DAVAYI SULANDIRMAYIN

İsmail Hakkı CENGİZ - 19.01.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 


 

Hangi davadan bahsettiğimi biliyorsunuz. Ümraniye’den Başlayıp, Ortaasya’nın Ergenekon mağaralarına doğru uzanan dava…

Bu davaya biraz mizahî olarak yaklaştığınızda veya dava safahatındaki tuhaflıkları dile getirdiğinizde, karşı kıyıdan sesler yükseliyor:

“Davayı sulandırmayın!”

Tabii efendim, emriniz olur. Sulandırmayalım. Susuyoruz, efendim.

Müsaade ederseniz, davanın safahatı konuşsun!

*                      *                      *

Tam 13 ayda hazırlanan, 2.455 sayfalık bir iddianame…

İddianamenin, ancak 15 gün sonra kabul edilebilmesi…

Duruşmaların, ilk tutuklama tarihinden, tam 16 ay sonra, İstanbul’un merkezinden 80 kilometre uzakta, cezaevi kampusünde, üstelik yetersiz bir salonda başlayabilmesi…

Daha doğrusu başlayamayıp, ilk erteleme kararı…

Karardan 15 gün sonra, cezaevi kampusünde duruşmalara başlanabilmesi…

İddianamenin ancak 1 ayda okunabilmesi…

Nihayet ilk duruşmaların ve savunmaların başlayabilmesi…

Aradaki kısa süreli ertelemeler…

Bu arada, 7 ay önce tutuklananlara ait iddianamenin halâ yazılamamış olması…

İki hafta önceki Salı günü, duruşmaların 12 gün sonraya, 19 Ocak Pazartesi gününe ertelenmesi…

19 Ocak Pazartesi geldiğinde, duruşmaya başlanamadan 3 gün daha, 22 Ocak Perşembe gününe ertelenmesi…

Sanıkların, avukatların ve izleyicilerin mağdur edilmesi…

20’nci ayına girdiğimiz şu günlerde, yargılamada 1 arpa boyu yol alınamamış olması…

İşte, davanın safahatı kısaca böyle!

Davayı kim sulandırıyor?

Efendim, buyurun karar sizin…

*                      *                      *

Damat Da Mı Muhalif?

 

Bildiğiniz gibi, Sabah Gazetesi hemen hemen 1 yıldır, “damadın gazetesi” olarak anılıyor.

Kimin damadı?

Elbette Tayip Erdoğan’ın!

Çünkü damat, Sabah’ın patronu Çalık’ın üst düzey yöneticilerinden…

İşte, o Sabah’ta Hınçal Uluç’un çok geniş bir köşesi var. Hınçal, 18 Ocak Pazar günü öyle bir yazmış ki, ancak bu kadar olur denecek cinsten. “Ergenekon” davasının, AKP’nin işine yaradığını ayan beyan ortaya koymuş.

Sabah’ta Hınçal Uluç’un yazdıklarını okuyunca, hayret ettim. “Hayret duygularımı” hanımla paylaşayım dedim.

- Damadın, gazetesinde Hınçal Uluç’a nasıl yazdırıyorlar, hayret ettim.

Bizim hanım demesin mi?

- Damat da kızıyordur. Sen kayınpederinle her konuda hemfikir misin?

Öyle ya, hangimiz kayınpederimizle her konuda anlaşıyoruz.

Ben, bu damattan gayet ümitliyim.

*                      *                      *

Üstatlardan

 

TANRIYA SESLENİŞ

Elsizlere el, dilsizlere dil ver yeniden,
Lütfet, bize bin şanlı nesil ver yeniden,
Dünyayı alıp avucuna bir gün Tanrım,
Avucunda bu dünyaya şekil ver yeniden.

 

Arif Nihat Asya

*                      *                      *

 

NOT: Tesadüf bu ya, Hrant Dink, bundan 2 sene önce öldürülmüştü ve cinayet halen aydınlatılamadı. O davayı sulandıranlar da var mı? Kim?

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 19.01.2009 Okunma: 694

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

özgür deniz

26.12.2008 - 17:29

vicdan kesinlikle doğuştandır ve bir konudaki kararı etkileyen en keskin mekanizmadır....daha hayattan bir ileti almamış, daha zihni kirlenmemiş, daha hayat tecrübesi edinmemiş çocuğunuzla hemde küçücük çocuğunuzla bir ilişkinizde bunu net olarak gözleyebilirsiniz..... nasıl bir durum karşısında bir anda duygulanıverdiğini ve yaptığının hata olduğunu anladığında hemen sizi okşadığını yada vs hareketler yaptığını bizatihi müşahede ederseniz vicdanın doğuştan olduğuna tanıklık edersiniz.....evet vicdan aşk gibi mayadadır üstadın dediği gibi...harika bir yazıydı.....diğer düşünürlere katılıyorum ve umur talu düşüncesine iştirak ediyorum.......saygılarımı sunuyorum canım abim.....

özgür deniz

26.12.2008 - 17:29

vicdan kesinlikle doğuştandır ve bir konudaki kararı etkileyen en keskin mekanizmadır....daha hayattan bir ileti almamış, daha zihni kirlenmemiş, daha hayat tecrübesi edinmemiş çocuğunuzla hemde küçücük çocuğunuzla bir ilişkinizde bunu net olarak gözleyebilirsiniz..... nasıl bir durum karşısında bir anda duygulanıverdiğini ve yaptığının hata olduğunu anladığında hemen sizi okşadığını yada vs hareketler yaptığını bizatihi müşahede ederseniz vicdanın doğuştan olduğuna tanıklık edersiniz.....evet vicdan aşk gibi mayadadır üstadın dediği gibi...harika bir yazıydı.....diğer düşünürlere katılıyorum ve umur talu düşüncesine iştirak ediyorum.......saygılarımı sunuyorum canım abim.....