Onlarca kez deprem yaşamış, binlerce canını enkaz altında bırakmış, çok büyük acılar tecrübe edinmiş bir ülke ve millet olarak bir an önce, hemen yarın başlanmak üzere, acilen ve acilen yapmamız gereken şeyler var. Naçizane aklıma gelenleri söylemek istiyorum. Ciğerim yanıyor, ruhumuz harabeye dönmüş durumda. Tarifine kelimelerin kifayetsiz kaldığı acılara gark olmuş durumdayız. Bu yüzden bugün söylemek zorundayız, söyleyebileceğimiz bir şey varsa.
Tüm müteahhitlerin belgeleri hemen yarın iptal edilmeli ve
yetkin olanlara belgeleri detaylı tahkikatlardan sonra yeniden verilmelidir ve
verilirken çok iyi inceleme yapılmalıdır, asla ve kata torpil olmamalıdır. Parası
olan herkes bu işi yapabilir olmamalıdır. Yitirilen canlar düşünülerek işimizi
yapmalıyız. Vazifemizi namusumuzla yapmalıyız.
Yapı denetimleri ve sair tüm denetimler, tüm teferruatlarıyla
kanuna uygun şekilde, dürüstçe, namusluca yapılmalıdır ve asla tolerans olmamalıdır.
Kanun bozuksa düzeltilmelidir. Kaybedilen ve kaybedilecek canlar
düşünülmelidir. Dünyalık çıkarlar düşünerek yapmamalıyız yaptığımız hiçbir
işimizi. Zira bu şekilde yapıldığında çok büyük bedeller ödeyeceğimiz aklımıza
gelmeli.
Deprem sonrası için depremzedelerin barınacağı yerler yapılmalıdır
ve afet zamanları için kullanılacak şekilde daima hazır tutulmalıdır. Kullanan insanlar
normal yaşama döndükten sonra ayrılmalıdır. En az beş milyon ev yapılmalıdır ve
bu evler deprem olasılığı güçlü olan vilayetlere olasılık oranına göre taksim
edilmelidir. Bu evler mutlaka tek katlı olmalıdır ve her şehrin uygun yerlerine
olabildiğince hassasiyetle yapılmalıdır, kifayetsiz ellere teslim edilmemelidir.
O evleri korumak için bekçiler görevlendirilebilir devlet kadrosuyla.
Çok kullanışlı ve dayanıklı olacak şekilde milyonlarca çadır
üretilmelidir. Bu çadırlar felaket anında acilen kullanılmak için olmalıdır. Zaten
belli bir zaman sonra söylediğimiz evlere yerleşme olacaktır. Ama yine de çadır
anında müdahale için sonsuz önemlidir. Bu çadırlarda bahsettiğimiz evler gibi
deprem olasılığına göre şehirlere taksim edilerek şehirlerde hazır
tutulmalıdır.
Yine milyonlarca konteynırlar üretilmelidir. Bunlarda yine
felaket anında hem felaketzedeler için hem de yardıma gelenler için sonsuz
faydalı olacaktır. Bu konteynırlar da bahsettiğimiz evler gibi deprem
olasılığına göre şehirlere taksim edilerek şehirlerde hazır tutulmalıdır.
Milyonlarca hazır tuvalet üretilmelidir. Salgın hastalıkların
önlenmesi adına yapılabilecek en hayati şeylerden biridir bu.
Yine anında müdahaleler için konteynır hastaneler
üretilmelidir on binlerce ve hazır durumda bekletilmelidir.
Keza, AFAD kurumunun deprem olasılığı yüksek olan her şehirde,
anında müdahale için, şubesi açılmalı ve yetkin ellere teslim edilmeli ve her şube
için on binlerce insan eğitilerek hazır tutulmalıdır felaket zamanında anında müdahale
için. Çünkü araç gerek kadar, yetkin insan kadrosu da önemlidir hatta yetkin
insan kadrosu daha önemlidir. Bu yüzden felaket zamanlarında müdahale edecek
olan kurumlar muhakkak geliştirilmelidir.
Aklıma gelenler bunlar. Elbette başka şeyler de vardır ama
artık onları da devlet düşünecektir. Tüm bunlar için hemen yarın çalışmalara
başlanmalıdır. Ve bu dediklerimiz behemehâl kısa sürede tamamlanmalıdır. Bizde yoksa
olan yerden alınmalıdır. Ve üretilen ya da dışarıdan satın alınan araçların
tümü şehirlere taksim edilerek şehirlerde kontrol altında muhafaza edilebilir. Zor
değildir, yapılabilirdir ve bunu yapabilecek gücümüz vardır. Bu milletin
vergileri bu hizmetlerde kullanılmalıdır. Ömür boyu verdikleri vergilerinin,
Allah göstermesin ama başlarına bir felaket geldiğinde kendileri için
kullanıldığının gösterilmesi için. İnsan yaşatılmalı ki, devleti yaşatacak
insan varolsun. İnsan yoksa devlet olamaz. Devletin anlamı ve hükmü, insandır. İnsan
yoksa hiçbir şeyin anlamı olmaz. Öyleyse her şey ama her şey insanı yaşatmak
için olmalıdır. Bu devletin bütçesi bu devletin varlık sebebi olan insanların
yaşaması içindir ve bu yolda harcanmalıdır sadece ama sadece ve harcamaktan da
imtina edilmemelidir.