Bu kalabalık; istihdam, sağlık, eğitim, barınma ve güvenlik sorunları yarattı. Şehirlerimiz daha fazla büyümemeli, gençlerimiz, Rusya’da eğitim görme, orada iş kurma/bulma, hatta Ruslarla evlenme konusunda teşvik edilmeli! Tabii bunun için Rusya Federasyonu’yla işbirliği ve karşılıklı düzenlemeler yapılmalı… Türklerin orada, 2015 öncesinde olduğu gibi, müteahhitlik, öğrencilik, ithalat-ihracat faaliyetleri kolaylaştırılmalı!
2.RUSYA’DAKİ TÜRK ve MÜSLÜMAN HALKLAR
Bu başlıktan, Rusya’daki bütün Türklerin Müslüman veya bütün Müslümanların Türk olduğu anlamı çıkarılmamalı. Türk olduğu halde Müslüman olmayanlar bulunduğu gibi, Müslüman olduğu halde Türk olmayan topluluklar da vardır. Rusya Federasyonu’nda 14 milyondan fazla Müslüman, 12,2 milyon Türk kökenli Rus vatandaşı yaşıyor. Tataristan, Altay, Başkurdistan, Çuvaşistan, Dağistan, Karaçay-Çerkesistan, Yakutistan, Tuva Cumhuriyetlerinde Türk kökenliler çoğunluktadır.
Rusya Federasyonu’nun her yerine dağılmış olan Türk ve Müslüman topluluklar, Türklerin Rusya’da çalışmaları, ticaret yapmaları ve eğitim görmeleri konusunda kolaylaştırıcı, ilişkilere hız, genişlik ve derinlik kazandırıcı bir unsurdur.
Öte yandan, Sovyetler Birliği’inden kopan fakat halen Rusya’nın etki alanı içinde olan kardeş Orta Asya Türk Cumhuriyetleriyle bağlarımız ve artan ilişkilerimiz de Rus-Türk işbirliğine müspet katkı sağlayacak bir başka etkendir. Dolayısıyla, Türk gençlerinin ve iş çevrelerinin Rusya’ya akın akın gitmesi için ortam son derece müsait, işbirliği potansiyeli olağanüstü geniş ve yüksektir.
ŞU ANDA DURUM TAM TERSİDİR
Yukarıda, ısrarla, artan Türk nüfusa uygun ekonomik alanın Rusya olduğunu vurguladık. Öyleyse, milyonlarca Türk’ün Rusya’da iş yapması, tahsil görmesi, oraya yerleşmesi lâzım.
Durum bu mu?
Hayır! Tam tersine, Türkiye’den Rusya’da yerleşen kimseyi pek duymazken, yüz binlerce Rus’un Türkiye’ye yerleştiğini görüyoruz. Oysa yüzölçümü Türkiye’nin 20 katından büyük olan ve nüfusu azalan Rusya’dan çıkış/kaçış daha az olmalı; nüfusu hızla artan Türkiye’den Rusya’ya daha fazla giriş olmalıydı. Eğer Türkiye’ye beş yüz bin Rus yerleşmişse, bunun 10 katı, 20 katı, beş-on milyon Türk Rusya’ya yerleşmeli!
Ülkenin karar vericileri, bürokratlar, iş insanları, üreticiler, gençler; Rusya’da çok büyük bir ekonomik alan, çok geniş eğitim imkânları var. Rusya’da büyük istikbal var.
Çinliler, Hintliler bütün alanları doldurmadan harekete geçmek lâzım!