Politikayı tazim ve tebcil eden bir
yazı değildir bu. Lanet olası politika, mevcut durumuyla, insanlığın kadim ve
derin acılarına çare olmadı, olmaz, olamaz, olmayacak, bilakis daha da
derinleştirecektir acıları. Çünkü politika, kapitalizmin tasmalı köpeğidir. Ama
buna rağmen böylesi bir gerçeklik var mıdır ve insanlığın kaderini etkilemekte
midir? Kuşkusuz evet. Geçelim! Politik olun. Politik olmayan bir insan,
şerefsiz ve onursuz yaşamaya mahkumdur. Politika kaderini tayin noktasında
tarifi imkansız bir etkiye sahip midir? Maalesef kesinlikle öyledir, en azından
dünyanın mevcut realitesi budur. Öyleyse politikaya karşı duyarlı olmak gibi
bir ödeviniz vardır. Bu yüzden aklınız kendi kafanızda olsun ve kendi kafanızda
bulunan aklınızla düşünmeye cüret edin ve bu istikamette hareket edin. Politik
olun derken, gidin bir partiye üye olun, il ya da ilçe başkanı olun, belediye
başkanlığı ya da vekillik adayı olun demek istemiyorum. Elbette olmak
istiyorsanız ve olabiliyorsanız bunu yapın ama bizim demek istediğimiz şey
şudur; politikaya karşı duyarlı olun. Siyasi kişilikleri takip edin, siyasi
partileri takip edin, siyasi olayları ve o olaylara karşı duruşları takip edin.
Söylenenleri iyi dinleyin. Yapılanları dikkatli takip edin. Geçmişle bugün,
bugünle yarın arasında bağ kurarak olguları be olayları tahlil edin ve analitik
düşünme metoduyla hareket edin. Ortaya konulan eylemleri derinlemesine tahlil
edin ve anlayın. Kim ne diyor, ne yapıyor öğrenin ve kavrayın. Olguları kim
nasıl olaylaştırıyor farkında olun. İlla görüş beyan etmek zorunda değilsiniz,
bilin ama bu kendi kafanızda kalsın, bildiklerinizi uygulamaya geçireceğiniz
bir durum olursa o vakte kadar politika yapmak zorunda değilsiniz ama
politikayla ilgilenmek zorundasınız. Hayatın çoğu politik kararlardan ibarettir.
Hep madde peşinde koşan, maddeyle oturup kalkan bir asalak olmayın. Sahip
olduğunuz maddenin hiçbir hükmü olmaz bazen. Siz o maddenin köpekliğini yapmak
zorunda kalırsınız. Zeka düzeyiniz düşük olduğu için bunu idrak edemezsiniz ve
ömrünüzü köpek gibi yaşayarak tüketir gidersiniz. Burada dört ayaklı köpeklere
hakaret yoktur hatta böylesi bir yaşam süren insan görünümlü yaratık, dört
ayaklı o köpekten daha aşağıdadır. Çünkü insan olan, kaderini düşünür ve
kaderine giden yolun taşlarını aklıyla döşer. Kaderini belirsizliğe ve
rastlantılara teslim edemez. Bazen sahip olduğunuz çok şeyi kullanabilmeniz
bile politikaya bağlıdır. Politika senin köpekleşmene yol açmasın, sen
politikayı insanlaştır. Ne yap et becer bunu, istersen becerirsin. İnsanlıktan
çıkmış politikacıyı, ortaya koyacağın insanca duruş ve tavırla yeniden
insanlığa döndürebilirsin. Sana hak etmediğin bedeller ödetiyorlarsa, bunu
yapanlara öyle bedeller ödetmelisiniz ki, ödettiğiniz bedeller hiçbir zaman
unutulmasın hatta korkunç bir kabus olsun daima.
İNSAN OLAN CANI OLANDIR
İnsan olan; eğer canlıysa, hareket
ediyorsa, aklı varsa düşünür, kulağı varsa duyar, gözü varsa görür, kalbi varsa
hisseder. Hem insan olduğunu söyleyip hem de bunları yapmayan birine insan
demekten hicap duyarım. Çünkü o, insan değildir, belki bir ölüdür yani ölü bir
insandır ama biz insan dediğimiz vakit, canlı birinden, hareket eden birinden
söz ediyoruzdur. Böylesi birini yani adeta ölü gibi yaşayan birini insan olarak
görüp bilirsem, o vakit insanlığımı kaybetmiş olurum. Eğer insan ise birisi,
önündeki resmî algılar, anlar, yorumlar ve tanımlar. Bunu yapamıyor ve insanım
diyorsa, bu koca bir yalandır ve yalan söyleyen de bulunduğu yeri kirleten
pislikten başka bir şey değildir.