Gerçeği arayın. Mutlaka bulacaksınız. Mutlaka arayın gerçeği. Bulanlar arayanlardır. Yeter ki arayın, bulacaksınız. Herkese emeğinin karşılığı vardır. Eğer onurluca, şereflice, içtenlikle, samimiyetle, tüm benliğinizle aradığınızı hissederse, emin olun önünüze düşecektir kendiliğinden. Gerçek kaçmaz. Yeter ki sizin kendisine doğru yürüdüğünüzü hissetsin, o size koşacaktır. Gerçeği arayana gerçek selam verir, yalanı arayana yalan. Gerçek, bir milyon yıl hasret kalıp, yokluğuyla ateşlerde yanıp, küle dönüp, en sonunda karşılaştığınız ve kendisiyle yeniden dirildiğiniz sevgili gibidir, buluştuğunuzda sizi öyle bir sarar ki, bir daha kimse ayıramaz sizi. Yemin ederim eskisi gibi olmayacaksınız, zaten olamazsınız. Tabi gerçeği idrak edecek zekânız varsa. Zekânız yoksa zaten gerçeği arayamazsınız, arasanız da bulamazsınız, bulsanız da anlayamazsınız, anlar gibi olsanız da bilinç düzeyinde kavrayamazsınız. Gerçeği arayın, lütfen arayın, mutlaka arayın. Şok geçireceksiniz. İnsanlığınızdan utanacaksınız, tabi insansanız. İnsan değilseniz zaten insan yüzüne de sahip olmadığınız için utanç diye bir şey de olmayacaktır. Kendiniz için arayın gerçeği. Yalanlar dünyasında yaşamamak ve yalanlarla ömür çürütmemek için arayın gerçeği. İnandığınızın, inandığınız şey olmadığını görmek için arayın gerçeği. Görüntülerin sahteliğini bilmek için arayın gerçeği. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını göreceksiniz, gerçekle buluştuğunuz zaman. Gerçeği bulduğunuzda, mazinize tüküreceksiniz, ben nasıl insanmışım diyeceksiniz, varlığınızdan utanacaksınız, belki kafanıza sıkacaksınız. Çünkü gerçeğe bakacak yüzünüz olmadığını göreceksiniz ve kaçacak delikte bulamayacaksınız ama onunla yaşamakta istemeyeceksiniz utancınızdan, bu yüzden kafanıza sıkacaksınız belki de. Gerçek hem sonsuz hafiftir hem de sonsuz ağır, ağırlığını taşıyabilecek gövdeye, hafiliğiyle yükselebilecek yüreğe ihtiyacınız vardır. Arayın gerçeği, korkmayın. Üstünüze karabasan gibi çökebilir, yine de korkmayın. O sizi sınayacaktır, cesaretinizi ölçecektir, yüreğinizi tartacaktır. Sizde bir işaret görürse ve güvenirse size, emin olun gülümseyecektir, tüm korkunuz kendiliğinden gidecektir. Kendisine pazarlıksız, umarsız, hesapsız gidilmesini ister o. Çünkü o kimsenden değildir ama herkes onun karşısında eğilir. Siz ona çırılçıplak gideceksiniz, dilinizle, dininizle, kimliğinizle, renginizle değil, çırılçıplak bir insan olarak gideceksiniz. Çünkü sizin diliniz de, dininiz de, kimliğiniz de, renginiz de odur ve siz onunla var olacaksınız yeniden. Korkmayın gerçekten, gidin ona, adımlarınızı atın ona doğru, elinizi uzatın ona, kalbinizi açın ve kafanız evi olsun onun. Gerçek cehaletinizi alacak ve size aydınlığı bırakacak, uyandıracak sizi. Korkularınızdan arındıracak, ıstıraplarınızı dindirecek, kadim sefaletinizi yok edecek, devranı sizden yana döndürecek. Gerçek sizi güldürecek, sizi öldürecek olanlara inat. Aptal olmayın, aklınızı kullanın. Başkası değil kendiniz olun. Başka gözlerle bakmayın hayata, bakan kendi gözleriniz olsun kendi yaşayacağınız hayata. Başka akıllara terk etmeyin kaderinizi, aklınız çizsin çizgisinde yürüyeceğiniz hayatınızın yörüngesini. Arayın gerçeği, korkmayın gerçekten. Haydi, ne duruyorsunuz, neyi bekliyorsunuz, kalkın ayağa, silkinin, kendinize gelin, dirilin, uyanın ve yürüyün gerçeğin dağlarına doğru, güneş yeniden doğsun, yer gülsün, dağlar eğilsin haşmetinizden. Yeni bir hayat gerçekle doğacak! O hayata doğacak çocuklar nice baharları doğuracaklar! Korkmayın, haydi koşun gerçeğe doğru! İşte buldun gerçeği diyenlere inanmayın, siz aramaya devam edin, kalbiniz karar versin, vicdanınız onay versin bulduğunuzun gerçek olup olmadığına. Çünkü gerçek, inkâr edildiğinde bile inkârı mümkün olmayandır, yalanlandığında yalanı ezip geçendir, yok sayıldığında inadına karşına dikilendir, örtüldüğünde örtüyü üzerinden sıyırıp atandır, gerçek tükürene tükürdüğünü yalatandır, gerçek asla yok edilemeyendir, üstüne basıldığında yeniden ayağa kalkandır. Gerçek öldürür ama ölmez, ağlamaz ama ağlatır hatta kendisi gülmez ama kendisine gideni güldürür.
EKSTRA:
Ne
biçim yazılar, haberler bunlar ya, çıldırmamak elde değil, derdiniz ne sizin
ya, ne demek istiyorsunuz, lütfen haddinizi hududunuzu biliniz ya da bedelini
öderseniz da ağlamayınız. Zaten inanıyorum ki, bedelini de ödeyeceksiniz, ödeteceklerdir.
Gerçekten böylesi haberler yapılamaz, yazılar yazılamaz ya, nereden
buluyorsunuz bu cesareti, kim koruyor sizi?
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/sehven-rektor-7536352/