Hadi, hep birlikte, devlet millet el ele güzel bir giriş olsun yeni yıla, eğer böyle bir geçiş gerçekten isteniyorsa. Çünkü rakamlar güzellik getirmez, güzelliği sürdürmez, güzelliği tamamlamaz. Güzelliği getirecek ve sürdürecek olan ve dahi tamama erdirecek olan yapılanlardır, söylenenler değil. Öyleyse buyuralım yapılması gereken eylemlere;
Memura en az yüzde 50 zam verilsin ve
memur yaşamak sevincini tam bağrında duyumsasın.
Ardından hiçbir şeye zam yapılmasın,
yapılan zamlar mutlaka geri çekilsin.
Doğalgaz, elektrik, su, internet kesinlikle
ve kesinlikle olabildiğince ucuzlasın.
Memurun vergi dilimi behemehâl yüzde
15 olarak sabitlensin.
Eşi çalışmayan memura en az 2.500 TL ekstra
ücret verilsin.
Emekli maaşı en az 12.500 TL olsun.
Asgari ücret 10.000 TL olarak
yenilensin.
Kimlere veriliyorsa şayet, verilen en
düşük ücret 5.000 TL olsun.
Memurun emeklilik parası bugünün
şartlarıyla behemehâl en az 1.000.000 TL olsun.
Söylediklerimizin hiçbiri
yapılamayacak şeyler değil, bilakis çok kolay yapılabilecek şeyler, eğer
istenirse. Buna rağmen yukarıdakiler yapıldığı takdirde ekonomi zorlanır
denirse, bugüne kadar hep verilen ama hiç alınmayan kodamanlardan kişi başına
500 milyon TL toplansın, gerekirse metazori toplansın amme menfaati adına. İsraftan
kaçınılsın, kamu malı dengeli kullanılsın. Hususi araç yok edilsin, devlet
görevlileri kendi araçlarını kullansın, kamu malı bir avuç azınlık için
harcanmasın.
Sendika üyeliği sebebiyle verilen
1000 TL iptal edilsin. Üye olmak isteyen aidat versin.
Yüzde 2 üyeye ulaşamayan sendikaların
üyelerine sendika parası verilemez denilen saçma sapan şeyler gündemden
kalksın. Zaten yukarıda söylediğimiz gibi üyeye para işi kalksın.
Seçim parası adı altında partilere
nahak yere sunulan milletin parası yerinde kalsın ve her parti kendi
çalışmasını kendi üyelerinin bağışlarıyla yapsın, milletin parasıyla değil.
Milyonların parasının bir avuç
kodamana akıtılmasına acilen son verilsin.
Haksız yere hayatları karartılan tek
bir kişi dahi varsa acilen bu karartma son bulsun.
Hadi buyurun, lafla peynir gemisi
yürümüyor ve tarihin tekerleğini döndüren eylemlerdir, gerek bireysel eylemler,
gerekse de toplumun kolektif eylemleri. Uygulama yoksa söz hükümsüzdür ve
sadece sözler cennete ulaştırmaz. Buyurun hep birlikte yapılması gerekeni
yapalım ve kaderimizi rakamlara bırakmayalım, kendi ellerimizle çizelim. Söylediklerimizin
hepsi yapılması gereken şeyler, yapılabilecek şeyler. Zor şeyler demiyorum, behemehâl
yapılması gerekenler diyorum. Adalet için ve toplumsal huzur ve mutluluk için. Biraz
da bu toprağın içinden doğanlar ve toprağı doğurtanlar gülsün. Hadi, samimiyeti,
ciddiyeti, dürüstlüğü, içtenliği görelim!
EKSTRA: Ne
biçim yazılar, haberler bunlar ya, çıldırmamak elde değil, derdiniz ne sizin
ya, ne demek istiyorsunuz, lütfen haddinizi hududunuzu biliniz ya da bedelini
öderseniz da ağlamayınız. Zaten inanıyorum ki, bedelini de ödeyeceksiniz, ödeteceklerdir.
Gerçekten böylesi haberler yapılamaz, yazılar yazılamaz ya, nereden
buluyorsunuz bu cesareti, kim koruyor sizi?